Genel

çiftebakış

ları, gerekse insan gözü bu çiftebakış (binokülerlik) ilkesin­den yararlanır. Ne var ki, bu açı farkları normal bir fotoğraf makinesinde değerlendirilemeyecek kadar küçük kalıyordu.

Sorunun çözümü, optikçilerin görme organları konusunda zoologlarla yaptığı bir görüşmede raslantı sonucu ortaya çıktı. Bir zoolog, kendisine odak ayarı problemi anlatıldığı zaman: “Durun hele, bunun için iki göze gerek yok. Bir gözünüzü kapatın ve öteki gözünüzle bir uzağa, bir yakına bakın. O za­man, tek gözün de diğer gözün yardımı olmaksızın görüntü keskinlik ayarını yaptığını göreceksiniz. Doğa, yaratıklarına, birisinin kullanılamaması halinde, onun yerini dolduracak ikinci bir uzaklık ölçme olanağı vermiştir” dedi. İnsan gözünde bu­nun için gereken göz merceği ayarını yapanlar, retinal nö­ronlar denilen sinir bağlantılarıdır. Modern fotokameralarda ise bu ayarı yapmak için artık mikroprosesör diye adlandırı­lan, ışığa karşı duyarlı mini bilgisayarlardan yararlanılıyor.

Doğanın sırlarından biri de, gemilerin hidrodinamiği in­celenirken meydana çıkmıştır; Bundan yaklaşık yirmi yıl ka­dar önce, ABD Deniz Kuvvetleri hayli garip bir yarış düzenle­mişti. Yarışmacılardan biri; yepyeni 5000 beygirgüçlük bir sürat motoru, diğeri ise açık denizde eğitilmiş bir yunus ba­lığı idi. Yunus balığı sadece elli beygirgücünde olmasına rağ­men, yarışmayı açık bir farkla kazandı! Bunun üzerine gemi mühendisleri, doğanın kendilerininkine üstün inşa prensipleri­ni araştırmaya giriştiler. Bu araştırmalarda iki nokta ortaya

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir