HAYVANLAR NEDEN SÜSLENİR?
tartışılmazlığı kuşku götürmez. Kuyruğunu yelpaze gibi açar açmaz, yeşile dönüşen kuyruk tüylerinin uçlarındaki göz alıcı beneklerle birlikte, altın rengi ve mavi karışımı tüylerinin görkemi, tüm soluk kesici-liğiyle gözler önüne serilir.
Doğuştan lüks yaratılmış bu kuşu daha yakından incelersek, onun yalnızca engin bir fantaziyi değil, aynı zamanda olabilecek en iyi malzemelerin tümünü kullanabilen bir sanatçı olduğunu sezebiliriz. Oysa tavus kuşu, evlerimizdeki hayvanlarda olduğunun tersine, insanlar tarafından eğitilen bir hayvan değildir. Oluşumu, milyon yıllık bir evrim sürecinin ürünü olup, insanoğlunun varlığından çok daha öncelere dayanır.
Bu görkemli yaratık, doğadaki güzellik konusunun betimlenmesi konusunda evrim araştırmacılarını oldukça dar bir boğaza sokmuştur. Aslında bu araştırmacıların canlı varlıklarda ilk planda üzerinde durdukları nokta, kullanışlılık ve
Bir kısmının boynu renk ren parıldar, bir kısmı süslü uzun ku\ ruğunu güçlükle sürükler.
Tüm bunlar ne uğruna? Aşk! Ancak bu yanıt, gerçeğin tümün yansıtıyor mu acaba? amaca uygunluktur. Nıteıcım sayısız gözlemlerin sonu şudur Yalnızca pratik olan, varolma yarışında kendini ettirebilir ve bu şekilde uzun bir evrim zincirinde ge nesle geçebilir. Bir kez bu yolla kazanılmış olan, ilerid rakteristik şekline dönüşür.
Peki, ya tavus kuşu vatanı Hindistan’da yaşamını sürdürebildi? Gösterişli tüyleri düşmanlarından kaçışın gel olmuyor muydu? Tavşan ve farelerdeki gibi çok da göze çarpan vücut örtüsü daha yararlı olmaz mıydı? ( nüşte evet. Ancak güzel hayvanların (tavus kuşlan, pap lar, renk saçan tüyleriyle egzotik muhabbet kuşları, hact kemli yeleleriyle aslanlar, kürkleriyle antiloplar) herhar şekilde dezavantajlı olduklarına ilişkin hiçbir kanıt yc Aksi olsaydı,-zaten varlıklarını sürdüremezlerdi. O haki ların varoluşlan gerçeğini, aynı zamanda yaşam yetene nin bir kanıtı olarak da algılayabiliriz.
Belirli hayvanların güzel, diğerlerinin ise daha az olmaları, herşeyin yalnızca biyolojik zorunluluklarla aç masına engel olmaktadır. Acaba bu durumda renk gör nin doğada kendince bir değer taşıdığı sonucu ortaya < yor mu? Tıpkı Basel’li ünlü zoolog Adolf Portmann’ın rün Korunması” prensibine karşı öne sürdüğü “Cani Kendini Gösterme” tezi gibi.
Artık en azından bu aşamada itiraf etmek zoruı ki, düşüncelerimiz tıpkı tavus kuşunun çemberi gibi, b re içinde kısırca dönmekte. Herşeyden önce görken zellik, renk ve şekil zenginliği gibi kavramları, tavus ku yünü yalnızca ne işe yaradığı açısından inceleyen ki; görüşün içeriğine katmak bile olanaksızdır.
HAYVANLAR
NEDEN
SÜSLENİR?
Renkle flört: Kertenkele kurbağasının kıpkırmızı torbası dişilerin ilgisini çeker (solda). Renkyağmun daki tüm görkemliliğiyle erkek yaban ördeğinin tüy işlevi de aynıdır (üstte).Burada doğrudan bir biyolojik gerekliliği hala göremiyorsak, şimdilik açıklığa kavuşturamadığımız güzel nesnelerle kendimizi avutmalıyız. Ancak kendi kendimize sorup araştırmayı sürdürerek. Örneğin: Hayvanlar alemindeki güzellik ve renklilik, salt doğanın bir olgusu mudur, yoksa burada birtakım kurallar mı hüküm sürmektedir?
