İKİCENEKLİLER
sefe sistemleri, maddecilik ile idealizmi bütünleştirme iddiasıyla yola çıktıklarından, madde ile bilinç arasındaki karşılıklı ilişkiyi ele alıp açıklamaya çalışmazlar. Ve çoğu kez bütünlükten yoksun, çelişkili
görüşler ortaya koyarlar, ikiciliğin önde gelen temsilcilerinden Des-cartes, yer kaplayan cisim ile düşünen ruh ikiliğinden hareket eder; ne ki bu iki bağdaşmaz ve sonlu cevher arasındaki etkileşimi açıklayabilmek için sonsuz olan Tanrı’ ya başvurur. Leibniz ise madde ile b\Vmç QTQS\r\dQV.\ V,arş\\\VA\ W\şV.vf\ açıklayabilmek için, karşılıklı olarak ayarlanmış iki saat gibi çalışmasını sağlayan önceden verilmiş, Tanrısal bir uyumun varlığına başvurur. İkiciliğin bu çelişkiliği ve bütünsellikten yoksunluğu çoğu kez felsefecileri ikiciliği tekçiliğe indirgeme çabalarına yol açar. Bu çabalarda ruh ile beden ikiliğinin, ruhun, maddeden bağımsız varolmadığını, ruhun ikincil olduğunu, beynin bir işlevi, dış dünyanın bir yansısı olduğunu ileri sürerek aşılması maddeci tekçiliğe, ruhun birincil olduğunu, maddeden bağımsız ve ondan ayrı olarak varolduğunu ileri sürerek aşılması idealist tekçiliğe götürür.
İKİÇENEKLİLER, tohumundaki bitki taslağında ikiçenek bulunan bitkiler sınıfı. Bir ya da çokyıllık otsu ya da odunlu bitkilerdir. Kök ve gövdelerinde kambiyum tabakası vardır. Bu nedenle her yıl kalınlaşan gövdelerinin kesitinde merkezden çevreye doğru dizili halkalar görülür. Çiçeklerinde yeşil çanak ve renkli taç bulunur. Çeşitli biçimlerdeki yaprakları genellikle damar-
lıdır. ıkiçenekliler sınıfı; iğne yapraklılar dışındaki tüm orman ağaçlarını, tüm meyve ağaçları, baklagiller ve sebzelerin büyük bölümünü kapsar. (Dicotyledoneae)
İKİLEM; 1 — Mantıkta iki şıklı ve her iki şıkkı da cynı sonucu gerektiren almaşık kıyas; dilemma da denir. “A varsa B ve C de zorunlu o-larak vardır” ve ”B ve C yoksa A da zorunlu olarak yoktur” önermeleriyle dilegetirilir. 2 — İkisi de doğru bulunmayan iki davranıştan birini seçme zorunluğu.
İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI (1939-1945), Almanya, İtalya ve Japonya’nın başını çektiği Mihver Devletler ile İngiltere, Fransa ve ABD’nin oluşturduğu Müttefik Devletler arasında, insanlığın tanık olduğu en kanlı emperyalist paylaşım savaşı olarak başlayan; 1941 Haziram’nda Nazi-ler’in SSCB’ye saldırmasıyla, faşist ve anti – faşist güçler arasında insanlığın yazgısını belirleyecek biçimde süren savaş, insanlığa, tarihinin en acılı 6 yılını yaşatan ve yeryüzünün büyük bölümünde süren bu savaşta 60 ulus, 40 devlet ve tüm dünya nüfusunun yüzde 80’i taraf oldu. 50 milyon insan öldü; 35 milyon insan ise yaralandı. Savaşın yol açtığı yıkım, yalnız Avrupa’da 260 milyar doların üstündeydi. Dünyanın birçok büyük kenti tamamen ya da kısmen ve yalnız Sovyetler Bir-liği’nde 2 100 000 km2’lik bir bölge tümüyle tahrip edildi.
Savaşın Başlangıcı: I, Dünya Savaşı sonunda imzalanan Versailles Barış Antlaşması (1919), tarafların hiçbirini hoşnut etmediği gibi uluslararası sistemde yeni sorunlar doğ-
masım kolaylaştırdı. Özellikle Almanya haksızlığa uğradığını öne sürerek militarist bir politikaya yöneldi. 1917 Ekim Sosyalist Devri-mi’nden sonra, SSCB’yi birinci tehlike sayan İngiltere, Fransa ve ABD, hem Almanya’yı denetlemeye çalışıyorlar, hem de onun statükoyu değiştirme siyasetini SSCB’ye yöneltmek niyetiyle hoşgörüyorlardı. Gerçekte ise, emperyalist ülkeler arasındaki çelişkiler ilk adımda, SSCB’vie oian çettşkUennden daha belirgin biçimde ortaya çıkacaktı. k\mau\ja’v\\n u\al\ Me askeû gücünü artırması ve en büyük emperyalist güce dönüşen ABD’nin uluslararası ilişkilerde izlediği tarafsızlık politikası, Versailles’la kurulan uluslararası düzenin işlemesini önledi. ABD başkanı Wilson’un desteğiyle kurulan Milletler Cemiyeti’ne (MC) bu ülkenin katılmayışı; SSCB’nin ise uzun süre dışlanması ortaya çıkan sorunlarda MC’nin insiyatif kullanabilmesini önledi. ABD bir süre sonra Versailles’i geçersiz sayıp, İngiltere ile İtalya’nın garantörlüğünde Fransa – Almanya – Belçika sınırlarını yeniden çizen Locarno Antlaşması’nın (1925) yolunu açtı. Emperyalist devletler iki dünya savaşı arasındaki dönemi geçici biı ateşkes sayıyordu. Özellikle Kon-ioktürel Bunalımların en büyüğü o-lan 1929-1933 Dünya ekonomik bunalımı sırasında savaş hazırlıkları da yoğunlaştı. Emperyalist – kapitalist ülkeleri işsizlik, enflasyon ve iflâs dalgası sardı. Uluslararası mali denge altüst oldu. Bunalımdan çıkış umudunu faşist diktatörlüklere, silahlanmaya ve yeni toprakların istilâsına bağlayan emperyalist ülkeler harekete geçti. İtalya’da, Almanya’da, Japonya’da ve kimi Avrupa ülkelerinde faşist, militarist yönetimler kuruldu. Hitler Almanyası Avrupa’da faşist devletlerin yaygınlaşmasına silahlı güç kullanarak önayak oldu. İspanya’da Franko’ nun cumhuriyeti yıkmasını destekledi (1936). Öte yandan Japonya, Mançurya’yı (1931), İtalya ise Habeşistan’ı (1935) istilâ etti. 1936’do Hitler askerden arındırılan Ren bölgesini ele geçirdi. Locarno Antlaşması böylece yırtılırken Fransa ve garantör devletler buna seyirci kal-
2376