Genel

Dilbilim: örnek bir bilim

DİLBİLİM: ÖRNEK BİR BİLİM

Prag Dilbilim Çevresi’nin çalışmalarından dcğar. yöntemleriyle öbür insan bilimlerindeki uzmanlar:: gisini çekti. New York’ta 1942’de Claude Levi-StrE kobson’un «sesler ve anlamlar» konusundaki ders yapısalcılığı keşfetti; bu yöntemi de «Akraba!:/:’: (Structures elementaires de la parente, 1949). başl. guladı. O tarihe kadar doğabilimlerinin etkisinde k= tropolojisi sonraki yıllarda genel dilbilimin yönterr Gerçekte, Levi-Strauss, Brezilya’nın orta kesimine:; rin transkripsiyonu sırasında karşılaşılan sorjn.£: amacıyla Jakobson’un derslerini izlemeye bambaşka bir şeyle karşılaştı. Bunu kendisi şöyle £ lerin çokluğu arasında kaybolup gitmek yerine, c: en yalın ve en iyi anlaşlır ilişkileri göz önünde önemlidir.» Amazon bölgesinde yaşayan yerli tep. timlemesinde kullanılan dilbilim yöntemini o tarih pek çok araştırmacı ele alıp, dile çok uzak olan ala:

1950’li yılların başlarında, psikanalist Jacaues 1

ss’un dilbilimi kullanış biçiminden ve Jakobson’un sözyiti->tüne yaptığı çalışmalardan etkilenerek dilbilimi keşfetti. Ja-□n iki tür sözyitimi ayırt etmiş, bunları klasik retorikteki iki ianatıyla, eğretileme ve düzdeğişmece (mecazımürsel) ile laştırmıştır. Lacan, bu çözümlemeyi bilinçaltının işleyişine ladı; Saussure’ün gösterge kuramını kendine göre kullanarak lü açıklamasına ulaştı: «Bilinçaltının da dil gibi yapısı var-Saussure’ün, kendi oluşturduğu gösterge şemasında göste-e gösterilen arasına çektiği çizgiyi hiç değiştirmeden koru-,acan, bunun, «anlama direnen engel» olarak kabul edilmelerdi ve bu yorum üstüne, çok sayıda polemiğe yol açacak bir psikanaliz kuramı oluşturdu.

donemde yapısalcılık moda oldu, dilbilim de en yetkin yapılım. bu yeni yaklaşımın ayrıcalıklı uygulaması haline geldi. :lımi, Levi-Strauss antropolijiyi «bağıntılara ilişkin genel ku-olarak tanımladı; bu açıklamanın ardında dilbilimsel yapığın etkisi hissediliyordu. Tarihçi Pierre Vilar, iktisatçı Fran-erroux, felsefeci Henri Lefebvre, psikolog Robert Pages, bir-rı arasında, yapısal yaklaşımdan sık sık yararlandılar, dilbi-e. psikolojinin ve sezginin geçerli olmadığı düşünülen be-~e teknikleri nedeniyle hayranlık uyandırdı. Dilbilim saye-.nsan bilimleri kesinlik açısından matematiksel bilimlerle irilecek durumdadır. Özellikle sesbilimde kendini gösteren sırdık, evrensel olarak izlenecek örnek diye kabul edildi. Dil-n sbür insan bilimleri üstündeki etkisi ne Fransa’da ne de :î’da sınırlı kaldı. Kuzey Amerikalı psikologlar da, önce dö-rsel, sonra da üretici dilbilimin betimleme tekniklerindeki _gmm büyüsüne kapıldılar ve bunları kendi alanlarına uygu-ı denediler. Şiirle, antropolojiyle, bildirişim kuramıyla ilgi-‘dlobson’un çok yönlü kişiliği bu konuda hiç de küçümsemek bir rol oynamıştır. Ama daha genel olarak, 1960’iı ve … vdlarda, çeşitli insan bilimlerindeki bütün uzmanlar, dilbi–rır.. yayınlarını yakından izlediler, bunları ele alıp yeniden . “irdiler bazı dilbilimcilerin uyarılarına karşın ve kendi -ra uygulamayı denediler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir