İSLÂM KONFERANSI ÖRGÜTÜ (İSLÂM ÜLKELERİ KONFERANSI – ICO), İslâm ülkeleri arasında dayanışmayı artırmayı amaçlayan uluslararası örgüt (Ing. islamic Confe- rence Orgonisotion). özellikle Orta
İSLAM KONFERANSI ÖRGÜTÛ’NE (İ ÜLKELER |
|
Afganistan: Rjtâ raini. : | Libya |
Bangladeş
PmiHiLrhkrl |
: (VllaMMalezya
Mfilrtiu |
Cezayir | muıuıvMali |
Cikuti | Moritanya |
Cad | Fas |
Demokratik Yemen | Nljer |
İran | Umman |
’ •rak ; | Pakistan |
Ürdün | Kotar |
Kamerurf | Sulıtfi Arüb« |
Komor | Senegal |
Mısır | Somali |
Gabon | Sudan |
Gambîa | Suriye |
Gine | Tunus |
Gine Sissog | Türkiye |
Endonezya | Uganda |
Kuveyt | Yukarı Volta |
Lübnan | Yemen |
doğu bunalımı nedeniyle ve Is İttifakt (1962) ile İslâm Birliği (1966) devamı olarak kun (1971). İlk toplantı Suudi Ara tan’ın öncülüğünde Rabat’ta (F
gerçekleştirilen Doruk Konferansıdır. 1972 yılında Cidde’de yapılan Dışişleri Bakanları Konferansı’nda örgütün başlıca amaçlan şöyle sıralandı: «Ekonomik, toplumsal, kültürel, bilimsel ve diğer önemli alanlarda üye devletler arasmda işbirliğini güçlendirmek ve uluslararası örgütlerde dayanışmayı yürütmek. Irk ayrımını, ayrımcılığı bertaraf etmek ve sömürgeciliğin her biçimini ortadan kaldırmaya çalışmak. Adalet üzerine kurulu u- 1 us la ra ra sı barış ve güvenliği desteklemek. Kutsal yerlerin korunması için harcanan çabayı ve Filistin halkının savaşımına yapılan desteği eşgüdümlü kılmak, haklarını yeniden kazanmaları ve topraklarını kurtarmaları için Filistin halkına yardım etmek.» Belli aralarla devlet başkanları düzeyinde yapılan Doruk Konferansı, Dışişleri Bakanlan Konferansı ve konferanslar a- rasında çalışmaları yürüten Genel Sekreterlik başlıca kurumlandır. Ayrıca İslâm Kalkınma Bankası (IBD), Islâm Haber Ajansı (INA). İslâm Basm Birliği (ISPU), İslâm Ticaretini Geliştirme Merkezi ve İslâm Mahkemesi de ICO’ya bağlı kurumlardır. Toplam nüfusları 650 milyonu gecen ve 25,7 milyon km-’ ye yayılan 42 ülke örgütün üyesidir.
İSLÂM SANATI, İslâm dininin getirdiği kuralların, bu dinin yayıldığı ülkelerin kültür ve sanatlarında ortak özellikler oluşturmasıyla doğan sanat eserlerine verilen genel ad. Hac ziyaretleri, ibadet yeri olarak caminin belirlenmesi, ülkeler arası ilişkiler, Kur’an’ın kutsal kitap olarak dilde, yazıda ve duyarlıkta yarattığı ortaklaşalı# Islâm Sanatı’nın başlıca doğuş nedenleridir. İslâm Sa- natı’nın yayıldığı alan Ispanya’dan Çin’e, Rusya’dan Afrika’ya dek u- zanır. Ancak İslom Sanatı deyince, kuralları belirlenmiş ve üsluplaşmış bir sanat akla gelmemelidir. Her ülkenin geleneksel sanatı, yeni din doğrultusunda verilen eserlerde de belirleyici oldu. Batıdaki İslâm Sanatı Arap, Yunan, Roma, Iran ve Bizans Sanatlarının bir sentezi durumundadır. Filistin, Suriye, Mısır, Hindistan, Kuzey Afrika, İspanya. İran ve Türkiye, İslâm sanatının özgün üsluplaşmalarla zenginleştiği önemli merkezlerdir. İslâm mimarisinin ilk önemli örnekleri ‘Mısır ve Suriye’de verildi. Bu bölgeleri ele geçiren