wiki

ENESBİNMÂLİK

E N E S B İ N M Â L İ K ; Peygamber efendimize on
sene hizmetle şereflenen sahâbî. Ensâr-ı kirâmm,
yâni Medîneli ilk Müslümanların büyüklerinden
idi. Künyesi, Ebû Hamza’dır. Bu künyeyi kendisine
Resûlullah efendimiz vermiştir. Bir gün Hamza
denilen baklayı toplarken, Resûl-i ekrem efendimiz
onu görmüş, Ebû Hamza diye iltifât buyurmuşlardır.
Lakabı Hâdimü Resûlillah (Resûlulah’ın
Hizmetçisidir. Kendisine böyle söylenince
çok sevinir ve memnun olur, bununla iftihâr ederdi.
612’de hicretten on sene önce Medîne’de doğmuş
712 (H.93) senesinde vefât etmiştir.
Resûlullah efendimiz, Medîne-i münevvereye
gelişlerinde hazret-i Enes 9-10 yaşlarındaydı. Annesi
Ümmü Süleym kendisini alıp, Resûlullah
efendimizin huzûr-ı saâdetlerine getirdi ve;
“Anam, babam sana fedâ olsun yâ Resûlallah! Ensârın
erkek ve kadınlarından sana hediye vermeyen
kalmadı. Bu oğlumdan başka hediye edecek bir şeyim
yok. Bunu al. Sana hizmet etsin.” deyince, isteği
kabul buyruldu. Ümmü Süleym; “Yâ Resûlallah!
Şu hizmetçiniz Enes’e duâ buyurunuz.” deyince,
Resûlullah efendimiz; ” Yâ Rabbî! Enes’in
malını ve evlâdını mübârek ve yiimünlü eyle,
ömrünü uzun eyle, günâhların affeyle.” şeklinde
düâ buyurdular.
Enes radıyallahü anh şöyle buyurdu: “Resûlullah
efendimize on yıl hizmet etmekle şereflendim.
Bir defâcık olsun bana “üf” bile demedi. Şunu
niçin böyle yaptın, bunu niçin yapmadın buyurmadı.”
Enes bin Mâlik hazret-i Ebû Bekr devrinde,
Bahreyn hav âlisinin zekâtını toplamakla vazifelendirildi.
Ebû Bekr’in vefâtında, Bahreyn’de bulunuyordu.
Daha sonra Medîne’ye geldi. Hazret-i
Ömer’in zamânında Medîne’de kaldı, onun meşveret
meclisinde (danışma kurulunda) çalıştı. Hazret-
i Osman zamânında Basra’da kalan Enes bin
Mâlik fıkıh dersleri vermeye devâm etti. Hazreti
Ali’nin halîfeliği zamânma yetiştiği gibi, Emevî
halîfelerinden bir kısmını gördü.
Enes bin Mâlik, uzun ve bereketli bir ömür yaşadı.
Basra’da vefâtına yakın hastalandı. Halk, gece-
gündüz ziyâretine geldi ve yanında bulundular.
Basra’da vefât eden en son Sahâbî odur. Basra’ya
9-12 km mesâfede bulunan Tat mevkiinde 712
(H.93) senesinde vefat etti. Muhammed bin Şîrîn
(rahmetullahi aleyh) tarafından gasl, teçhiz vetekfini yapıldı. Vefât ettiği yere defnedildi. Vasiyeti
üzerine, Resûlullah efendimizin mübârek saçlarından
bir miktar kabrine kondu.
Enes bin Mâlik Peygamber efendimizin uzun
seneler hizmetinde bulunması sebebiyle, Kur’ânı
kerîmin tefsirini çok iyi öğrenmişti. Ayet-i kerîmelerin
tefsirine dâir bildirdiği rivâyetler tefsir
kitaplarını süslemektedir. Peygamber efendimizden
2230 hadîs-i şerîf bildirdi. Hadîs ilminin yayılmasında
önde gelenlerdendir. Verdiği derslerde
Resûlullah efendimizin devrini, tekrâr o günleri yaşar
gibi neşe ve zevkle anlatır, talebeler üzerinde
büyük tesir uyandırırdı. Bu yüzden ilim öğrenmek
için gelenler onun meclisine devâm ederlerdi.
Birçok yerde ilim halkası kurdu. Talebelerinin
ihtiyaçlarını kendisi temin ederdi. Mekke-i mükerreme,
Medîne-i münevvere, Basra, Küfe ve
Şam ders verdiği mühim merkezlerdi. Zamânın
halîfesi bile onun derslerine gelmeyi gönülden arzu
ederdi. Onun ilim deryâsından istifâde edenler
çoktur. Hasan-ı Basrî, Süleymân Teymî, Ebû Kılâbe,
Ebû Bekr bin Abdullah el-Müzenî bunların
başlıcalarıdır.
Enes bin Mâlik’in, hadis ve tefsir ilminin yanında,
fıkıh ilminde de büyük hizmeti olmuştur,
müstakil bir eser teşkil edecek kadar, fetvâ ve ictihâdları
vardır.
Peygamber efendimiz Enes bin Mâlik hazretlerine
şöyle buyurdular:
“Ey Enes, biliyor musun, mağfireti (bağışlamayı)
gerektiren hususlardan biri de, Müslüman
kardeşini sevindirmendir. Onun üzüntüsünü
giderirsin, yâhut içini rahatlatırsın, yâhut
ona bir mal verirsin veya borcunu ödersin, yâhut
kendisi olmadığı zaman çoluk çocuğuna
göz kulak olursun.”
Enes bin Mâlik’in bizzat Resûl-i ekrem efendimizden
rivâyet ettiği hadîs-i şeriflerden bir kısmı
şöyledir:
Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız (güçleştirmeyiniz);
müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.
Herhangi biriniz kendi nefsi için istediğini,
Müslüman kardeşi için de istemedikçe, gerçek
mü’min olamaz.
Birbirinize buğz etmeyiniz, hased etmeyiniz
(kıskanmayınız), birbirinize sırt çevirmeyiniz. Ey
Allah’ın kulları! Kardeş olunuz. Bir Müslüman
için kardeşini üç günden fazla terk etmek (küsmek)
helâl olmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir