wiki

EBEDİYET YOLCUSUNU UĞURLARKEN

1. Öteden beri böylece devam ettiği ve kimsenin çıkıp da aksini söylemediği için. 2. Bazı zümrelerin menfaatlerine dokunduğu için. işte böyle düşünen ve söyleyen din kardeşlerimize, ibn Abi- din merhumun şu sözlerini nakletmekle iktifa edeceğiz. Böyle yapılageldiği, teamül ve örf halini aldığı iddiası karşısında merhum diyor ki: «…insanlar öteden beri şunlara alışmış, âdet edinmiştir: ambalâjı içinde mal satıp, -tahmini- darasını düşmek, altın ve gümüşü karşılıklı, veresiye ve yekdiğerinden fazla olarak satmak gibi saymakla bitmez fâsid alışverişler ve bâtıl akitler, gıybet ve birçok fısk nevîleri, muvâzaalı satış ile faiz alma, hıris- tiyan yortularında ölüler için mescidlerde ve başka yerlerde sadaka dağıtma, câmilerin kıble duvarlarını süsleme, cenazeyi taşırken yüksek sesle zikretme, ramazan gecelerinde câmilerde lüzumundan fazla kandil ve mum yakma (Allâme el-Bâqânî’- nin Mülteqâ şerhinde naklettiğine göre dört mezhepden âlimler bunun haram olduğuna fetvâ vermişlerdir, halbuki halk bunu dinin şiarlarından biri olarak kabul eder), minârelerden mevlidler okutma -ki bunu ibâdet telâkki ederler, hastalarının şifâyâb olması, kayıplarının dönmesi için adarlar, sevabını Hz. Peygamber’in ruhuna hediye ederler halbuki bu müzik ve eğlenceden başka birşey değildir; Abdü’l-ganî en-Nablûsî bu sebeple müezzinlerin fâsık olduklarım, vaktin girdiğine dair haberlerine itimad edilemiyeceğini zikretmiştir- eğer insanların alıştıkları ve ibâdet telâkki ettikleri bu -meşrû olmayan- işleri sayıp döksek maksaddan dışan çıkarız; hâsılı dinin kendi gitmiş adı kalmıştır… Eğer «senin muâsınn hanefi müftiler bunlardan bazılarının caiz olduğuna fetvâ veriyorlar, bunlar bir şeye dayanmıyorlar mı?» dersen, ben de derim ki «evet, fetvâ veriyorlar, fakat neye dayandıklarını sorsan, onlar da yeryüzünün doğusunu ve batısmı arasalar sağlam bir dayanak bulamayacaklardır …»

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir