ELEKTRİKLE TEDAVİ (ELEKTROTERAPİ) GELİŞİYOR
Elektrik, Uzay Çağına yakışır bir şekilde tedavide kullanılmaktadır. Aslında, insanlık 5003 yıldır, bunu sağlamaya uğraşmaktadır. Bu yüzyılın başlarında elektrik, empotansdan (iktidarsızlık) nemfomani (kadınlarda aşırı seks isteği) ve şeker hastalığına kadar pek çok hastalığın tedavisinde ^kullanıldı. Bugün, bu tedavilerin modası geçmiş bulunuyor. Bunun yerine, kırıkların iyileşmesinde, büyük deri yaralarının kapatılmasında ve dayanılmaz ağrıların giderilmesinde elektrik kullanılmaktadır. Elektrik milyonlarca yıldır, bazı balıkların elektrik organlarında oluşmaktadır: elektrikli yılan balığı 1.000 voltluk deşarj yapar, bu bir atı sersemletmeye yeter- lidir. Elektrikli kedib&lığı ise 450 voltla çarpar. Elektrikli vatoz balığı 80 volt verir (bu bir insanı yere düşürecek bir dozdur). Elektrikle tedavi 2000 yıl önce başladı. Anthero adlı bir Romalı, bir vatoz balığının üstüne basmış ve yediği elektrik şokundan bacağı uyuşmuştu, uyuşma geçince Anthero uzun süredir kendisine ağrı veren gut (d?.mla) hastalığının iyileştiğini gördü. Bunun üzerine Romalı doktor Lar- gus, başı ağrıyanın başına, bacağı ağrıyanın bacağına, canlı vatoz balıkları koymaya başladı. Neron’urr ordu baş cerrahı bu tip balıkları, dalak ve bağırsak hastalıklarında kullanırdı. Bugün bile, bazı Afrika kabilelerinde tedavi amacı ile elektrikli kedibalığı kullanılmaktadır. Kırık kemiklerin elektrikle iyileştirilmesine 1812’de başlandı; fakat şarlatanlıkla karıştığından pek tutulmadı. Kırıkların elektrikle tedavisine, 1960′- larda yeniden başlandı. Dr. R.O. Becker, New York Üniversitesi’nde, yılanbalıklarının göçünü, güvercinlerin yön tayinini ve semenderlerin kopan kuyruk veya bacağın tümünü, gözün yarısını ve kalbin üçte birini yeniden yapışını inceledi ve şu sonuca vardı: “Elektrik, dokuların yeniden yapılmasına (»ejenerasyon) yol açmaktadır”. Becker, sıçanların ön ayaklarını kestikten sonra, yaraya milyarda bir amper akım uyguladı;: Öfı ayaklar yeniden büyüdü. Kırığın elektrikle ilk tedavisini, Pensilvanya Üniversi- tesi’nden Dr. C.T. Brighton başlattı: İyileşmeyen bir kırığa çelik bir katot sokuldu, deriye de anot olarak bir grid (kafes) bağlandı, alçıya alındıktan sonra 7.5 volt ve 10 mikroamper verilmeye başlandı. 9 hafta sonra kırık tamamen iyileşmişti. Daha sonra, operasyon yapmadan, kırığın üzerine düşük frekans ve şiddetli bir elektromanyetik alan uygulandı. 10 yılda 20 operasyonla bile iyileşmemiş, doğuştan veya sonradan olma kırıklar (yalancı eklem veya psö- doartroz), bu teknik sayesinde 1 yıl içinde iyileşmektedir. İzole tel sarılmış bobinler, alçıda açılan pencerelerden kırığın iki yanına yerleştirilir, günde 12-16 saatten aylarca akım verilir (1 milivolt ve 1 mikroamperlik akım yelmektedir). Bu koşullarda kemik, % 80-90 olguda iyileşmektedir. Elektromanyetik alan, kemiğin kireçlenmesini sağlar. Texas Tech. Üniversitesi’n- den Dr. B.A. Rowley elektroterapiyi, yatalak insanlarda açılan büyük yatak yaralarına uygulamış ve iyileşmenin 3 kat hızlandığını görmüştür. Elektroterapi inciklerde, kıkırdak harabiyet- lerinde, kireçlenmelerde (osteoartrit veya art- roz) ve menopozdan sonra kemiklerin kalsiyum kaybetmelerinde de (osteoporoz) yararlı olmaktadır. Bugün sinirlerin üzerine, omuriliğe veya beyne yerleştirilen ‘ elektrotlarla akım vermek yolu ile dayanılmaz ağrılar durdurulöbilmekte- dir. İç kulağa bir mikrofondan gelen teller bağlanarak sesin işitilmesi sağlanabilmiştir. Bir TV kamerası ve kompüterden gelen elektriğin arka beyindeki görme merkezine” verilmesi ite körlerde ışığın ve hatta Braille harflerinin görülmesi sağlanmaktadır. Fakat elektrikle işitme ve görme henüz çok ilkeldir, bunlar mutlak ki. geliştirilecektir.