îsmi, Abdullah bin Muhammed erRâsibî olup, künyesi Ebû Muhammed’dir. Bağdad’da doğdu. 367 (m. 977) de orada vefât etti, ilim tahsil etmek için bir ara Şam’a gitti. Bir müddet sonra Bağdad’a döndü ve vefâtma kadar orada kaldı. Ibn-i Atâ Muhammed Cerîrî ve başka zâtlarla görüşüp sohbet etti. Buyurdu ki: “insan ile Allahü teâlâ arasındaki en büyük perde, insanın Allahü teâlâya değil de, kendisi gibi , âciz olan birine güvenmesidir.” “Sıkıntı ve üzüntüler günahların cezâl arıdır.” “Bir kimsetçin en büyük sıkıntı, uygunsuz birisi ile sohbet etmek, berâber bulunmak mecbûriyetinde kalması ve o kimseyi terk edip gitmek mümkün olmamasıdır.*’ “Siz geçici dünyâ m alım istiyorsunuz. H albuki Allahü teâlâ âhır eti kazanm anızı diliyor.” âyet-i kerîmesini şöyle tefsir etti: “Dünyâyı istiyen kimseyi, Allahü teâlâ âhıreti istemeye da’vet eder. Âhıreti isteyen kimseyi de, Allahü teâlâ yakınlığına da’vet eder.” “Allahü teâlânın haram ettiklerinden sakınan bir kalbden, dünyâ sevgisi ve arzularına düşkünlük çıkıp gider.”
EBÛ MUHAMMED ER-RÂSİBÎ
24
Nis