DÜŞME

DÜŞME i. (düşmek1 ten düş-me). Düşmek
eylemi.
— Balistik. Düşme açısı, düşme noktası.
Bk. mermİ yolu.
— Bayınd. Bir nehir veya bir kanaldaki
tesviye havuzunun iki kenarı arasındaki seviye
farkı. ! Düşme duvarı, tesviye havuzunda,
havuz eleğindeki ark tabanıyle havuzun
ark tabanı arasındaki seviye farkını
gidermek için, kanal üst kapısının alt kısmına
örülrriüş duvar.
— Denize. Bir geminin, rüzgâr, akıntı, iyi
dümen kullanılmaması veya dalga etkisiyle
rotasından sapması. || Düşme açısı, bir
geminin omurgasının yönüyle gerçek rotası
arasındaki açı.  | Düşme
levhası, yelkenli bir yatın omurgası yönünde
her iki küpeştesine, asılan suya sarkıtılarak
teknenin rüzgârın etkisiyle yana
kaymasını önleyen levha. || Düşme levhası
sandığı, düşme levhasının ekseni yönünde
yapılmış su sızdırmaz mahfaza. (Levha bunun
içinde hareket eder.)
— Elektr. Gerilim veya potansiyel düşmesi,
(bir makinede) hız ile diğer çalışma
şartlarının değişmemesi halinde, boş ve yüklü
olarak dönen makinenin kutupları arasındaki
gerilim farkı. \\ Bir transformatörde,
ikinci devrenin yüklü ve boş olması halinde
kutuplar arasındaki.gerilim farkı.
— Fiz. Cisimlerin düşmesi. Bk. ansîkl.
— Havc. Serbest düşme, bir paraşütçünün,
uçaktan atladığı anla paraşütünü açtığı an
arasındaki ilk düşme hareketi.
|| Astronotikte, iticileri çalışmaz hale gelen
bir astronef’in, gezegenlerarası boşlukta sabit
hızla yer değiştirmesi.
— İkt. Fiyat düşmesi, talep yetersizliğinden
fiyatların inmesi.
— i stat. Süreksiz bir zaman serisinde komşu
her iki gözlemden küçük ve bir zaman
serisinde bu serinin minimumdan geçtiği nokta
ile özdeş olan «gözlem».
— Jeol. Fay tarafından yanlan bir tabakada
görülen seviye farkı.
— Leng. Orta hece (veya ünlü) düşmesi,
bir kelimede orta hecenin vurgusuz olması
sebebiyle düşmesi (Senkop da denir): dirilik
> dirlik, . tükürük > tükrük, hepisi >
hepsi, gibi.
— Mad. oc. Serbest düşme, kafanın sonda
çubuklarından ayrılarak kulis boyurçea serbest
olarak aşağıya düşmesini sağlayan bir