Yanıt: Güzellik konusunda büyük bir olasılıkla bir düzen söz konusudur. Bu düzen, tümüyle olmasa bite birçok durumda sağlıklı bir açıklama getirebiliyor. Bu düzenin ilk kuralı, yalnızca tavus kuşunun değil, tüm kuşların memeli hayvanlardan daha renkli ve güzel oluşudur. Bu özelliğin nedeni Melanin’dir. Kardinaldeki kırmızı, papağandaki mavi, kuğudaki beyaz, bu kuşların tüylerindeki Melanin’den kaynaklanır. Melanin aynı şekilde biz insanlardaki saç ve deri renginde de bir etkendi, ancak bunun ölçüsü bizlerde ve diğer tüm memelilerde, kuşlardakine oranla yok denecek kadar azdır.
İkinci kural: Hayvanların bir çoğundaki güzellik ve renklilik, en geçerli iletişim araçlarından biridir. Dost ve düşmana büyüklük, güç, yaş ve cinsiyet konularında fikir verir. Örneğin Siyam kurbağaları yalnızca tehlike anında gövdelerini kabartarak derilerindeki iki sarı kıvrımı gösterirler. Bu kıvrımlar normalde gizlidir. Tıpkı bunlar gibi kuşlar, memeliler ve birçok sürüngen de bu tip renk silahlarını kullanırlar. Bu ürkütme aracı tehlikesiz anlarda tüy, deri veya kürkle örtülü durumdadır.
Üçüncü kural: Biz insanlardakinin tam aksine, hayvanlarda erkek belirgin bir şekilde daha güzel olan cinstir. Büyüklük, güçlülük ve hepsinden önce renk görkemiyle dişisinden farklıdır. Bu gerçeğin altındaki neden ise etkileme ve gösteriş arzusudur. Bu arzu genellikle bir sürü üzerinde egemenlik kurmak veya rakiplere karşı bölgeyi korumak gerektiğinde kendini gösterir. Geyiğin görkemli boynuzları, aslanın gösterişli yelesi, horozun kırmızı kabarık ibiği, henüz tam gelişmemiş ortaklarına karşı birer silah niteliğinde olı$>, öylesine kesin bir etki bırakırlar ki, genellikle savaş başlamadan bitmek durumunda kalır. Yalnızca bir güzellik, bir renk curcunası ve diğer bazı göze batan vücut özellikleri, bu çatışmayı kazanmaya yeterlidir.
KULUÇKADAKİ DİŞİ SADE GÖRÜNMELİ VE DİKKATİ ÇEKMEMELİDİR.
Bu, dişilerin niçin daha azla yetinmek zorunda olduklarının bir göstergesidir. Dişi, ilk planda kuluçkayı düşünmeli ve yavrusunun korunmasıyla ilgilenmelidir. Yani olabildiğince sade görünmelidir.
Zoologlar, erkek hayvanların güzelliklerine bu denli düşkün olmalarında erkek cinsel hormonu Testosteronun etkisinin büyük rol oynadığı görüşünü paylaşıyorlar. Örneğin Filipin dokumacı kuşlarında veya dikence balıklarında dişileriyle aralarındaki renk farklılığı, yalnızca çiftleşme aşamasın-
Aslanda Yele: Sürünün şefini daha büyük ve güçlü gösterir. Bu görünüm, onun özellikle durumunu genç rakiplerine karşı koruması gerektiğinde işine yarar. Genellikle kavgaya dönüşmeyen bu anlaşmazlıklar, şefin boy gösterisiyle biter. Buna karşın avlarda erkek aslan, belirgin yeleleri engel oluşturduğundan, avı yakalama işini genellikle daha az göze çarpan dişilere bırakır.
