i. (ar. nekefien istinkâf). Esk. Kabul etmeme, reddetme, yüz çevirme, çekinme, sakınma: Bundan istinkâf, Yunan müddeayâtının müdafisiz kalmasını ve memleketimizin daha ne kadar müddet me- saib-i harbiyeye sahne olmasını mucib o- lacağı teemmül buyurulmalıdır (Atatürk). || İstinkâf etmek (veya eylemek), bir şeyden korkup çekinmek, geri durmak, sakınmak: Onlar, kat’iyyen iba ve istinkâf eylediler (Cevdet Paşa),
İSTİNKAF
10
Eki