DEVŞİRMEK
DEVŞİRMEK geçi. fr. (dirşürmek > değ-şürmek’ten). Toplamak biraraya getirmek:
Gül devşirdim deste deste / Armağan yolladım dosta (Karacaoğlan). Çünkü onun elma devşirdiği ağaç elma ağacı değil, söğüt ağacıdır (N. Araz). || Katlamak, düzgün hale getirmek: Çamaşır devşirmek.
— DEY. Aklını başına devşirmek, telâşlı ve dikkatsiz hareket edenleri uyarmak için söylenir: Ne oluyorsun ayol… Aklım başına devşir (Musahipzade Celâl).
♦ Devşirilmek edilg. f. Biraraya getirilmek: İnsanlar devşirilsin / Sonsuzluk destesinden (N. F. Kısakürek).
Devşirim i. Toplamak işi. Düzen.
♦ Devşirimli sıf. Düzenli olarak derlenmiş.
♦ Devşirimsiz sıf. Düzensiz.
+ Devşirtmek ettrg. f. Devşirmek işini yaptırmak. (M)