Düğün Renkleri: Ayağıdaki Smaragol kertenkelesi (Kuzey, İtalya) normalde yeşil, pullu bir deriye sahiptir. Çiftleşme zamanında kafa rengi firuze mavisine dönüşür. Bu dönüşüme, erkeklik hormonu testesteronun neden olduğu sanılıyor.
Geyikte Boynuz: En çok çiftleşme şansı olan geyik-ler, boynuzlan daha güçlü olanlardır. Daha küçük boynuzlara sahip olan geyikler, ikili, çatışmalarda yenilgiye uğrayıp çiftleşme şanslarını yitirirler.
da büyük boyutlara ulaşıyor.
Yapılan deneylerde, erkek kara tavuk gagalarının Testosteron enjekte edildikten kısa bir süre sonra sarı renge dönüştüğü gözlenmiştir.
Erkek ördeklerin, cinsel hormonları yapan organları alınır alınmaz, dişi ördeklerdeki tüy örtüsüne büründükleri izlenir. Araştırmacıların görüşlerine göre, en azından kuşlarda, doğal olan renk daima dişilerin rengidir.
Hayvanların güzellik ve renklilik açısından niçin bu denli farklılıklar gösterdikleri ve herşeyden önce erkeklerin niçin böylesine çeşitli ve büyüleyici örnekler sundukları, Aristoteles zamanından bu yana insanları düşündünegelmiştir.
Ortaçağda yaşamış ünlü rahibe ve doktor Hildegard von
Hayvanlar dünyasında görkemli renkler, güzellik amacıyla belki de yanlızca kelebeklerde bulunur. Ag* ria lugens (Peru) buna bir örnektir.
Horozda İbik ve Kuyruk: Güzel kuyruk t ve şişkin ibiği, ile horoz “bu bölgenin benim!” imajını yaratır. Göi pan bu özellikleri, I gereksiz çatışma çoğu kez uzak
Bingen 1150 yılındaki notlarında, tavus kuşunu kış nedenini, küçük vahşi memelilerin kuşlarla * meleri olarak göstermiştir.
jean Baptiste de Lamarck, 1809 yılındaki a tavus kuşunun renk ve şekil çarpıcılığı geliştir nızca onun iç gereksinimlerinden kaynaklandığını Charies Darwin1 in bu konuya yaklaşımı is< tavus kuşlan şimdiki kılıklanna, yaşam savaşır rebilmek için değil, diğer erkekler karşısında sahip olabilmek amacıyla bürünmüşlerdir.
Günümüzde evrim araştırmacıları için tar çerli olabilecek verilerden biri şudur: Tür olaı rışını kazanabilmek için güzellik ve güç bir d yeterli değildir. Burada başan, hem yaşama ve tejisinden, hem de türü korumak için kulla çok daha önemlidir. Ancak başarıya giden ) oldukça fazladır.
Bu, aslında güçsüz ve yardıma muhtaç bi bir örtünme sayesinde düşmanlarından koı mına gelebilir. Bunun en kurnazca ömeğiı vulgaris’te izleyebiliriz. Zararsız ve savunnr ğın savaş stratejisi, zehirli bir balığınkinin aynıdır. En önemli özelliği, bir tahrik sıra: siyah sırt yüzgeçleridir.*Aynı şekilde dil 1 rumlarda düşmanda korku uyandırmak 2 siyah sırt yüzgeçlerine sahiptir. Bu şekildi !eri bilimsel olarak Mimikry diye adlarni
Gambus türünden balıklar da (Gan azından bu kadar başanlı bir şekilde ort Bilimsel bir deneyde, gambuslar sekiz siyah ve beyaz renklerden oluşan kapi; nuçta bir kısmı açık tarçın rengine, diğ
Seks Sembolü: Hayvanlar aleminde erkekler genellikle dişilerden daha güzeldir.
yaha dönüşmüşlerdir. Daha sonra, renkleri farklılaşmış bu iki grup balık, siyah veya açık gri kaplara konulup, aralarına saldırgan balık ve kuşlar salınmıştır. Sonuç şaşırtıcıdır Yutulan 542 balığın yalnızca %32’sini, renk olarak kendilerini ortama uydurabilmiş olan balıklar oluşturmuştur.
