(lat. status, durum > alm. stat istik ve fr. statistique’ ten). Sayısal kümelerin ve bunlar arasındaki bağıntıların incelenmesi. || Yeterli derecede bilinmeyen bütünler hakkında muhtemel bilgiler sağlama yolu. || Bir seri deney sırasında, bir şartın veya olayın az veİstanbul üniversitesi ya çok sayıda tekrarlanma özelliği. || Vergi, mahkûmiyet, sanayi ve tarım üretimleri, nüfus v.b. gibi rakamlarla tahmin edilmeğe elverişli sosyal olayları belli bir devre için bir metot çerçevesinde bir araya toplama amacını güden bilim. || Bu olayların analiz ve bilimsel incelenme metodu. Bk. A N S İK L . — Bür. istatistik makinesi. Bk. DELİKLİ kart. — Demogr. Demografi istatistiği, demografik olayların nicel analizi. — Fiz. Bose-Einstein istatistiği. Bk. ansİkl. || Fermi-Dirac istatistiği. Bk. ansİkl. || Klasik istatistik veya Boltzmann istatistiği. Bk. boltzmann. || Kuvanta istatistiği. Bk. k uVANTA. — ista tistikle r çoğl. i. Nüfus sayımı, medenî hal kayıtları ve bu konuyle ilgili soruşturmalardan elde edilen sosyal bilgilerin tümü. — ansİkl. Fiz. Bose-Einstein istatistiği, her kuvanta durumunda aynı anda herhangi bir sayı kadar bulunabilen taneciklere uygulanır. Bu yüzden bu taneciklere bozon denilir. T mutlak sıcaklığındaki ısısal dengede bu tanecikler, Nı, N2, …, gruplaşmalarına göre Wı, Wj, gibi: farklı enerji seviyeleri arasında formülüne göre dağılır. Bu ifade de, k Boltzmann* sabitini gösterir, A ise incelenen taneciklerin toplaşmasına bağlı bir sabittir. Bu istatistik özellikle fotonlara uygulanır ve ısı yayımının kanunlarını açıklamak imkanı verir. Fermi – Dirac istatistiği, aynı anda aynı kuvanta durumunda bulunamayan taneciklere uygulanır. Bu yüzden bu taneciklere fermiyon denilir. T mutlak sıcaklığındaki ısısal dengede fermiyonlar, Nı, N», ..<, gruplaşmalarına göre Wı, Wa, …, gibi değişik enerji seviyeleri arasında formülüne göre dağılır. (A ve k yukarıdaki formülde açıklanan aynı sabitlerdir.) Bu istatistik özellikle elektronlara uygulanır ve bir madenin içinde, elektrik akımının ve ısının iletilmesine yol açan serbest elektronların durumunu açıklamak imkanı verir. Ayrıca, yarı iletken maddelerin özellikleri de bu istatistikle açıklanır. — i stat. • Tarihçe. İstatistik kelimesi Almanya’da Achenvvall tarafından 1748 yılında kullanılmağa başlanmışsa da, istatistik çalışmaları çok eski çağlara kadar uzanır. Tacitus, imparatorluk zenginlikleri üzerinde Augustus’un geniş bir anket yaptığını yazar. Böylece askerler, gemiler, her çeşit gelir kaynakları sayılmış ve kâmu gelirleri tespit edilmiştir. Bütün ortaçağ boyunca ve XVII. yy.a kadar, istatistik sadece tasvirî olarak kalmıştır. Bu alanda, iki okul ortaya çıktı: Göttingen üniversitesi profesörü ve Almanlar tarafından istatistiğin babası olarak bilinen Achenvvall’in temsil ettiği tasvirî mektep ve bazı sosyal olayların yaklaşık düzenliliğinden öngörüşler ve kanunlar çıkarmayı deneyen siyasî matematikçiler mektebi. XVIII. Yüzyılda fransız Desparcieux ve isviçreli Wargentin toplum olaylarını önceden görm enin pratik önemini gösteren ve çok gelişm ekte olan sigorta sanayiinin hareket n oktasın ı teşkil eden ilk ölüm tablolarını tanzim etmişlerdi. Fransa’da ilk resmî istatistik bürosu XVII. yüzyılın sonlarında kurulmuş ve içişleri bakanı Chaptal 1801’de genel nüfus sayımını gerçekleştirmişti. Türkiye’de ilk resmî istatistik bürosu 1933’te kuruldu, j acques Bernoulli ve özellikle Laplace, tasvirî sayısal bilgilere metametik bilgileri ilâve ederek sonuçların değerlendirilmesinde ihtimalî hesap imkânlarının kullanılmasını araştırdılar. Birincisi ünlü «büyük sayılar kanunu»nu ortaya attı, İkincisi