wiki

DİL (Tıp),

Aim. Zunge (f), Fr. Langue (f), İng. Tongue.
Ağız boşluğunda yer alan, tatmayı, yutkunmayı
sağlayan ve seslerin oluşumuna katkıda bulunan, etli,
uzun, hareketli bir organ. Dil yassı ve oval biçimli olup,
çizgili kaslardan yapılı ve serbest yüzeyleri mukoza ile
örtülüdür. Kasların çokluğu, yapışma yerlerinin ve kas
lifleri yönlerinin çok çeşitli olması, liflerin kasılma ve
esnemesini kolaylaştıran yağ dokusunun bolluğu, dilin
çok çeşitli hareketler yapabilmesini sağlamaktadır. Dil
aynı zamanda vücutta en çok şeklini değiştirebilen
organdır. Dili örten mukoza sinir bakımından çok zengindir.
Sayılan bu özellikleri, dile çok çeşitli görevler y apabilme
imkânı vermiştir. Çiğneme, yutma, emme,
konuşma ve tatma işlerinde çok önemli roller oynar.
Çiğneme esnasında dil, yemek parçalarını diş kavisleri
arasına sokar. Dilin üst yüzeyinde bulunan “ papilla
fıliformes” denilen kabartılar, dişler tarafından parçalanmış,
tükrükle ıslatılmış yemek parçalarını tükrükle
karıştırarak kolay yutabilecek lokmalar haline getirir.
Yutma sırasında sert damağa dayanarak lokmalar üzerine
önden arkaya basınç yapmak suretiyle lokmaların
arkaya ve aşağıya, yemek borusuna doğru kaymasını
sağlar. Konuşma sırasında çeşitli hareketleri ve şekil
değiştirmesi sayesinde ağız boşluğunda çeşitli büyüklük
ve şekilde boşluklar ve aralıklar meydana getirerek gırtlaktan
çıkan sesin değiştirilmesi ve çeşitli harflerin telaffuzunda
önemli rol oynar. Dil mukozasında çok sayıda
sensitif sinirlerin bulunması sebebiyle, dil çok duyguludurAğız boşluğuna giren yabancı cismi derhal far keder.
Dilin ucu, ağız boşluğundaki köşelere ve küçük
çukurlara sokularak, yemek kırıntılarını ve yabancı
cisimleri uzaklaştırır ve bu şekilde ağzı temizler. Dilin
üzerinde bulunan tad organları, besinlerin lezzetinin
alınmasını ve zararlı besinlerden sakınılmasını sağlar.
Dil, arkadan kaslar ve telsel bağlarla dil kemiğine ve
alt çene kemiğine bağlıdır. Dil kemiği (os hyoideus) alt
çene ile âdem elması denen nefes borusuna ait oluşumun
arasında yer alır. Dilde sekizi çift olmak üzere
onyedi kas vardır.
Dil mukozası üzerinde çeşitli şekilde küçük kabartılar
görülür. Bu kabartılara dil papillaları (papilla Linguales)
denir. Bu papilalar şekil bakımından beş gruba
ayrılır. Papilla fıliformes (iğsi çıkıntılar) 1er, dil üzerinde
bulunan palillaların en çok görülenidir, sert epiteltabakası
ile örtülü olup yemek parçaları üzerinde mekanik
etki yaparlar. Papilla funqiformes (mantarsı çıkıntılar)
ler dilin ön kısmında bulunurlar, tad duyusu ile ilgilidirler.
Papilla circumvallatae’larm sayısı 7-12 arasında
olup, dilin arka üst yüzeyinde V şekilde çukur bir çizginin
önünde bulunurlar, tad duyusu ile ilgilidirler.
Papilla foliatae’ler, dil köküne yakın kısımda bulunurlar,
yaprak şeklinde olup tad duyusunu alan tad tomurcuklarınıbulundururlar.Bu meydanda üçüncü olarak Bizans İmparatoru
Constantin Porphyrogenetos’un 10. yy’da diktirdiği bir
dikilitaş daha vardır. Biçim olarak Firavun’un dikilitaşına
benzer ama, bu taşlardan örülerek yapılmıştır. Bu
da bir kaide üzerinde bulunmaktadır.
İstanbul’un fethinden sonra Osmanlıların son yüzyılına
kadar sütun veya heykel şeklinde dikilitaş dikilmemiştir.
Türk devrinde İstanbul’da Meşrutiyet
döneminde dikilitaşlar görülür. Btınlar birer hatıraabidelerdir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir