fren-

fren-

Kubbe sanatı: Şöyle dikkatle bir bakmamız yeter. Sudaki en küçük mikroorganizmalar bile ağ biçiminde karmaşık koruyucu yapılar, kireç­ten kubbeler ve kabuklar ya da ışınlılardaki gibi silis­yumdan iskeletler oluşturmaktadır. Aynı ilkenin uy­gulamasına Montreal’deki ABD pavyonunda rastla­maktayız.

lenmemektedir. Ne yazık ki, şimdiye kadar gemilere yunus derisine benzer kılıf giydirmek konusundaki bütün girişim­ler, esnek ve dirençli bir maddenin bulunamamış olması yü­zünden başarısız kalmıştır.

Şimdi uçaklara geçelim: Ton balıkları ve çeşitli kuşlar üzerinde incelemeler yapmış olan Berlinli uçak yapımcısı Prof.Heinrich Hertel’in varmış olduğu sonuca göre, uçak göv­delerinin biçimi doğanın geliştirdiği elverişli modellerle tam bir tezat teşkil etmektedir. Silindir biçimindeki gövdeler, ae­rodinamik açısından elverişsiz ve kullanılabilir alanı daralta­cak niteliktedir. Bugünün büyük jet uçaklarının yapımcısı olan Ingilizlerin, Fransızların, Amerikalıların, Rusların ve Alman­ların hala böyle birbirine ikiz kardeş gibi benzeyen boru biçi-1 minde yolcu ve yük uçakları yaptığına bakarsak; ilham gü- i

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*