ise, Analitik ihtimal Teorisi adlı eserinde karmaşık sebepli tabiî olayların incelenmesinde ihtimal hesaplarından sağlanacak faydaları açıkça belirtti. Qu6telet, çevresinde bütün diğer insanların yer alacağı hayalî bir «ortalama insan» bulmak maksadıyle bu metodun uygulanışını insanların fizikî, ahlâkî ve fikrî özelliklerine uyguladı. • Uygulamalar. İstatistik, fizyoloji alanında işçilerin psikoteknik seçimi ve kamuoyu sondaj anketlerinin yapılması için kullanılır. Sanayide, İktisadî yönden sınaî yapımın denetlenmesi problemine çözüm de sağlar. Meteoroloji, balistik bilimler ve tarım alanındaki deneyler (tohum seçimi, artış tedbirleri de istatistiğe başvurur. Ayrıca şiirde kullanılan sözlerin sayımı ve günlük dildeki sözlere oranının ortaya çıkarılmasıyle şiir alanına da uygulanır. İktisadî ve sosyal olayları incelemek için de bilimsel bir metot olarak istatistikten yararlanılır. • İstatistik metot. Sebeplerin çokluğu, karmaşıklığı ve giriftliği yüzünden, deneysel metotla incelenmeyen bütün olaylara uygulanan istatistik metodun üç safhası vardır. Birinci safha, özellikle tasvirîdir. Bu safhadan elde edilen bütün bilgiler, ilinti haline getirilir ve böylece istatistikçinin esas çalışmalarına temel hazırlanmış olur. Toplanan bütün belgeler, işlemlere temel olacak sayısal sonuçları almak için bir metot çerçevesinde incelenir. Bu sonuçların doğruluğundan şüphe edilirse bazı düzeltmeler yapılır. Yorumlanmalarının bir hata kaynağı meydana getirdiği görülürse sonuçlardan bazılarının değiştirilmesi gerekir. Nihayet, mevcut olmayan bazı değerlerin yerine, elverişli tahminler konabilir. Elde edilen kesin sonuçlar bir tablo ile veya temsilî bir grafikle gösterilebilir. ikinci safha istatistiğe özelliğini kazandıran belli teknik metotlarla ilgilidir, istatistikçi, her şeyden önce, elde edilen sayı topluluklarını, sınıflamak ve gruplamak suretiyle mantıkî bir sıraya sokar. Sonra sıralanan nicel veri topluluğundan alınan sonuçların küçük bir miktarını veri topluluğu yerine koyarak özet halde ifade etmeğe çalışır. Bu sonuçlar, daha önce tanzim edilmiş istatistik hakkında bir önfikir verir ve istatistikçiyi edineceği bu bilgiyi, ihtimal hesapları yardımıyle temin edilen teorik sonuçlarla mukayese etmeğe yöneltir. Alman sonuçlar karşısında istatistikçi, tümevarım yoluyle varsayımlar ortaya atar ve verilerden hareketle, tümdengelim yoluyle bu varsayımların kontrolünü sağlar. Kontrol sonuçları, yaptığı gözlemler hakkında istatikçinin bir açıklamaya girişmesini mümkün kılar. Nihayet son safhada, analiz çalışmasından bazı sonuçlar çıkarılmağa çalışılır. Bunların hakikî değerlerle aynı olması beklenemez. Fakat istatistikçi iddialarının hangi ihtimalle doğru olacağını ve yapacağı genellemelerin hangi sınırlar arasında geçerli sayılacağını bilir. • Güçlükler ve tehlikeler, istatistik her ne kadar matematik üzerine kurulan bir bilimsel metot özelliğindeyse de güçlükler bilhassa matematiğin en az kullanıldığı safhada, yani başlangıçtaki bilgi toplama safhasında görülür. Araştırma konusu olan olayın mahiyeti, elde edilecek değerler üzerinde ciddî bir etki yaratabilir. Ayrıca incelenen olayın özelliğini belirtmek ve kullanılacak ölçü usullerini dikkatlice açıklamak gerekir. Tehlikeler ise, son safhada yani yorum safhasında ortaya çıkar. Rakamlar yalan söyleyemezlerse de istatistiklerin bilim sel olmayan inceleme ve yeterli olmayan analizinin, yanlış sonuçlara götüreceğinden de şüphe edilemez. Sonuç yorumları kimi zaman güçtür. Ciddî bir analizden sonra, genellemeye girişmek için, dikkatle hüküm vermek ve ihtiyatla davranmak gereklidir.
İSTATİSTİK
09
Eki