Genel

Fortner, Wolfgang

Fortner, Wolfgang

(d. 12 Ekim 1907, Leipzig – ö. 11? Eylül 1987, Heidelberg, Almanya), Almanya’da çok etkili olmuş yenilikçi besteci ve öğretmen.
Leipzig. Konservatuvarı’nda müzik ve Leipzig Üniversitesi’nde felsefe eğitimi gördü. Yirmi dört yaşında Heidelberg’e giderek bir Protestan kurumu olan Kilise Müziği Enstitüşü’nde profesör oldu. 1948’de Berlin Müzik Ödülü’nü kazandı. Daha sonra Det-mold ve Breisgau’daki Freiburg’da öğretmenlik yaptı.
Konçertolar, orkestra yapıtlan, oda ve kilise müziğinin yanı sıra opera ve sah-
İlkin yalnızca IBM 704 işlemcisinde kullanılabilen FORTRAN II, kısa sürede başka işlemcilerde de kullanılabilecek biçimde değiştirildi ve 1960’lann ortalarında bu dilin birçok değişik ve genişletilmiş biçimi ortaya çıktı. Amerikan Ulusal Standartlar Enstitüsü (ANSI) bu FORTRAN’la yazılmış prog-ramlann makineden bağımsız olarak uygulanabilmesini sağlamak amacıyla 1966’da belirli bir standartlaşmaya yöneldi ve bu çabanın sonucu olarak, dilin ANSI Standart FORTRAN IV biçimi ortaya çıktı. 1977’de ise FORTRAN 77 standardı geliştirildi. Bu yeni standart oluşturulurken programların “yukarı doğru uyarlığı”, bir başka deyişle ANSI FORTRAN IV diliyle yazılmış programların yeni standart altında da geçerli olabilmesi gözetildi.
FORTRAN temel olarak matematiksel türden bir programlama dilidir ve kullanılan bilgisayardan bağımsızdır. Grameri, simgeleri, kuralları ve sözdizimi genel olarak yalın ve öğrenilmesi kolaydır. Matematiksel gösterimlere ve İngilizcenin düzeyine uygunluk gösterir. FORTRAN ve öteki FORTRAN benzeri bütün programlama dil-
Fortuna 312
lerinde matematiksel ifadeler, bu ifadelerin değerini hesaplayan ve sonuçlan değişkenlerin o andaki değerlerinin yerine koyan komutlarla işlemlenir. FORTRAN’da aynca program içindeki akış düzenini değiştiren aktarma deyimleri, bir deyim kümesinin birçok kez uygulanmasını sağlayan döngü deyimleri ve girdi-çıktıya yönelik deyimler vardır.
Fortuna, Roma dininde, talih ya da kısmet tanrıçası. Yunan tannçası Tykhe’yle özdeşleştirilir. Başlangıçta Fortuna’nın, refah ve çoğalmanın simgesi olduğuna inanılırdı. Be-
Fortuna’yı bereket boynuzu ve dümen tutarken betimleyen bir heykel, Vatikan
Alinarı – Art Resource/EB ine
reket tanrıçasına benzerliğinden dolayı, toprağın cömertliği ve kadınların doğurganlığıyla da ilişkili görülürdü. Fortuna, çeşitli yöntemlerle gelecek hakkında bilgi edinmek için danışılan bir kehanet tanrıçasıydı. İtalya’da en eski çağlardan beri Fortuna’ya yaygın olarak tapınılıyordu. Praeneste’de özellikle kadınlar, Primigenia (İlk Doğan) adıyla tapınırlardı. Buradaki ve Anti-um’daki Fortuna tapınakları, birer kehanet merkeziydi. Fortuna, bolluk simgesi olarak bereket boynuzuyla; insan yazgısının yönlendiricisi olarak dümenle ve geleceğin belirsizliğini göstermek için de bir kürenin üstünde ayakta betimlenirdi.
Fortunatus, Venantius (Honorius Cle-mentianus) (d. y. 540, Treviso, Venedik yakınları – ö. y. 600, Poitiers, Akitanya), şair ve piskopos. Latince şiir ve ilahilerinde klasik Latin şiiri öğeleriyle ortaçağ üslubunu kaynaştırmıştır.
Avrupa’yı dolaşarak Metz, Paris ve Tours’a gitti. Din adamları ve resmî görevlilerle dostluklar kurdu. 567’de I. Clotaire’ in eski eşi Radegunda’nın bir manastır kurduğu Poitiers’ye ulaştı. Radegunda ve başrahibe Agnes’in etkisinde kalarak önce papaz, sonra da Poitiers piskoposu oldu.
Fortunatus’un günümüze kalan yapıtlan, dostu Tours’lu Gregory’nin özendirmesiyle yazdığı Vita S. Martini (Aziz Martin’in Yaşamı), aralarında Vita Radegundis’m (Radegunda’nın Yaşamı) bulunduğu aziz ve azizelerin yaşamlarına ilişkin düzyazılar ile
34 şiirden oluşan bir ek içeren 11 şiir kitabıdır. Piskoposlara ve saray görevlileri-
ne söylevler, panegyrikos’lar (methiye), bir epithalamium (düğün için yazılmış şarkı), epigramlar ve çeşitli konular üzerine yazılmış şiirlerden oluşan ilk şiirlerine güçlü bir retorik egemendir. Poitiers’de yazdığı dinsel şiirlerde de süren retoriğin etkisi, özellikle Agnes’in başrahibeliğini kutlayan şiirde belirgindir. Haç üzerine yazdığı altı şiirden Pange lingua (Dile Beste) ve Vexilla regis (Kral Bayrağı), dinsel konuların en soylu anlatımını bulduğu ilahilerdir.
