Havacılıkta Devrim

Havacılıkta Devrim

T 1001 uçuş numarasiyle Dakar’a yapılacak bu uçuşun hiç bir tarifede yeri yoktu. Bu yolculuğa katılacaklar özel davetiyelerle çağrılmış kimselerdi, onları daveteden bizzat Concorde Cenaplarıydı.

İlk defa olarak İngiliz – Fransız ses üstü yolcu uçağı test seferlerinin dışında düzenli bir uçuşa hazırlanıyordu, bu uçuşta bütün nitelik ve yetenekleri ciddî bir sınav geçireceklerdi.

Gene ilk defa olarak bu uçuş için uçağı test pilotlarının elinden alarak, kaptan pilotların emrine vermişlerdi.

Kabinede motorların çalışmasından bir şey işitilmiyordu, yalnız uzaklardan gelen kuru bir uğultu, fakat dışarıya bakıldığı zaman onun o müthiş gürültüsünün hava meydanında bekleyenler üzerinde ne gibi bir etki yaptığını görmek pek zor bir şey değildi. Herkes elleriyle kulaklarını tıkamağa ve daha günlük programa girmeyen
bu muazzam uçağın cehennemi gürültüsünden kendini korumağa çalışıyordu.

Concorde aslında içeriden çok iyi izole edilmiştir, yalnız pek rahat olduğu söylenemez. Dar bir “boru” şeklindeki gövdesi o efsanevî DC-3’lere benziyordu, normal bir uçağın birinci sınıfından % 15 kadar daha pahalı olan bir uçak seferinde yolcuların biraz daha fazla konfor beklemek haklarıdır. Oturacak yerleri, kolların dayamldığı yerler arası, 51 santimetre ile oldukça sıkışık yapılmıştı. İmalâtçı bu konuda şöyle diyordu : “Uçağın yapacağı bu olağanüstü hızda öteki uçaklarda birinci mevkide görülen konfordan vazgeçmemiz gerekliydi. Bizim amacımız her-şeyden önce yolcuları gidecekleri yere daha çabuk götürmektir”.

Üzerinde çok tartışılan “Tünel etkisine” mani olabilmek için, kabine üç kompartmana bölünmüştür. Yolcuların oturdukları yerler orta korido-

Uçan tünel”, gelecek kuşakların hava taşıtı Concorde. Para kazanmak halen
Beyaz bir ok gibi Concorde

gökyüzünde izlerini bırakacaktır ve hava yolcularını da iki kısma ayıracaktır : Normal yolcular ve Mach 2 yolculan. Uçak biletleri normal 1 nci mevki + % 15 olacaktır.
run sağına ve soluna ikişer ikişer yerleştirilmiş, böylece 100 kişiye oturacak yer sağlanmıştır. Bir pazar analizine göre, Concorde’un en önemli hatlarda çalışmasına müsaade edildiği takdirde dünyadaki bütün hava yolları birinci mevki yolcularının % 80’ini ellerinden kaçıracaklardır, fakat bu daha cevaplanamamış bir sorudur.
Concorde ile yapılacak bir yolculuğun en etkili yanı —ki bunda herkes mutabıktır— kalkışıdır. Normal uzak sefer uçakları frenleri açıp kalkış hızına geçinceye kadar bir dakikadan daha fazla zamana ihtiyaç gösterdikleri halde bu kırmızı, beyaz, mavi ses üstü uçağı kalkış (start) yolunu 34 saniyede almaktadır.
bahis konusu
değildir. Şimdilik büyük olan prestij değeridir.

Bunun arkasından yükseliş uçuşu da olağanüstü bir şeydir. Londra’daki Heathrovv’dan kalkış ve yükselişten sonra “Green Line” hava yolu boyunca uçan Concorde 110 kilometre uzaktaki Lynham’i 8.000 metre yükseklikten geçmiştir. Boeing 747 ise burada ancak 4.500 metreye erişebilmişti.

Keskin bir dönüş yaparak kaptan pilot Franchi Nantes’a doğru uçar. Kalkıştan bu yana

11 dakika geçmiştir, uçak 8.000 metre yükseklikte ve Mach 0,93’lük bir hızla uçmaktadır ki bu ses hızının biraz altında bir hız demektir. Dış sıcaklık eksi 44°C’dir.

Kalkıştan 26 dakika sonra Nantes’a varılır ve kaptan pilot Franchi önündeki manivela kolunu ileriye doğru sürer, bu ses üstü hızla uçuşun başlangıcı demektir, yani artık asıl “normal” uçuşa geçilmektedir.

Yakılmış gece ışıklarıyla Concorde gittikçe kararmakta olan gök yüzünde ilerlemektedir. Bu andan itibaren motorlarından her biri saatte 12.750 litre akaryakıt yutar.

Kabinede her kompartmanın duvarında elektrikli parıldayıcı rakamlar erişilen hızı Mach cinsinden göstermektedir.

Çok geçmeden ses hızının 1,5 kat, yani Mach 1,5’a çıkılır. Elektrik ışıklı rakamlar yükselmeğe başlar : Mach 1,7 … Mach 1,ö … Mach 1,98 … Mach 1,99. Bu bir polis romanı kadar eyecan vericidir, göstergeler bir süre için son akamda durur. 72 çift göz büyük bir şaşkınlıkla aate bakarlar. O anda bir vuruş olur, gösterge akamları birbirine karışır ve sonra Mach 2.02 özükür ki bu yolculuğun devamlı yapılacağı izdir, ses hızın iki katından fazla.

Önde Kokpitte (pilot mahalli) kaptan pilot ranchi dört manivela kolunu biraz geri çeker ve çağı tekrar düz uçuna getirir. Atlantik üzerin-en, Concorde 14.600 metre yükseklikte, bağıran otorlarıyla güneye doğru uçmaktadır. Çıkardığı sleri kendisinden çok geride bırakarak.

