Edison burada çalışırken, Franklin Pope adında biri ile tanışmıştı. Müessese bir müddet sonra kapanınca onunla birlikte elektrik üzerinde çalışmağa başladılar. Bu sıralar Edison altın fiyatlarını kâğıd a basacak bir âlet yaptı. Edison ve Pope yeni baskı âletini bir şirkete sattılar. Şirket müdürü, Edison’dan borsa fiyatlarını şeride kaydeden makineyi geliştirmesini, bunun için gereken parayı kendisinin vereceğini söyledi.
Bu teklif Edison’un hoşuna gitti. Gece gündüz uğraşarak, o sıralar çok kullanılan «Universal» kaydedici makinesini yaptı. Bu başarısı üzerine kendisine 40.000 (kırk bin) dolarlık bir çek verdiler. O zaman bu para Edison için büyük bir paraydı. Parayı almak üzere bankaya gittiğinde veznedeki adam bir şeyler söyleyip çeki geri verdi. Sağır olduğu için adamın ne dediğini anlıyamanuştı. Aldatıldığını sanıp şirkete geldi. Mesele anlaşılmıştı: Çekin arkası tasdikli olmadığı için veznedar parayı vermemişti. M üdür, Edison’la bankaya bir adam gönderdi. Ancak bundan sonradır ki Edison paralan alabildi. O gece Edison paraları çaldırmak korkusundan sabaha kadar uyuyamadı. Ertesi gün dostlarına «Bu para bende durdukça rahat edemiyeceğim. Beni bundan kurtarınız» diye yalvardı. Dostları da kendisini bankaya götürerek parayı Edison adına yatırdılar. Edison, böylece, çok kısa zamanda fakirlikten varlıklı bir adam durumuna geçmişti. O; birçok gençler gibi bu parayı eğlence yerlerinde, har vurup harman savurup tüketmedi. Birçok makineler alarak bir dükkân açtı, işletmeye başladı. Z amanla işler geliştikçe, daha büyük yerlere taşındı. Fiyatları şeride kaydeden makineyi sattığı şirket kendisine büyük siparişler veriyordu. Müessesesiııde artık birkaç yüz kişi çalışıyor, siparişleri karşılamak için harıl harıl uğraşıyorlardı.