DOKSAN (esk. türk tokuz-on’dan).

DOKSAN (esk. türk tokuz-on’dan).DOKsaN

DOKSAN say. sıf. (esk. türk tokuz-on’dan). Dokuz kere on. Seksen dokuz ile doksan bir arasındaki tam sayı: Doksan yıl. || Doksanıncı, doksan sayı ile gösterilen, doksan sayısının belirlediği, sırada olan. || 1. Seksen dokuzdan sonra gelen sayının adı: Yüzden onu çıkartırsak doksan kalır. || Doksan sayısını gösteren rakam: Doksan yazmak için dokuz ile sıfır sayıları yan yana yazılır.
♦ Doksanar sıf. Doksan sıfatının üleştirme şekli, her birine doksan tane, doksanı bir arada.
♦ Doksanıncı sıf. Doksan sayısının sıra bildiren şekli; seksen dokuzuncudan sonra, doksan birinciden önce olan.
+ Doksanlık sıf. Doksan yaşma yakın, doksan yaşında görünen: Doksanlık dedesinin koluna girmiş gidiyordu, (m)
Doksanüç harbi veya 1877-1878 Osmanlı-
Rus savaşı, OsmanlIlarla Ruslar arasında Rumî 1293 yılında Balkanlarda ve Kafkas cephesinde yapılan savaş. 1853-1856 Kırım savaşmdan yenik çıkan Rusya, Boğazlar ve Akdeniz’i ele geçirme siyasetinden bir süre uzak kaldıysa da 1870-1871 alman-fransız savaşından faydalanarak Paris antlaşmasının Karadeniz hakkındaki maddelerini tanımadığını bildirdi. Balkan halklarını Osmanlı devletine karşı kışkırttı; 1875 Hersek ayaklanması sırasında Osmanlı devleti üzerine diplomatik baskıya girişti. Ab-dülaziz’in tahttan indirilmesi sırasında (1876) başlayan sırp isyanına yardım etti; gönüllü rus subayları ve general Çarnaev, Sırpların yanında yer aldı. Sırp yenilgisi üzerine Rusya’nın öncülüğüyle batı devletleri işe karıştı. 22 Aralık 1876’da Kanunu Esasi’nin (Anayasa) ilânı üzerine OsmanlI devleti İstanbul konferansının kararlarını reddetti. 15 Ocak 1877’de verilen ikinci muhtıra da Osmanlı meclisince kabul edilmeyince, 31 mart 1877’de Londra’da imzalanan protokola Rusya ağır istekler koydurttu. İngiltere, OsmanlIları desteklemesine rağmen fiilî bir harekete girişmedi. 23 Nisan 1877’de Rusya’nın İstanbul maslahatgüzarı siyasî ilişkilerin kesildiğini ve Rusya’nın savaş lânını bildirdi. Osmanlı ordusunda 580 piyade taburu, 147 süvari bölüğü ve 143 batarya seferber edildi. Böylece asker toplamı 425 000 ve top sayısı da 858’i buldu. Toprakların genişliği yüzünden Ruslara karşı Doğu cephesinde 83 000, batıda 116 500 kişi olmak üzere toplam olarak 200 000 kişilik bir kuvvet kullanılabildi. Savaş başladığı sırada ordu mevcudu 490 000 kişi idi. Sayı bakımından büyük görünen osmanlı ordusunun eğitimi zayıf, lojistik teşkilâtı yetersizdi. Buna karşılık rus ordusu, 27 piyade tümeni, 3 avcı tugayı, 10 süvari tümeni, 2 köprücü taburu ve 23 kazak alayından kurulmuştu. Piyade tümenleri 12’şer taburlu, süvari tümenleri de 18’er bölüklü idi. Piyade tümenlerinde 48’er, süvari tümenlerinde ise 12’şer top bulunmaktaydı. Geniş bir bölgeye yayılmış olan bu ordudan Osmanlı devletine karşı ancak 160 000 kişi kullanıldı. Sonradan Romanya da, 100 000 asker ve 180 toptan ibaret kuvvetleriyle Rusların yanında savaşa katıldı. Çeşitli cepehlerde yapılan başlıca savaşlar şunlardır:
Batı cephesindeki savaşlar. Kişnef bölgesinde toplanan rus kuvvetleri iki koldan harekete giriştiler. Zayıf osmanlı kuvvetleri karşısında Tuna ırmağını vapur ve sandallarla geçtiler. Ali Rıza Paşanın emriyle 22 haziranda Maçin, 23 haziranda îshakçı ve 24 haziranda Hırsova ve Tulçi savaşsız boşaltıldı. Ruslar .Babadağ’ı ele geçirdiler. OsmanlI kuvvetleri Köstence-Çimavut hattına kadar direnme göstermeden çekildiler. Rus kuvvetleri Ziştovi kuzeyinde Zimnice dolaylarında toplandı.
Tuna’yı geçen rus ordusu üç gruba ayrıldı.
10 000 Kişilik öncü grubu Tırnova-Selvi yönünde ilerleyerek ve Balkan geçitlerini elç geçirerek Bulgarları ayaklandırmağa çalışacaktı. 75 000 Kişilik Rusçuk grubu, bu bölgeyi elde bulunduracak; 35 000 kişilik batı grubu ise Niğbolu’yu ele geçirerek Plevne yönünde ilerleyecekti. Ruslar Tımova’yı ele geçirdiler. Rus batı grubu Plevne’ye kadar ilerleyerek bu kasabaya girdi. Rus başkumandanı grandük Nikola, planında değişiklik yaparak diğer kuvvetleri beklemeden Tırnova üzerinden Balkanları aşacağını 9 temmuzda Rus çarına bildirdi. Rusların Tu-na’yı kolayca aşmaları üzerine OsmanlIlar Balkan geçitlerine önem verdi. Yeni kuvvetler Islimiye, Kızanlık ve Şıpka geçitlerine gönderildi. 25 Piyade taburu, 4 süvari bölüğü ve 3 bataryadan kurulu bu kuvvetler, Bahriye nazırı Rauf Paşa kumandasında, 2 temmuzda Edirne’ye geldi. Ruslar 12 temmuzda Hâin boğazını ele geçirerek Balkanların güneyine indiler ve Kızanlık’ı aldılar. Balkanların en önemli geçidi olan 16,5 km uzunluğundaki Şıpka geçidini Hulûsi Paşa kuvvetleri savunuyordu. Kızanlık’m düşmesi üzerine, Ruslar Şıpka geçidine geriden de saldırarak iki yönden sıkıştırdılar ve 19 temmuşda Şıpka geçidini ele geçirdiler.
Bu başarısızlıklar üzerine başkumandan Ab-dülkerim Paşa ile Redif Paşa azledildi; Sırbistan’da ve Karadağ savaşlarında başarı
» Foto. Vigneau, Viollet (LAROUSSE)

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*