Genel

İYONLAŞTIRICI RADYASYON

İYONLAŞTIRICI RADYASYON, do­ğal ya da yapay radyoaktif madde­ler, siklotron ve betatronların yay­dığı ışınlar. Genel olarak x, Alfa, Beta, Gama ışınları, nötronlar, elek­tronlar ve uygun hızla yer değişti­rebilen, yeterli sayıda gruplaştırıla- bilen tüm parçacıklara İyonlaştırıcı ışınlar denir. İyonlaştırıcı ışınlar a- tom üzerine etki yaparak bir elek­tron koparırlar. Kopan elektron ne­gatif, bu elektrondan yoksun kalan atom pozitif duruma geçer (fotoe­lektrik etkisi). Yüksek enerjili olan bu fotoelektronlar, yolları üzerinde çok sayıda yeni iyon çiftleri yaratır­lar. İnsan vücuduna değen İyonlaş­tırıcı ışınlar, derin dokuların atom­larının elektron ve protonlarının ye­rini alarak, kendilerinin aksi yükü­nü taşıyan iyon çiftlerini ortaya çı­karırlar. Işınların iyileştirici etkisi bu olguya dayanır. İyonlaştırıcı ışınla­rın bu etkileri Wilson odasında or­taya kondu. Işınların ölçülmesi İyon­laştırıcı odalar yardımıyla gerçek­leştirilir. Kullanılan ölçü aracı bir gaz kondansatöründen oluşur. Bu ölçü araçlarının başlıcaları Dozi- metre ve Geiger – Müller aletidir. Tedavide dokuların içinde radyas­yon aracılığıyle iyonlaşma sağlan­ması, radyoterapinin ve izotopların uygulanmasının temelini oluşturur.

İYONOSFER, dünyayı çevreleyen atmosferin dış katmanı. Yerden 60 km yukarıdan başlayıp 1 000 km yu­karıya dek uzanır. Burada atomları artı ya da eksi elektrikle yüklü hid­rojen ve helyum gibi hafif gazların iyonları vardır. Bu yüklü parçacık­lar radyo dalgalarını yansıttığından ötürü yeryüzünden çok uzaklara radyo yayını yapılabilmektedir. Ha­va basıncı belli belirsiz olan bu kat­man da kendi içinde birtakım kat­lara ayrılır; Alt bölge (E bölgesi) ve üst bölge (F bölgesi). Bunlarda ser­best elektron yoğunluğu çok yük­sektir (santimetreküpte yüz bin ile bir milyon arasında).

İYONYA (İONİA), Batı Anadolu kı­yılarının orta bölgesine eskiden ve­rilen ad. Kuzeyde Aeolis, güneyde Karia ile çevrili olan ve bugünkü Foça ile Milet arasında yer alan iyonya, adını buraya yerleşen Yu­nan boyu İonlar’dan (iyon) alır. Yu­nanlılar, Karadeniz (Pontos Euxi- nos) kıyılarında ticaret amacıyla kurdukları kolonileri MÖ VIII. yy’do birbirine bağladılar ve Ege kıyılo- ında, Miletos (Milet) çevresinde yeni bir uygarlık geliştirdiler. Sisam ve Sakız adalarını da kapsayan 12 önemli site arasında Miletos, Ephe­sos (Efes), Klazomenae, Klaphon, Myııs, Priene, Lepedos, Teos, Pho- kaia (Foça), Erythrai vardı. Bu kent­ler Anadolu ve Güneydoğu Akdeniz’ deki kolonilerle, Karadeniz ve İtal­ya’yı birbirine bağlamasının yanısı- ra birer kültür merkezi de oluştur­dular. Homerik dönemden ve böl­geye Yunanlı göçmenlerin yerleş­mesinden sonra lyonya’nın önemi arttı. Gerek ticaretteki önemi, ge­rekse Batı Anadolu’nun verimli top­raklarından yararlanması iyonya’yı

varsıl bir ülke durumuna getirdi. Ne var ki ardarda gelen istilalar İyon- ya’nın yakılıp yıkılmasına neden ol­du. Kimmerler’i (MÖ VII. yy) Lidya- lılar (MÖ VI. yy), onları da Persler izledi. Pers egemenliğindeki iyon- ya MÖ 499’da Miletos kentinin ön­cülüğünde ayaklandı. Ancak ayak­lananlar Atina’dan destek almaları­na karşın Persler tarafından ezildi­ler. Yıllarca süren Med savaşları sonucu Persler’in işgal ettiği İyon- ya’daki yabancı egemenliği Antaf- kidas Antlaşması ile tanındı (MÖ 389). Daha sonra İskender’in top­raklarına ve Roma İmparatorluğu’ na katıldı. Helen Uygarlığı içindeki özel yerini her zaman koruyan iyon- ya, Mısır, Babil, Asur gibi Yakın Doğu kültürleriyle Batı gelenekle­rini birleştirdi. Fenike’den kaynak­lanan Yunan Alfabesi ion dünyası­na egemen oldu. Homeros ve He- rodot tarafından geliştirilen iyonya lehçesiyle Sappho, Anakrean gibi İyonyalı ozanlar günümüze dek ö- nemini koruyan lirik şiirler yazdılar. Resim ve heykel sanatı gelişti. Ta- les, Pithagoras vb büyük bilginler yetişti. Geniş düz yollarla uyumlu tasarlanmış kentler kuruldu. Anak- simenes, Anaksimandros, Herakle- itos vb felsefecilerin önderliğinde maddeci bir doğa felsefesi boyattı ve tüm Helen dünyasını etkiledi. Efes’teki Artemis Tapınağı üç kıta­nın çeşitli kentlerinden gelen Yu- nanlılar’ın Hac yeri oldu. Birçok ta­rihçi iyonya’yı insana önem veren ve her alanda insanı en çok konu edinen bir uygarlık olarak kabul eder. (Bk. İYONYALILAR)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir