HEMPEL (Frieda), alman asıllı amerikalı s°Prano (Leipzig 1885-Berlin Mozart operalarının en iyi yorumcularından biriydi, ilk defa 1905’te Berlin Krallık operasında sahneye konan Wind-sor’un Şen Kadınları’nda (Nicolai’nin eseri) sahneye çıktı. Bu toplulukta 1907’den 1912’-ye kadar çalıştı. Amerika’da ilk defa 1912’-de New York Metropolitan operasında Me-♦Îiî™ r in JiuSuenot’\ar operasında oynadı. 1919 a kadar Metropolitan operasında çalıştı. Mozart yorumcusu olarak ün kazanmasına ragmen repertuvannda başka bestecilerin eserleri de vardı. Ayrıca Jenny Lınd ın yüzüncü doğum yılında, sanatçının
hatırasına, A.B.D.’nin her yerinde düzenlenen konserlere de katıldı, (l) HEMSTERHUİS (Franz), fransızca yazan hoUandalı yazar (Franeker 1721-La Haye 1790), Tiberius Hemsterhuis’in oğlu. Başlıta eserleri: Lettre Sur ta Sculpture (Heykelcilik Üstüne Mektup) [1769]; Lettre sur les Désirs (istekler üstüne Mektup) [1770]; Lettre Sur VHomme et Ses Rapports (insan ve ilişkileri Üstüne Mektup) [1772]; iki diyalog: Sophy le ou de la Philosophie (Sophyle veya Felsefe Üstüne) [1778] ve Aristee ou de la Divinité (Aristaios veya Tanrısallık Üstüne) [1779]. Estetik üstüne görüşleri ve duygu felsefesi bazı alman romantiklerini etkiledi. (L)
HEMSTERHUİS (Tiberius), hollandalı filolog (Groningen 1685-Leiden 1766). Başlıca temsilcileri Ruhncken ve Valckenaer olan helenist bir Hollanda okulu kurdu. Poldei-kes’in Onomasıikon’uruı (1706) ve Aristop-hanes’in P/H/oj’unu (1744) yayımladı, (l)
HE ¡VIS WORTH. İngiltere’de (Yorkshire, West Riding) şehir, Wakefield’in güneydoğusunda; 13 700 nüf. (L)
HEMŞERİ veya HEMŞEHRİ i. (fars. hem, önek ve şehir’den hemşehri). Aynı mem-¡£«et.’. ..Şehir, köy v.b.den olan kimse: Gönüllülerden birisi yaralandığı, yahut öldüğü zaman, bütün komşuları, köylüleri, yakınları, hemşerileri onun başına koşuyortar-dt (Ş. S. Aydemir). || Tekiz. «Arkadaş, ahbap» anlamında hitap sözü: Bu sefer çelimsiz adam, «istemez dedik ya hemşerim!» diye kestirip attı (S. F. Aba siyanı k).
♦ Hemşerilik veya hemşehrilik i. Hemşeri olma durumu: Bunun hemşeriliğe vakışama-yacağmt söyledi (Ömer Seyfeddin). [m] HEMŞİN» Doğu Karadeniz bölümünde (Pa-zar-Ardeşen gerisi) bir alana verilen ad; Türkiye’nin idare bölümlerinden birine Çamlıhemşin denir. Hemşin’liler bazı etnik özelliklere sahiptir. (Bk. EKCILTMMj HEMŞİRE i, (fars. hem, önek ve şir, süt’-ten hem-şire). Kız kardeş: Amcasının yanına giden hemşiresi, orada yerlilerden bir beye varmıştı (Ömer Seyfeddin). || Hastabakıcılık yapan, belirli bir eğitim görmüş kadın: Bir hafta sonra Alman hemşirelerinin itinası altında Sebi hastahanelerinde yatıyordum (F, R. Atay). [Bk. ansİkl.] |[ Hemşire yardımcısı, hasta bakımı, servis yardımcısı hemşireliği, hemşire olmayan yerde hemşirelik görevi yapan sağlık personeli. (Hemşire yardımcıları hastahanelerde pratik öğretim görerek yetişirler; hastahaneler ve sağlık merkezlerinde görev alırlar. Türkiye’de hemşire yardımcısı 3 437’dir [1969 sonu].) |J Talim hemşiresi, öğretim görevlisi hemşire. (Sağlık koleji veya Hemşire okullarından yetişirler. Sağlık^koleji, Hemşire okulu, Sağlık okulu ve Eğitim hastahanelerinde görev alırlar.)
— ansİkl. Türkiye’de hemşİre’Yık kısa bir geçmişe sahiptir. İlk olarak Türkiye Hilâli-ahmer cemiyeti 1911 yıllarında hemşire yetiştirecek kurslar açtıysa da başarılı olamadı. Bununla birlikte Balkan ve Birinci Dünya savaşında bu kurslarda yetişenler hastabakıcılık yaparak yararlı oldular, ilk hemşireler, Florance Nightingale’in Londra’da organize Hemşirelik okulunu kurmasından 65 yıl sonra, 1927’de, İstanbul’daki Kızılay Hemşire okulundan mezun oldular. Bu okulun açılmasında en fazla rolü olanlar, o zamanın Kızılay Hemşire derneğinden Besim Ömer Paşa, Prof. Akil Muhtar özden, Prof. Tevfifc Sağlam ve Ziya Nuri Paşalar ile Safiye Hüseyin Elki ve Haydar Beylerdir. İlk yıllarda egıtım süresi 28 ay olan okul, sonra 3 yıl, daha sonra da yıllık orta dereceli meslek okulu halini aldı. 1945 Yılına kadar hemşire yetiştiren tek kaynak olan bu okul, verdiği mezun sayısı bakımından, yurdun ihtiyacını karşılamaktan çok uzaktı. 1939 Yılında Ankara’da orduya bağlı bir hemşire okulu açıldıysa da 1948 yılında kapatıldı. 1943 Yılında bugünkü Sosyal Hemşire okulu, Verem Savaş derneği tarafından açıldı. Artan hemşire ihtiyacı karşısında Sağlık ve Sosyal Yardım bakanlığı bu önemli konuyu ele alarak 1946 yılında İstanbul’da Haydarpaşa’da ve bunu takiben birçok illerde okullar açmağa başladı.
Hemşirelerin yaptığı işler, hemşirelik hizmeti, denetimi ve öğretim görevidir. Hemşireler hastahane. Sağlık merkezi ve hemşire yar-
dimçısı yetiştiren yerlerde çalışırlar. Bugün hemşireler ortaokuldan veya sağlık okullarından sonra 4 yıl öğretim yapan sağlık kolejlerinden yetişmekledir. Yüksek dereceli hemşire okulları ise lise öğretiminden sonra 4 ytl sureli Florance Nightingale Yüksek Hemşire okulu (Sağlık ve Sosyal Yardım bakanlığına bağlı), Ege üniversitesi Yüksek Hemşirelik okulu, Hacettepe Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Yüksek okuludur. Sağlık ve Sosyal Yardım bakanlığına bağlı Gevher Nesibe Sağlık Eğitim enstitüsü hemşirelere 4 yıl süreli akademik eğitim verir. Türkiye’de faal hemşire sayısı 3 780’dir(l969 sonu).
♦ Hemşirelik i. Kız kardeş olma dur umu. fj Hemşirenin yaptığı iş.
♦ Hemşirezade blş. i. Kız kardeşin çocuğu. (M)
HEMPEL (Frieda)
27
Şub