Hasta Mısınız Yoksa Zihin Kontrolü Yoluyla Kandırılıyor Musunuz
Telegram, zihin kontrolü. Daha önce dünya liderliği yapmış ülkelerin insanları üzerinde en fazla uygulanan ve bir ölçüde de başarıya ulaşmış “Barbarlık”tır.
Toplumun “mangurtlaştırılması” ve “akıldairesi” ile oynanması hakikati her geçen gün dozunu artırarak devam etmektedir.
Türkiye’de gerçekleşen bazı sonuçlarını şöyle sıralayabiliriz:
1) Lutilik
2) Gıdaterörü
3) Mangurtlaştırılma
4) Akıltutulması
5) Teslimiyetçilik
6) Yanlışların doğru gibi kabul edilmesi
7) İçi başka, dışı başka insanların ve liderlerin toplumda önder sınıfına getirilmesi ve başka hususları sıralayabiliriz.
Türkiye’de 1950 yıllarından sonra ülkemize “gıda” ile giren bu “terör-barbarlık” şu an ciddi şekilde meyvesini vermiştir. Toplumun yüzde doksansekizi hasta, ilaç ve organ yetmezliğiyle mücadele etmektedir. Devletin en büyük politikalarından birisi de “hastane” yapmak ve gelecekteki ciddi şekilde artacağı düşünülen “hastaları bir arada tutacak şehir hastaneleri projeleri”ni hayata geçirmekle de kendini göstermektedir.
Beyin en önemli organlarımızdandır. Beyin çok yönlü bir kontrol mekanizmasıdır. Vücudumuzu yönlendirir, insanın tüm organları arasındaki koordinasyonu ve işbirliğini de sağlar. Duygumuz, düşüncemiz, fiziksel duyularımız hareketlerimiz ve hareket kaabiliyetimiz bu organımızın liderliğiyle olmaktadır. Beş duyu organımızla algılanan her şey, belirli bir beyin faaliyeti meydana getirir. Mesela tüm hastalıklar kendi dalga şekillerine sahiptir. Her kelime ve düşünce beynimizde kendi frekans dalgasını meydana getirir. Tüm hareketler, duygu ve düşünceler, algılamalar kendi frekans işaretlerine sahiptir. Şimdi birinin beyin faaliyetleri, bilgisayar ekranına çıkarılabileceği gibi, bunlar TAM TERSİ YÖNDE DE GÖNDERİLMEKTEDİR. Nasılki bir bilgisayar herhangi bir beyin faaliyetini çözümleyebilir ve bunu aynı yoldan geri iletebilir. (bilgisayarın içinde silinmiş olduğu düşünülen bilgiler aslında silinmiyor ve geriye döndürülebiliyorsa inşanlar dada aynı şekilde geriye döndürülebilir) Geçmişte bu verilere ulaşmak için insanların kafalarına elektrotlar yerleştirilirdi…. ARTIK BUNA GEREK KALMADI… İnsanların beynine yaptırılması gereken her şeyi “KABLOSUZ AĞLARLA” ulaşılarak yapılmaktadır.
İnsan beyninin uzaktan idare edilmesi mümkündür. Her beyin de kendine özgüdür. Beyin taraması, beyin tanımlaması, uydudan takip, gözetleme ve süperbilgisayarlar bir araya getirilerek insan davranışları, tüm yönleriyle…. UZAKTAN İZLENEBİLMEKTEDİR….
Artık, gözlerimizle gördüğümüzü…. beyin vasıtasıyla da BİLGİSAYAR EKRANINA DA AKTARILABİLMEKTEDİR…
Bir kum tanesi büyüklüğündeki MİKROÇİP insan beynine yerleştirilirse, o beyni uzaktan yönetmek ZOR DEĞİLDİR!..
Bilgisayarlar artık öyle büyük boyda filan olmasına da gerek yoktur. Aşırı küçük boyutlardadır. Mesela şu an kullanılan CEP TELEFONLARI (Akıllı Cep telefonları!!!!!) sizi kontrol eden en büyük silahlardan birisidir. Çünkü o Akıllı (!) cep telefonları sizi mutlu ediyor, siz de ONU ÜRETEN EFENDİLERİ mutlu ediyor olabilirsiniz?!
Demek ki, SİLAH TEKLONOJİLERİ…. Yeni nesil Silahlar artık beş duyumuza birden hitap ediyor ve beş duyumuza ayrı ayrı veya tamamına istenilen miktarda ve oranda öldürülebiliyor, yaralanabiliyor, istenilen amaçlar için de kullanılabiliyor demektir.
