DOĞA
Hem Eski Yunan felsefesinin, hem tektannlı dinlerin mirası olan doğa kavramı bir çifte karşıtlığa dayanır. Bir yandan Aristoteles’in dediği gibi özel bir varlığın ifadesi olarak raslantıyı kabul etmez ve belirlenimciliği (determinizm) gerektirir. Öte yandan, Tevrat’ın Tekvin (Yaratılış) öyküsünden Rousseau’ya ve Descartes’tan Marx’a kadar birçok kaynakta doğa, insanoğlu tarafından işlenmeye aşık bir alan sayılır: insan dünyayı işleyip değiştirir, ona bir anlam verir ve bunu yaparken kendi doğasını da değiştirir.