Amerika’lı zoolog Townsend çeşitli balık türlerini Bermuda bölgesinden New York’ta bir akvaryuma aktardığında bir sürprizle karşılaşmıştır Birkaç saat içinde balıklar tümüyle yepyeni renklere bürünmüşlerdir.
Bu olay doğada düzenli biçimde gelişir. Örneğin, Hepa-tus mafoides türündeki resif balıkları deniz dibinden 10 cm. yükselir yükselmez pul renkleri yıldırım hızıyla siyahtan mavimsi griye dönüşür. Bundan 2000 yıl öncesinde bile bilinen bir gerçek de, tekir balığının ölürken renk değiştirmesidir, bu yüzdendir ki, bu balık antik Roma’da konuklara canlı olarak sunulurdu.
Zoologlar bu ani renk ve görüntü değişikliklerini iki nedene bağlıyorlar: Hormonlar (Kurbağagiller, sürüngenler ve hatta köpek balıklarında) veya Sinir Sistemi (Balıklarda, bukalemunlarda). Gözleri kamaşan balık, bu yeteneğini kaybetmektedir.
Karmaşık renkli bir deri genellikle daha az dikkati çekmeye yarar. Buna en güzel örnek, Doğu Afrika kertenkelesinin göze batmayan siyah gövdesine tümüyle zıt olan açık mavi rengindeki kuyruğudur. Bunun sayesinde kertenkele, düşmanlarının ilgisini vücudundan çekip kuyruğunda toplar. Tabii ki ölmektense kuyruğunu feda etmenin daha akıllıca bir is olduğunun bilinciyle.
(yOK zenırli olma özelliklerine kavuşmadan önceki çağlarında çıngıraklı yılanların kuyruk uçlan cırtlak san renktedir. Bu sayede kafaları dikkat çekmez. Bazı kurbağa ve balıklarda vücutlarının üzerine yayılmış yarım düzine gözenekle düşmanlannı yanıltırlar.
Sahte renklenme kurnazlığı, saldırgan balıkların da bir özelliğidir. Bir Akdeniz balığı olan Zaleoscopus, alt çenesinin bir uzantısını yem olarak uzatır; bu uzantıya kuma saklanmış kırmızı, küçük bir kurt havasını verir ve kapana düşen avını yakalayarak yutar.
Hayvanlar aleminde renk debdebesinin ne denli önemli
Tavus kuşu ünlü çemberini nasıl oluşturdu? Darwin bu olaya şöyle yaklaşıyor: nesiller öncesi, dişi tavus kuşlan hep daha güzel erkekleri yeğlemişlerdir. Üremedeki bu avantaj, rakiple savaşta tersine dönmesine rağmen, erkekler hep daha güzel olmayı yeğlemişlerdir.
/e kullanışta pratik olduğunu göstermek amacıyla, Israilli zoolog Amoth Zahavi insan estetiği dalından bir karşılaştırma ile geliyor karşımıza: Genelde ince uzun eller güzel ve soylu olarak nitelendirilir. Peki, bu tip ellerin bıraktığı etkiyi daha da arttırmak mümkün müdür? Evet; tıpkı bayanların yaptıkları gibi tırnakları uzatarak. Kısa kesilmiş tırnak, her-şeyden ötıce yuvarlak ve küt bir görüntü verir.
Aynı şekilde boyuna çizgili kazakların insanı daha ince, enine çizgililerin ise daha şişman göstermesi de buna bir örnektir. Profesör Zahavi hayvanlar aleminde de bu gerçeği vurguluyor: Yatay ve dikey çizgiler, nokta ve benekler Za-