Fortunatus bazı İtalyan ve Fransız piskoposlukları tarafından aziz ilan edilmiştir; yortu günü 14 Aralık’tır.
Fortune Tiyatrosu, I. Elizabeth döneminde Londra’nın kuzeyinde yapılan, halka açık tiyatro yapısı. Cuthbert Burbage’ın yeni Globe îiyatrosu’yla yarışmak üzere 1600’de Philip Henslovve tarafından yapılmıştı. Giriş kapısının üstünde, yapıya adını veren Şans Tanrıçası Fortuna’nın bir heykeli vardı. Globe Tiyatrosu’ndan yalnızca, dışta çokgen yerine kare planlı olmasıyla ve ahşap bölümlerinin boyanmadan bırakılmasıyla ayrılıyordu.
Tiyatronun, ayrıntılı bir şartname niteliğinde olan sözleşmesi Elizabeth dönemi tiyatro yapılarının özellikleri ve yapılışı konusundaki en önemli kaynak olarak günümüze ulaştı. Henslowe 1586’da Rose Tiyatrosu’nun, 1613’te de Hope Tiyatrosu’ nun yapımını üstlenen bir girişimciydi. Fortune Tiyatrosu’nun inşaatı için Globe’un müteahhitiyle anlaştı. Hazırlanan sözleşme Globe üstüne bilinenlerin büyük bölümüne de kaynaklık etti. Belgelere göre Fortune Tiyatrosu’nun, çapı yaklaşık 21 m olan daire planlı, açık bir orta alanı vardı. Burası üst üste üç kat halinde galeriyle çevriliydi. Dikdörtgen biçimindeki sahnesinin eni yaklaşık 13,5 m, derinliği 8,4 m idi ve üzeri bir çatıyla örtülüydü. Sözleşmede tuvaletlere, localara ve dinlenme ya da soyunma amacıyla kullanılan bir odaya da yer verilmişti. Henslovve, Fortune Tiyatrosu’nun ilk yapımı için 520 sterlin, 1621’deki yangından sonra ikinci kez tuğladan yapımı içinse bu paranın yaklaşık iki katını ödedi.
ve moda tasarımcısı. En çok giysi ve tekstil tasarımlarıyla ünlenmiştir.
İspanyol ressam Mariano Fortuny’nin oğluydu. Babasının 1874’teki ölümü üzerine Paris’te büyütüldü ve bu kentte amcasının yanında resim çalıştı. 1899’da annesiyle birlikte Venedik’e yerleşti, ömrünün geri kalan bölümünü orada geçirdi. Resmin yanı sıra fotoğrafçılık ve sahne tasanmıyla da ilgilendi. Arts and Crafts hareketinin etkisiyle tasarımlannı bütün yönleriyle ele almaya başladı. Sahne ışıklandırmasında yeni teknikler ortaya attı; yeni kumaş boyaları, kumaş türleri ve kumaş üstüne desen basmak için makineler geliştirdi. Buluşları için 20’den fazla patent aldı.
1907 dolaylannda tünik ve peplos gibi Eski Yunan giysilerinden esinlenerek yaptığı giysi tasarımları özellikle zenginler arasında çok tutuldu. İpek giysileri, özellikle uçuk renkleri ve sağladıkları hareket kolaylığından ötürü beğenildi. Bunların bazısı düm-. düzdü; bazısı ise aynı düz çizgileri taşımakla birlikte boyundan topuklara kadar inen yüzlerce ince pliden oluşmuştu. Fortuny pamuk ve kadife için tasarladığı desenlerde çeşitli kültürlerden esinlendi. Bu tasarımların tipik özelliği parlak ve canlı renkleriydi. Çalışmalarının pek çok örneği Venedik’te bugün Fortuny Müzesi olan evinde sergilenmektedir.
Fortuny (y Marsal), Mariano (Jose Maria Bernardo) (d. 11 Haziran 1838, Reus, İspanya – ö. 21 Kasım 1874, Roma), tarihsel konulu ve gündelik yaşama ilişkin resimleriyle 19. yüzyılın ortalarında büyük üne kavuşan İspanyol ressam.
Barselona Akademisi’nde gördüğü dört yıllık öğrenimin ardından 1858’de Roma Ödülü’nü kazandı ve İtalya’ya gitti. 1860’ta İspanya ile Fas arasındaki savaşı betimlemek üzere Fas’a gönderildi. Kısa bir süre sonra İspanya’ya döndü, ama Paris’te geçirdiği bir yılın (1869-70) dışında çoğunlukla Roma’da yaşadı. Paris’te ünlü sanat koleksiyoncusu Goupil ile kurduğu iş ilişkisi resimlerinden büyük kazanç sağlamasına ve uluslararası üne kavuşmasına yol açtı.
“La Vicaria”, Mariano Fortuny’nin bir yapıtı, 1870 Modern Sanat Müzesi. Barselona
Archivo Mas, Barselona
Fortune Tiyatrosu 1600’de Amiral’in Oyuncuları’nın bir gösterisiyle açıldı ve uzun yıllar bu topluluk tarafından kullanıldı. 1642’de Püritenlerin tiyatroları kapatma-lanndan sonra ara sıra burada gizli özel gösteriler düzenlendi. 1661’de, II. Charles’ m İngiltere’ye dönüşünden kısa bir süre sonra ise, yıktırılarak yerine 23 tane ev yapıldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir