182- Hazret-i Peygamber Efendimiz yaratılışça pek fasih (açık ifadeli) idi. Yüksek maksatlarını açıkça ve parlak bir şekilde söylerdi. Huzurlarına gelen el çilerin konuşmalarına pek açık bir şekilde karşılık verirdi. Onun mübarek sözleri arasında birçok manaları toplayan öyle yüksek parçalar vardır ki, onlar “Ce- vami’ül-Kelim” denir. Yine onun mübarek sözleri arasında öyle güzel ve hikmet dolu parçalar vardır ki, bunlara “Bedayi’ül-Hikem” denilir. Biz bunların bir kısmını ahlâk bölümünde yazmış bulunuyoruz. Şu anlamdaki hadis-i şerifler, bu ahlâk ve hikmet esaslarından bazısıdır:
“Hikmetin başı Allah korkusudur.”
“İnsanlar altın ve gümüş madenleri gibidir.”
“İnsanlar, tarak dişleri gibi, hukuk bakımından eşittirler.”
“Kendi değerini bilen kişi helâk olmaz.”
“Kendisi için istediğini senin için de istemeyen kimsenin dostluğunda
hayır yoktur.”
“Kendisi için sevdiğini, kardeşi için de sevmedikçe, kişinin imânı kâmil
olmaz.”
“Yalan yere yemin etmek yurdları harabeye çevirir.”
“Emaneti, sana güvenen kimseye teslim et; sana hıyanet edene sen
hıyanet etme.”
“Eski dostluğu devam ettirmek, imandandır.”
“Alış-verişinde en çok ziyan eden o kimsedir ki, başkasının dünyası
uğrunda, kendi ahiretini yitirir.”
“Kardeşinin uğradığı musibetten dolayı sen sevinç gösterme; yoksa
Yüce Allah onu kurtarır da seni musibete düşürür.” “Cezası en çabuk verilen şey, zulümdür.” “İnsanlara kendini sevdirmek aklın yarısıdır.” “Kanaat tükenmez bir hazinedir.”
“Pişmanlık bir tevbedir…”