Araplar, buralarda yöresel mimariyi örnek alarak camiler yaptılar, bazı kiliseleri camiye çevirdiler. Kudüs’teki Ömer ve Kahire’de 827’de yapılan Amr camileri daha sonra yapılan camilerde örnek alındı. Emevi döneminden sonra önemli eserlerin verildiği merkezler Bağdat ve Samarra kentleri oldu. 879’da yapılan, Kahire’deki İbni Tulün Camisi bu dönemin en önemli yapısıdır. Irak’ta Abbasiler döneminde Dicle nehri kıyısında kurulan Bağdat kentinde pek çok saray ve camiler yapıldı. XIII. yy’daki Moğol istilası sırasında bu eserlerin tümü yakılıp yıkıldı. Abbasiler döneminden günümüze ulaşan Samarra’da 848’de yapılan cami, Kazvin’de 1113* te yapılan Mescid-i Cami, 1094’te yapılan Büyük İsfahan Camisi Iran sanatı etkisindeki anıtsal yapılar- « dır. Moğol istilasıyla bir süre duraklayan mimari XIV. yy’dan başlayarak İran’da yeniden canlandı. Ye- zid (1375-1442) ve Meşhed (1418) camileri eyvanlarıyla dikkat çeker. Bu dönemde tuğla ile birlikte kullanılan çini süslemeler önem kazandı. Tebriz’de 1468’de yapılan Mavi Cemi adını çinilerinden alır. XIV. yy* dan başlayarak XIX. yy’a dek İran* da incelikler taşıyan bir sanat gelişti. özellikle Şah Abbas döneminde (1587-1629) gerçekleştirilen sa- yapılarıdır. Endülüs Emevileri’nin (VIII – XI. yy) İspanya’da oluştur- ray, hamam, bahçe vb’lerle, Semer- kant’ta Timur’un türbesi olan Gur- Emlr iran İslâm Sanatı’nın önemli
İSLÂM; KALKINMA BANKASI (1978’de üyeler ve milyon Îstâm Dinarı olarak paylan)
Afganistanr‘i’:* |
2.5 9R fi |
Bahreyn |
5 0 |
10,0 |
|
Kamerun |
2,5 |
Mısır |
25,0 |
Endonezya |
25,0 |
:İWİPİİİİ^:;!;11 |
• 43H |
Kuveytı*■’- ■■ ‘-“-‘i11 |
100,0 g.Hrr -S |
; 1 tUUnUflrLibya |
125,0 . İR » |
Mali |
İSİ?”- ] :: 2,5 |
Kn,mm |
|
Fas |
5,0 |
Umman
.”OMU 1 Sş 1 Seksi;; iim i |
; 11 •
5.0 |
1:1: ijijl” j! ili j;?| i i N (sjU jffiîSÜ51i katar |
25.0 |
200# |
|
Senegal _______ | V.. |
i û’. . | |
J3udan |
m; , |
¿¡Suriye.; – ” |
|
Tunus |
2,5 |
-iri; Q 2 »lAei |
moi^ |
Dı rlüŞIK |
iöoSS; |
Yemen |
2.5 |
2903
|
|||||||
|
|||||||
‘î
m »
|
||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||
dukları üstün uygarlığın Arap – İslâm sanatı içinde Önemli bir yeri vardır. XIII. yy’a dek Kurtuba (Kor- doba), Gırnata (Granada) kentleri bpşta olmak üzere İspanya’nın herden her yerinde sanat tarihi açısından büyük değer taşıyan eserler verildi. 786’da yapımına başlanan Kurtuba Camisi, III. Abdurrahman tarafından 936’da yaptırılan Kurtuba Sarayı, Sevilla’da Alcazar Sarayı (1199), Granada’da Efhamra Sarayı (1230) Endülüs İslâm sanatının en seçkin örnekleridir. Hindistan’ da İslâm sanatı başlangıçta geleneksel Hint Sanatı’nın olanaklarından yararlandı. Moğollar’ın Kuzey Hindistan’a yerleşmesinden sonra ortaya çıkan eserlerde ise ağırlıklı olarak İran etkisi görülür. Hindistan’da İslâm mimarisinin en önemli eserleri Agra’da Fatehpur Cami ve yine Agra’da Şah Cihan’ın ölen karısı için yaptırdığı Tac Mahal (1630 -1647) yapılarıdır. İslâmiyeti kabul eden Türkler’in Anadolu’ya egemen olmalarıyla İslâm sanatına bu topraklarda önce Selçuklular, sonra da
