Dünyadışı Varlıklar İnancı

DÜNYADIŞI VARLIKLAR İNANCI

Yeryüzünün «dünyadışı varlıklar» tarafından ziyaret edildiği varsayımı, birtakım inançlara yol açtığı gibi «uçandaireciler» denen topluluklara katılma konusunda da etkili oldu. Gerçekten de, çoğunlukla, kendilerinin dindar olmadıklarını ileri sürüp sadece «tanrıtanımaz bir din»i benimsediklerini söyleyen bu gruplar, «bilimsel» ve dinî etkilere dayanarak kuruluyoriar. «Bilimsel» öğe, bilime gönderme yapan terimlerin kullanılmasından, grup kurucularının kişiliklerinden ve teknolojik nesnelerin değerinin yüceltilmesinden oluşuyor.

Uçandaireci denen grupların dinî boyutu ise, geleneklerle bağlantılıdır:

– dünyadışı varlıklara tanrısal özellikler (aşkınlık, her şeyi bilme, yetkinlik, kurtarıcılık) atfedilmesi.

– Hıristiyan modelinin uygulanması (grubu kuracak kişi ile dünya-üstü varlık arasındaki ilişki sayesinde vahyin elde edilmesi; kendi kendine yıkılma ve doğal felaketlerin önceden sezilmesi gibi) dünyadışı varlıklann, Mesih’çı bir yorumla, gerçek anlamıyla dinî olan bir içeriğin benimsenmesi (Isa’nın bir dünyadışı varlığın çocuğu olduğunun söylenmesi gibi).

– tipik törenlerin uygulanması (düzenli olarak yapılan ve önceden programlanan dualar).
fotoğrafını bir Incil’le veya «fan»m bağlılığım gerçek bir dindarın ve hatta bir rahibenin Tanrı’ya bağlılığıyla karşılaştırmaktan çekinmeyen «inananlarsın sayısını artırmaktır.

Böylece, Hıristiyan dininin, sadece bir azınlığa özgü olan rü-şeym halindeki bu tapınmalar için bir model olduğu, onlara bir söz dağarcığı ve tasarım sağladığı görülüyor. Bu durum, özellikle azizlerin hayatına ilişkin geleneksel öyküler açısından dikkati çeker. Bu tapınmalarda da, idolün ölümüne ilişkin ön işaretlerden, öldüğü zaman, gömülmesi sırasında ve mezarımn üzerinde gökyüzünde görülen olağanüstü olaylardan söz edilir… Hıristiyan dini, biçimi kadar, ölümden sonra olup bitecekleri açıklayan içeriğiyle (Tanrı’ya yapılan göndermeler, öteki dünya) de bu tapınmalara her zaman malzeme sağlamaktadır.

Andre Malraux, «XX. yy dinî olacak veya hiç olmayacak» diyordu. Dine yakından veya uzaktan ilişkisi olan toplum olguları biçimlerinin çeşitliliği ve zenginliğiyle, gerçekten de, tarihin, insanoğlunun yaşamında kutsalın anlamım da, «dinî ihtiyacım» da ortadan kaldırmayacağım ileri süren ve her zaman tekrarlanan varsayımı doğruluyor. □

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*