Gıdıklama Makinesi
Bir gıdıklama makinesi ve biraz hile kullanarak, Kaliforniya’da iki psikolog gıdıklamanın amacına ilişkin bilinen bir teoriyi çürüttüklerini açıkladılar. Bu eski teoriye göre, gıdıklama anne ve çocuk ya da sevgililer gibi birbirine yakın insanları bağlayan karmaşık bir sosyal davranış. Ancak, KaliforniyalI psikologlara göre gerçek o kadar da derin değil. Gıdıklayan kişi yüzünden gülmüyorsunuz, sadece gıdıklandığınız için gülüyorsunuz.
Birbirini gıdıklayan insanlar genelde birbiriyle çok yakın oldukları için araştırmacılar bunun basit bir refleksten daha başka bir şey olduğuna inanıyorlardı. Kişisel bir ilişki olmadan, gıdıklamanın etkisinin daha az olacağı düşünülüyordu. Buna göre, yakın bir kişi tarafından gıdıklanmanın etkisi bir makine tarafından gıdıklanmanın etkisine kıyasla daha çok olmalıydı.
Bu iki psikolog bu görüşü test etmeye karar vermişler. Etkiyi karşılaştırmak için ilk olarak bir makine kullanmayı düşünmüşler. Sonra, bir hile yapmaya karar vermişler. 34 gönüllü kolej öğrencisini bir odaya koymuşlar. Odada bir de gıdıklama makinesi varmış. Her gönüllünün gözleri bağlanmış ve ayaklarından iki kere gıdıklanmışlar; bir kere insan, bir kere de makine tarafından.
Sonra, deneklere önce hangisi tarafından gıdıklandıkları sorulmuş ve gıdıklanmanın derecesini söylemeleri istenmiş. Öğrenciler iki durumda da aynı derecede gıdıklanmışlar. Ancak, makine bir hileymiş, makinenin bulunduğu masanın altına bir insan oturtulmuş ve denekleri makine yerine gıdıklamış. İnsanlar gıdıklamalardan birinin makine tarafından yapıldığını sandıkları halde aynı tepkiyi vermişler. Bu sonuçlara göre, gıdıklanma duygusal bir şey değil, sadece basit bir refleks.