OsmanlIlar eliyle pek çok eserler kazandırıldı. İstanbul’un alınmasından sonra bu kent kısa sürede İslâm sanatının başlıca merkezlerinden biri durumuna geldi. Camilerdeki ince minare tipi ilk kez Selçuklularda ortaya çıktı. Daha sonra bu mimari üslup Osmanlılarca geliştirildi. OsmanlIlar döneminde yapılan Edirne’deki Selimiye ve İstanbul’daki Sultanahmet camilerinin İslâm Sanatı’ndc/ olduğu kadar, mimarlık sanatı içinde de çok önemli yerleri vardır. İslâm dininin resim ve heykel konusunda getirdiği yasak, minyatür ve hat sanatlarının önem kazanmasını getirdi. Başta İranlIlar ve OsmanlIlar olmak üzere bu sanat dallarında çok üstün düzeyde eserler verildi. Emeviler resim konusundaki yasaklan bir ölçüde giderici freskler yaptılar. Ancak bu tür freskler yalnızca kapalı mekânlarda, hamam ve haremlik gibi binalarda görülmektedir. Batılı anlamda heykelin de yasaklandığı İslâm ülkelerinde oymacılık ve diğer dekoratif nitelikteki süsleme sanatları ağırlık kazandı. Cami ve saray mimarilerinde taş ve tahta oymacılığı tüm İslâm ülkelerinde çeşitli üsluplaşmalar doğrultusunda gelişti. Çinicilik, seramik, maden işlemeciliği (özellikle kuyumculuk ve silah yapımı) hemen bütün İslâm ül-
BalıkVulu deseniyle süslenmiş İznik işi bir testi XVI. yy. (solda), siyah balık desenli bir Pers testisi (ortada), Venicaml’nin çinilerle süslü bir kû$esi (sağda) |
2506
kelerinde çok gelişti. Islâm Sanatı’ nın en fazla geliştiği alanlardan biri de çinicilik ve seramiktir. Babil sanatından miras kalan hayat ağacı motifli sırsız çömlekler ve renkli sırlı çömlekler, Helen ve Sasanî unsurlarıyla birleşti. Türkler aracılığıyla Çin’den getirilen yeni teknikler İslâm çiniciliğini geliştirici yönde önemli etkiler yaptı. Dünya malına önem vermeyen İslâm inanış», altın eşya kullanmadığından çinilerde altın parlaklığını yansıtan yeşil, kahverengi, menekşe rengi kullanıldı. Çin etkisiyle beyaz ve san renk girdi. Selçuklular zamanında merkezi Rey kenti olan çinicilikte soluk mavi ve sarı desenler kullanıldı. Mutfak eşyalarında beyaz zemin ü- zerine yaldızlı şeritler ve figür kompozisyonları çizildi. Rey’in Moğollar tarafından yıkılmasından sonra Sul- tanâböd ve Veramin seramik sanayinin merkezi oldu. Çini sanatında figürler yerlerini sekil ve yazı kompozisyonlarına bıraktı. OsmanlIlar döneminde çinicilik Anadolu’da çok önem verilen ve devletçe korunup geliştirilen bir sanat dalı oldu. Özellikle Kütahya ve İznik çiniciliği XV. yv’dan başlayarak büyük gelişme gösterdi. Lale, karanfil, gül, selvi, zambak motiflerinde kobalt mavisi, turkuvaz, yeşil ve menekşe renkler kullanıldı.
di. 9dUIXUIY
İSLAMABAD, Pakistan’ın başkenti, Keşmir’de Cehlum kanalının başlangıç noktasında yeralır. Nüfusu , 204 364 (1981). Doğu Pakistan’ın Bangladeş adıyla Pakistan’dan ayrılmasından sonra ülkenin başkenti olan Islâmâbâd’da temel ekonomik etkinlik dokuma sanayisidir.