İSLAM COĞRAFYASINDAKİ DURUM…
Hali hazırda kullanılan göz yaşartıcı, elektroşok silahlar v.s. Bilindik silahlar ve kontrol yöntemidir. Ancak kinetik enerji silahları, elektroşok, ses silahları, isyan kontrol araçları gibi diğer teknolojiler genel olarak bilinmiyor. Artık bu tür silahları kullanılabilecek haldedir. Mesela üzerinize giydiğiniz bir tekstil ürünü sizin izlenmenize ve yönlendirilmenize de sebep olabilir! Kalabalıklar içerisinde bireysel olarakta kullanılmanıza imkan vardır. Demek ki kalabalığı uyutabilirsiniz, uyuşturabilirsiniz, beyindeki oksijeni düşürebilirsiniz, yorgunluk, bitkinlik gibi hislere kapılabilirsiniz. Veya herkes uyutulabilir. Veya kalabalıkların içinden bir kişi seçilebilir ve akustik işaretleyicilerle hedef yapılabilir, bu tür uyuşturucu etkilere sahip ilaçlara genel olarak öldürücü olmayan silahlar deniliyor, ama istenirse o kişi dünyanın en büyük bombasını sırtına sarıp büyük felaketlere de istemeden, bilmeden, yönlendirilmeyle sebep olabilmektedir.
Demek ki, Elektromanyetik enerji ile bir kişiyi uzaktan telkin altına alabilir, sakatlayabilirsiniz. Korkunç silahlar haline getirebilirsiniz. Bu artık gayet kolay!
ZİHİN KONTROLÜNE MARUZ KALAN BİRİSİNDEKİ SONUÇLAR!
Fiziksel tepkilere ve hislere neden olur ki… bunlar, gaipten sesler duyma, kokular alma, görüntüler, mide bulantıları, ishal, el ayak kontrolünde bozulma, orgazm hissi oluşturma, kusma, idrar ve dışkı çıkarma isteği gibi bağırsak hareketleri, kasılma, ateş, görsel yanılsamalar, felç, kalp krizi, kalp yetmezliği, nörolojik etkiler, fiziksel acılar, yönlendirilen göz hareketleri….
Bunlar ayrıca birer biyolojik savaş sonucudur… Devlet, ya tedbirini almalı ya da BU TÜR ZİHİN KONTROLÜNE girmiş kişileri de gazi veya yaralı insanlar sınıfına sokmak gerekmektedir.
KANSERİN ÇARESİ…
Sayısal dalgalar teknolojisiyle fiziksel belirtilerin kablosuz iletebilmesi olanağı daha da ileri gitmektedir. Bir hatalığın elektromanyetik belirtilerini çevreye yayabilir, kansere, lösemiye, alzheimera, zehirli etkilere, gribe, deniz tutmasına, nükleer radyasyon belirtilerine, kimyasal zehirlenmelere ve bakteri enfeksiyonlarına sebep olabilirsiniz. Dilerseniz bağışıklık sistemini etkisiz hale getirebilir. Elektromanyetik Alanlardan veya Etkilerden Uzak durmaya ne dersiniz!
ARTIK UÇAKLAR, FÜZELER, ATOM BOMBALARI ETKİSİZ HALE GETİRİLEBİLİR…
Sayısal silahlar bilgisayarlarda ufak zararlara sebep oluyorlar. Elektronik parçalar ve elektrik devreleri eritebilir, hatta metali dahi eritebilir, elektronik aletlerin bozulması, uçakların ya da nükleer başlıkların sabote edilebilmesine izin verirken bu teknolojiyi bunlardan çarpışması ve patlatılması sağlanabilir. Tesla topuna değen bir füze artık eritilebilmektedir.
Sayısal Silahlar frenkansları bozar, radardan kaçmalarını sağlar, güç kaynaklarının erimesine ya da iş görmez hale gelmesine neden olur. Bunlar insanları, korunaklı odalarda ya da Yer altı sağınaklarında olsalar bile sersemletebilir, engelleyebilir, aciz duruma düşürebilir. Ayrıca hipnoz gibi akıl tutulmalarına, hareketlerin kontrol edrilmesine ya da bilinç kaybına imkan verir.
Yeni nesil sayısal silahlar, kuantum potansiyeline saliptir ve çoğ bağlantılı uzayzaman kullanır.
TİTREŞİMLER, FRENAKSLAR VE DALGALAR!
Kainat titreşim ve dalgakıran ahenginden oluşmaktadır. Her şey kendi frekans ve titreşiminden oluşan birer enejiden ibarettir. Titreşimler vasıtasıyla en hayret verici şeyleri bile başarmak artık mümkün….
TÜRKİYE’DEKİ GEZİ OLAYLARI VE İSLAM COĞRAFYASI
Şimdi tamamen ülkeleri ve insanları etkisi altına almaya başlayan bu davranışlardan bazıları olarak “Taksim’deki Gezi Olayları, Mısır, Suriye, Irak, Cezayir, Tunus, Libya v.s.” diğer ülkelerdeki haklı taleplerin dillendirilme şeklindeki yanlışlıklar veya eksiklikleri gösterebiliriz. İnsanların “haklı” taleplerini istemelerine saygımız var, lakin bu talepleri isteme anındaki gösterdikleri “reaksiyon”larında Telegram’ın yani teknik, teknolojik, metodolojik program kapsamında zihnen kontrol edilen kurbanların iş başına geçmesidir.