Bu uçuşta her motor saatte gene 8300 litre bi önemli bir miktar akaryakıt tüketir.

Uçağın dış zarfı bu sırada 127°C’a kadar nır, kabinede ise 22°C’lik sürekli bir sıcaklık tulmaktadır ve oradakiler dış sıcaklıktan hiç bir y hissetmezler. Yalnız kanatların ufak bir yüzey rçasının görülebildiği ufak pencereler oldukça aktır. Hiç olmazsa artık herkes bu pencerelerin e bu kadar küçük tutulduklarının sebebini lamıştır.

Bu uçağı geliştirmek için sarfedilen giderler küçük tutulamamıştır ve şimdiye kadar iliz ve Fransız Hükümetleri muazzam yatırım-yapmak zorunda kalmışlardır. Satış fiatları da
İyi yemeğe rağmen Concorde uçaklan alışılmış bazı konfor lardan vaz geçmek zorunda kalacaklardır. Dar “boru”, bilinen tünel etkisini yolculardan uzaklaştırabilmek için 3 kompartmana ayrılmıştır.
Concorde’un sihirli gözü. Kabinenin önündeki büyük levha. Orada yolcular uçağın o andaki hızını elektronik parlak rakamlarda okuyacaklardır.

çok yüksektir, bir Concorde alabilmek için alıcı 130 – 150 milyon markı (780 – 900 milyon TL) masanın üzerine koymak zorundadır. Tabiî bu fiat belki birkaç milyon daha aşağı olabilir, bu alıcının kimliğine göre değişir, çünkü satıcı uçağı yapan firmalar değildir, onlar yalnız aracı olarak ortada dolaşırlar. Asıl satıcılar İngiliz ve Fransız Hükümetleridir. Bir Amerikan havacılık firmasının Concorde’a karşı ilgi göstermesi, bu hükümetler tarafından çok iyi karşılanacaktır, zira Amerikalılar Concorde’a hâlâ ülkeleri üzerinden uçuş iznini vermeği reddetmektedirler, çünkü büyük bir çoğunluk onun çevreyi büyük boyutlarda kirleteceği kanısındadır.

Yalnız Concorde’u imal eden British Aircraft Corporation ile Aerospatiale’a bir yerde hak vermemek olmaz : Gerçi Concorde sessiz bir uçak değildir. Kalkış ve iniş sırasında çıkardığı gürültü eski bir Boeing 707 ya da DC-8 tarafından çıkarılan gürültünün çok üstündedir. Fakat uçağın kalkmasından 2 saat 23 dakika sonra Kaptan pilot Franchi yüksek uçuşunu bırakır ve Dahar’a inişe girişir.

Paris’ten kalkışından tam 2 saat, 43 dakika ve 21 saniye sonra da Concorde’un tekerlekleri Yoff-hava meydanının pistinde dönmektedir. 4 saatlik bir dinlenişten sonra uçak tekrar aynı şekilde çıktığı hava meydanına geri döner.

‘ Dakar’da Concorde’un iniş ve çıkışına karşı gelecek hiç bir sınırlama yoktur. O düz yoldan uçuş yüksekliğine çıkabilir. Şnorkel (nefes borusu) kullanmadan kaptan pilot Franchi Concor-de’unu doğru rota ile Kuzeye doğru sürer.

Frenlerin çözülmesinden 9 dakika 18 saniye sonra Mach 1 elde edilir, Mach 1,5 15 dakika 22 saniye ve Mach 2 yalnız 22 dakika 8 saniye sonra

16.000 metre yükseklikte uçuş hızı Mach 2.02’yi bulur.

Concorde’un ömrünü uzatmak için maksimum hızı Mach 2.02 ile sınırlanmıştır. Beklenilen
ömür 4500 saatlik uçuş yani 12 yıllık bir işletme demektir. Uçuş hızının Mach 2.06’ya çıkarılması halinde ömür en aşağı 5 yıl azalacaktır.

Motorların ömrü de halen bazı zorluklar çıkarmaktadır, çünkü şart koşulan bakım saatler normal bir işletme için oldukça kısadır. Fakat he halde çok fazla miktarda motorun depolarda hazır tutulması da pek kabil değildir. He motorun değiştirilmesi uçak sahibine 12 milyo TL’ya mal olacaktır.

Böyle büyük rakamlar söz konusu olurkeı Concorde ile ilgilenecek havacılık şirketlerin sayısının da pek fazla olmayacağı tabiîdir. Briti Airvvays ve Air France’dan başka yalnız İran Şal İran Havayolları için bir tane ısmarlamıştır. F halde onun için İktisadî düşünceler pek büyük rol oynamasa gerektir.

Yüksek fiatı, büyük akaryakıt tüketimi ve ( pahalıya mal olma bakımına rağmen Conc de’un verimi oldukça ufaktır. British Airv* kendi verdiği bilgilere göre yılda beş uçak içir milyon marklık bir para yardımına ihtr olacağını hesap etmiştir ki bunun İngiliz Hi meti tarafından karşılanması gerekmektedir yüzden Concorde’u yapan firma çok ufak bir ile imalâta girişmiştir. 1976’nın sonuna d yalnız 4 adet Concorde devamlı uçuş seferi sokulacaktır. Bundan başka daha 12 uı yapımına izin verilmiştir, bunların yapımı is halde birkaç yıl sürecektir.

21 Ocaktan itibaren herkes Concord uçabilecektir, çünkü bu tarihde British Aı ile Air France bunları servise sokmuş o lardır.

Yolcu bulma konusunda her ik kafalarını yormuyorlar, çünkü haier l daha uzun bir zaman için Cc tamamiyle satılmıştır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*