Süyûtî (v. 911/1505) «Husnü’l-maqsıd fi amel’l-mevlid» isimli eserinde mevlid çevresinde işlenen kötü fiiller önlenirse mevlid caiz olur demiştir. Bu münakaşada bahis mevzûu olan «Hz. Peygamber’in doğum gecesi yapılan merasim, zikir ve okuma»dır. Muayyen gecelerde ve yıl dönümlerinde ölünün ruhu için mevlid okutmak yakın zamanlarda bilhassa memleketimizde âdet olmuş bir bid’attır ve birçok mahzurlu taraflan vardır:
1. Zaman geçtikçe bunun ölüler için yapılması gereken bir ibâdet ve merasim olarak telâkki edildiği görülmektedir. İslâm’a -onda olmayan- bir ibâdet ve merasim katmak Hz. Peygamber (s.a.)’m şiddetle menettiği bid’attır.
2. Bilhassa evlerde okunan mevlidler dolayısıyla İslâm’ın menettiği bazı fiil ve davranışlar meydana gelmektedir.
3. Mevlid arasında zikir, duâ, Kur’ân okumak gibi ibâdetler vardır; fakat bunlan profesyonel kişiler para mukabilinde yaptıkları için hem sevap hasıl olmaz, hem de alan veren günahkâr olur. (84)
4. Bu bid’ât yaygm hale geldiği için, geçmişlerimiz namına yapmamız sünnet olan ibâdet ve hayırlann yerini almış, onlara mâni olmuş, onları unutturmuştur. Gerek Hz. Peygamber’in doğum gecesi ve gerekse başka zamanlarda her müslüman mevlid kasidelerinden birini alıp okuyabilir. Bu okuyuştan İlâhi ve peygamberi aşk, feyiz ve bereket hâsıl olur. Zaten bunları yazanlar da «para ile ölülerin ruhuna okunsun» diye değil, herkes okusun, peygamberlerini tanısın, sevsin, ona aşkla bağlansın diye yazmışlardır.
İSLÂM’IN IŞIĞINDA GÜNÜN MESELELERİ
22
Eyl