48- Yüce Allah’ın rahmetine yaklaşmak veya işlenen bir cinayete keffaret olmak için harem bölgesinde kesilmek üzere götürülen veya kendisi veya parası gönderilen kurbana “Hedy” denir. Bu da en az bir yaşındaki koyun ile altı ayını doldurup bir yaşındaki koyun gibi görünen tokludur. Beş yaşını tamamlamış deve ile iki yaşını doldurmuş sığır da olabilir. Bunların erkekleri ile dişileri birdir. Kurbanlık hayvanlarda aranan vasıflar, aynen bunlarda da gereklidir.
Koyun cinsinden olan kurbana “Dem”, deve ve sığır cinsinden olana da “Bedene” denir. Hedyin en iyisi bedenedir.
49- Bir hayvanın hedy olması ya açık şekildedir veya delâlet şekli iledir. Meselâ: “Hedy için” denilerek satın alınıp Mekke’ye gönderien bir koyun açık bir şekilde hedy olmuş olur. Hedy olmasına kalben niyet edilen bir koyun veya hedy olmasına niyet edilmeksizin Harem bölgesine kesilmek üzere gönderilen bir koyun veya deve, delâlet sureti ile hedy olmuş olur.
50- Hedy hayvanma binilmesi, yük yükletilmesi, bir zaruret olmadıkça caiz değildir. Bu hürmete aykırıdır. Bu yüzden kıymetinde bir noksanlık olursa, bu noksan mikdarını sadaka olarak vermek gerekir.
51- Hedy kurbanının sütünü, etini yemek kendisine caiz olan bir kurban olsa bile, içmez. Memelerini soğuk su ile yıkayarak sütünü kesmeye çalışır. Hayvana zarar verecekse, yapılmaz. Bu durumda sütü fakirlere sadaka olarak verilir. Eğer kurban sahibi sütünden faydalanırsa veya sütünü zenginlere verirse, bunun kıy metini (bedelini) fakirlere sadaka olarak vermesi gerekir.
52- Allah rızası için bağışlanan bir şeyin aynını sadaka vermek caiz olduğu gibi, kıymetini ve bir rivayete göre dengini de sadaka vermek caizdir. Buna göre, bir kimse kendi koyunlarından belli birini hedy olmak üzere tayin etse, bunun kıymetini veya dfengini hedy olarak Harem-i Şerife gönderebilir.
53- Nafile olarak gönderilen bir hedy yolda çalmsa veya ölse, yerine baş kasını göndermek gerekmez. Vacib olarak gönderilmiş olunca, yerine başkasını göndermek gerekir. Fazla kusurlandığı takdirde de, noksanın bedelini sadaka vermek gerekir. Ancak hedy kurbanının sahibi fakir ise, o zaman bu kusurlu hedy yeterli olur.
Yine, Haremde kesilip de, eti henüz sadaka verilmeden çalınsa, artık baş
kasını kesmek gerekmez. Çünkü vacib yerinde yapılmıştır.
54- Önce de yazıldığı gibi, Temettü haccı ile kıran haccından dolayı hedy (Harem bölgesinde kurban kesmek) vacibdir. Bunun koyun emsinden olması da yeterlidir. Bu kurbanlar, Bayramm birinci, ikinci ve üçüncü günlerinde kesilebilir. Fakat birinci günde kesilmesi daha faziletlidir. Bu, bir şükür kurbanı olduğundan bunun etinden sahibi de yiyebilir. Geri kalanını Mekke fakirlerine dağıtmakta fa zilet vardır.
55- Hac mevsiminde nafile olarak Harem’de kesilen her cins kurban da birer hedy’dir. Bunların etlerinden sahibleri yiyebilirler.
56- Hacla ilgili cinayetlerden (yapılması yasak şeyleri yapmaktan) dolayı ceza veya keffaret olarak kesilecek kurbanlar da hedy sayılır. Ancak bunların et lerinden sahibleri ile zevceleri, usul ve füruları yiyemezler. Çünkü bu ceza kur banları zekât, adak kurbanı ve fitre sadakası yerinde sayılırlar. Bunların etinden yiyecek olurlarsa, kıymetlerini fakirlere sadaka verirler.
57- Bedene (deve-sığır) cinsinden olan kurbanlıklar, nafile, adak, Temettü haccı ve kıran haccı için olunca, bunların bir nişanla kurbanlık olduklarını belirtmek müstahabdır. Bu, başkalarına güzel bir örnek olur. Fakat ceza ve keffaret kur banlarına böyle bir alâmet konulmamalıdır. Çünkü bunların açığa vurulması değil, gizli tutulması uygundur.
58- Hedy kurbanlarının kesileceği yer, mutlak surette Mekke’nin Harem bölgesidir. Bunların Mina’da kesilmesi şart değildir, bir sünnettir. Ancak yolda sakatlanmış olan nafile bir hedy yolda kesilebilir. Bu durumda etinden yemek sa hibine helâl olmaz, bütününü sadaka vermek gerekir. Çünkü bunun etinden sahibini yiyebilmesi, bunun Hareme kavuşması şartına bağlıdır.