Kurtuluş savaşının ba- şarıyle sonuçlanması üzerine, Türkiye Büyük Millet meclisi üyelerine ve savaş sırasında yararlık gösterenlere verilmek üzere 29 teşrinisani 1336 (1920) tarihli kanun gereğince ve Heyeti Vekile’nin 9 kûnunisani, 27 mart ve 22 ağustos 1339 (1923) tarihli kararnamelerine göre çıkarılan madalya. 35- 40 mm çapında, oval şeklindedir; pirinçten yapılmıştır. Madalyanın sanatkârı Mesrûr İzzet Beydir, ön yüzünde, üstte cami ve evleriyle o zamanki Ankara şehrinin, ortada Türkiye Büyük Millet meclisi binasının resmi bulunmaktadır. Bunun arkasında zafer ve barışa işaret eden güneş ışınları görülmektedir. Meclisin sağında 23 nisan, solunda ise 1336 tarihi yazılıdır. Meclisin altında bulunan dünya haritası bilgiyi, orak ve tırpanlar tarıma önem verileceğini, iki taraftaki meşe dalları da barışı ifade eder. En altta kağnısıyle birlikte bir köylü kadın görülmektedir. Madalyanın öteki yüzünde ayyıldızla çevrilmiş olarak Mi- sakı Millî sınırlarını gösteren Türkiye haritası vardır. Bu harita üzerindeki tekyıldız, Ankara şehrine işaret eder. Yıldızdan çıkan ışınlardan biri Kars’a kadar uzanmaktadır. En altta 1 teşrinisani 1338 tarihi yazılıdır. İlk yapılan madalyaların sayısı on bin âdettir. Madalyanın değeri üç liradır. Mebuslara verilen madalyanın şeridi yeşil, cephede bulunanların kırmızı, cephe gerisinde çalışanların da beyazdır. Cephede görev almış mebusların madalya şeritleri yarı kırmızı yarı yeşil renklidir. İstiklâl madalyası, özel kanunu gereğince sağ göğüs üzerinde taşınır. Medenî hakları kullanma ehliyetini kaybedenlerle cinayet suçundan mahkûm olanlar istiklâl madalyasını taşıma hakkını kullanamazlar. Sonradan çıkarılan bir kanunla 15 mayıs 1335’ten (1919) 9 eylül 1338’e (1922) kadar millî orduda görev alan alay sancaklarına da birer İstiklâl madalyası verildi,
İstiklâl madalyası
10
Eki