en hayırlı gün
Bu Ramazanın kendisi için son Ramazan olabileceği duygusuyla; orucun, Kur’an-ı Kerim okumalarının, teravihlerin hakkını verecek ve Kadir gecesini yakalamak için çırpınacak, gerekirse bir ay boyunca uykusundan ve işlerinden fedakarlık ederek bu sayede Rabb’inin razı olduğu kullarının arasına girmeye çalışacaktır. Bütün meselemiz de bu değil mi zaten?
Sahabe efendilerimiz sürekli Peygamberimizden (s.a.v) en hayırlı ayı, en hayırlı günü, en hayırlı sa-
atleri ve en hayırlı amelleri soruyor ve onları değerlendirmek için adeta birbirleriyle yanşıyorlardı.
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) daha Recep ayı girerken “Allah’ım, Recep ve Şabanıbize mübarek kıl, bizi Ramazana ulaştır!” (Müsned) diye dua etmemizi istemesi; bu noktada pek manidardır. Belki de buradan bizlere şu mesajı vermektedir: Ramazandan arınarak, manevi deponu doldurmuş ve Rabbinin rızasını kazananlardan olarak çıkmak istersen; ondan iki ay evvelinden hazırlıklara başlamalısın. Nafile oruçlarla, Kur’an okumalarını artırmakla, namazlarında daha titiz davranmakla, belki geceleri kalkarak kılacağın teheccüdlerle Allah’a (c.c.) yakınlaşma niyetini göstermelisin. Yoksa ansızın gelen ve hazırlıksız yakalandığın bir Ramazan ayında “çok acıktım”, “çok susadım” şikayetlenmelerin-den kendini kurtaramazsın, böyle olunca da aç kaldığın halde orucun sevabından da mahrum kalabilirsin…!
Evet, Ramazan ayının sıcak ve uzun günlere denk geldiği bu günlerde oruç tutmak biraz