İstanbul Boğazı Nasıl Açıldı?
Günümüzde uzmanlar, İstanbul Boğazı açılmadan önce Karadeniz’in küçük bir tatlı su gölü olduğunu belirtmektedirler. İstanbul Boğazı’nın insan gücüyle mi yoksa kendiliğinden mi oluştuğu sorusuna henüz bir cevap verilememiştir. İnsan gücüyle açılan Süveyş Kanalı ve Panama Kanalı, uzun mesafeleri kısaltmıştır; ancak İstanbul ve Cebelitarık boğazının açılması daha eski çağlarda olduğundan bunlar hakkında arkeolojik çalışmalar yapılmaktadır. İstanbul ve Cebelitarık boğazlarının açılışı Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde şu şekilde anlatılır:
“Allahii Teâlâ, yeryüzünü bugünkü şekline koymak için İskender-i Zülkarneyn’i yarattı. Zira “Cenâb-ı Allah bir şey murad ederse, sebebini hazır eder.” âyeti üzere, Âdem (a.s.)’ın dünyaya gelişinden 5079 yıl sonra yeryüzünde İskender-i Kübra padişah oldu. Bütün hükümdarlar ona itaat ettiler. Fakat Yunanlılann Makedonya ve İzmirne sahibi Kaydâfe, İskender’e itaat etmeyip, kuvvetli bir hasım oldu.
İskender, Kaydâfe’ye bir türlü galip gelemiyordu. Sonunda İskender, seyahat maksadıyla gizlice Kaydâfe’nin ülkesine ayakbasn. Kaydâfe’nin divanına girdi. Onun hal ve hareketini araştırırken, Allah’ın hikmeti, Kaydâfe’nin askerleri İskender’i tanıdılar. Onu yakalayıp Kaydâfe’nin huzuruna getirdiler. Kaydâfe, daha önce İskender’in resmini yaptırmış olduğundan, onu hemen tanıdı ve hapse attırdı. İskender, uzun zaman hapiste kaldı. Sonra Kaydâfe, İskender’i hapisten çıkarttı. Kendisi ile savaş etmeyeceğine ve kılıç çekmeyeceğine dair İskender’e yemin ettirip onu serbest bırakü. “İskender, oradan Elburz Dağı eteğinde hükümet merkezi olan Irak Daviyân’a geldi. Bütün bilginleri toplayıp bir görüşme yaptı. Vezirleri: ‘Pâdişâhım, Kaydâfe denilen o kadının ne haysiyeti ola! Denizler gibi asker ile üzerine gidip vilâyetini harab edip, halkını kılıçtan geçirip, ciğerlerini kebap edelim’ dediler. İskender onlara: ‘Kerim olan verdiği sözünde durur. Kaydâfe beni hapisten çıkardığında, üzerine asker göndermemeye ve kılıç çekmemeye söz verip yemin ettim. Buna bir çare verin ki, Kaydâ- fe’den intikam alalım.’ diye cevap verdi. O anda hemen Hızır (a.s.): ‘Ey İskender! Eğer Kaydâfe’den intikam alalım dersen, savaş yapmaya bile lü- zum yok. Hemen Karadeniz’i Makedonya yakınından kesip, Akdeniz’e akıtalım Kaydâfe’nin bütün ülkesini suya boğar ve intikamını alırsın. Böylece ettiğin yemin ve verdiğin sözün- de de durmuş olursun.’ dedi, iskender’in bütün bilginleri:
‘Allah mübarek eyleye, Allah’ın ilhamı ile en güzel çare bu ola.’ diyerek karar verdiler. Derhal bilginler, hocalar ve mühendisler Karadeniz ile Akdeniz’in yüksekliğini ölçtüler. Karadeniz daha yüksek idi. Yedi bin dağ deviren işçi toplandı. Karadeniz’in suyunun İçebilmesine başlandı. Bütün bu işlere Hazret-i Hızır bakıyordu. Zira Hazreti Hızır, iskender-i Zülkarnevn’in ordusunda asker idi. “İskender ile karanlıklara varıp, âb-ı hayatı (hayat suyu) içmek Hı- zır’a nasib oldu. Hâlâ zinde durumdadır.
Hazret-i Musa ile arkadaş olduğuna dair Kur’an-1 Kerim’de ayet vardır. Hâlâ deniz işlerinde memurdur. Karadeniz’in Akdeniz’e karıştırılmasına sebep, Hızır Nebi olmuştur. Bu çalışma, üç sene sürdü. Neticede boğaz açıldı ve Kaydâfe’nin şehirleriııden Makedonya’yı, Eski istanbul’u, Yoruz Kalesi’ni ve yedi yüz kadar şehri su basıp askerinden bir kişi bile kurtulamadı.”
“Bu meşhur kıssa daha sonraları bir beyitte şöyle yer almış: Fırsatında düşmana veren amâtı / Kaydâfegibi olıser bî-gümân.
“İskender-i Kübra böylece Kay- dâfe’den intikam almıştı. Saraybur- nu’nda Makedonya şehrini hemen onarmaya başladı. O zamandan beri Macar ülkeleri Sirem ve Semendire sahraları, Leh, Çeh, Kırım, Kamer el-Kam, Kıpçak ve Heyhat vadileri denizden uzaklaştı. Hepsi İrem bahçeleri gibi gönül açıcı yerler oldu. İnsanoğlu ve hayvanlar için otluk ve ekilir yerler oldu. “Büyük İskender, Makedonya’yı hükümet merkezi yaptı. Sonra yine Allah’ın emri ile Akdeniz’in Septe Boğazı (Cebelitarık) olan yeri de açıp, Akdeniz’i okyanusa akıttı. Yunanca’da Okyanus Denizi derler. Arap dilinde Muhit Denizi (Bahr-i Muhit) denir.”