wiki

DON

DON; Alm. Frost (m), Fr. Gelée (f) des eaux,
temps au il gele, gel (m), İng. Frost, freezing. Isının
sıfırın altına düşmesi üzerine suların buz hâline
gelmesi. Su donduğu zaman hacmi genişler. Bu esnâda
mekanik etki yaparak içinde bulunduğu kapta
mühim tesirleri görülür. Testi içindeki su soğuk
kış günlerinde donduğu zaman hacmi genişlediğinden
testiyi parçalar. Bunun gibi kayaların çatlaklan
ve yanklan içinde biriken su donduğu zaman,
genişlemesi ile bu çatlak ve yarıkları genişletmeye
ve parçalamaya çalışır. Yarıklarda birikenlerde bu
parçalama daha bâriz görünür. Bu sebepten toprak
hareketlerinde donun rolü büyüktür. Kayalar ufalana
ufalana sonunda kil ve mile kadar en küçük parçalara
ayrılabilirler. Don ise parçalanma, aşınma ve tamâmen
ufalanmanın ana sebebidir. Bu hareketlere
rüzgarlar da yardımcı olur. Sert rüzgarların estiği
yerlerde, onun açtığı oyuklarda biriken su donunca,
toprak hareketi başlamış olur.
Mağaraların bâzılarının oluş sebepleri toprak
yapısı farklı olan alt kısımlarının parçalanmaya daha
müsâit yapılardan meydana gelmesindendir.
Alt kısımlar üste nazaran toprak neminin don olayına
tesir etmesinden dolayı daha fazla oyulmakta,
üstler daha az bozulmaktadır. Binlerce sene
süren bu olayların sonunda ise büyük mağaralar teşekkül
edebilmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir