İZLANDA CUMHURİYETİ
Kuzey Avrupa’da ülke. Atlas Okya nusu’nun kuzeyinde, Danimarka bo ğazıyla ayrıldığı Grönland’ın 258 krr güneydoğusunda bir adadır.
COĞRAFYA Yüzey Biçimleri: Volkanik kökeni bir ada olan İzlanda, ortalama yük sekliği 600 – 750 m arasında deği şen yaylalardan oluşan bir düzlül görünümündedir. Güneybatıda 20I m’ye dek alçalan kırıklarla yarılmu olan bu düzlüğün kenarlan dah< yüksektir. Adanın yüzeyi trapps ad verik n yarıklardan çıkan bazaltı lav tabakalarıyla kaplıdır. Adadc 30’u etkin 200’e yakın yanardağ ko nisi yükselir. Etkinliğini sürdürer ünlü Hekla Yanardağı’nın (1 477 m yanışını İzlanda’nın en yüksek te pesi olan Oraefajökuli (2 119 m) dc bir yanardağ konisidir. Dünyanır en volkanik bölgelerinden biri olar İzlanda (son beşyüz yıldaki lav fış kırmalarının üçte biri İzlanda’da ol du) bir buzullar ülkesidir. Adanır sekizde biri buzullarla kaplıdır. Av rupa’nın en büyük buzulu olan v< yüksekliği 1 665 m’ye ulaşan Vat najökuli 8 400 km2‘lik bir alana ya yılır. Doğu bölgelerinin dışında he
men tüm adada bulunan sıcak su kaynakları ve gayzerlerden kentlerin ısıtılmasında yararlanılır. Güneyde tekbiçimli ve düz olan kıyılar, kuzeyde son derece girintili çıkıntılıdır. İzlanda’da akarsular üzerinde çok sayıda çağlayanlara rastlanır. En uzun ve debisi en yüksek akarsu, güneybatı kıyılarında derin bir haliç oluşturarak denize dökülen Thjorsa Irmağı’dır (210 km). Çok sayıdaki göllerden en büyüğü yüzölçümü 120 km2 olan Thingsvalla- vatn Gölü’dür.
İklim: Kuzey Kutup Dairesi’ne çok yakın olmasına karşın İzlanda’da ılıman okyanus iklimi egemendir. Güney ve batı kıyılarını etkileyen Gulf Stream sıcak su akıntısı bu bölgeleri ısıtır. Buna karşılık kuzey -kuzeydoğu kıyılarında soğuk Grön- land akıntısı etkili olur. Reykjavik’ te ocak ayında 0°C, temmuzda 11°C olan sıcaklık ortalaması kuzey bölgelerde daha düşüktür. Nemli Atlas Okyanusu rüzgârlarına açık olan İzlanda’nın güney ve doğu kesimlerinde 860 mm dolayında olan yağış toplamı orta ve kuzey bölgelerde 2 000 mm’ye yaklaşır.
Bitki Örtüsü ve Yaban Hayvanlar: İzlanda’nın doğal bitki örtüsü tundralarla kayın ve söğüt ormanlarıdır. Rüzgâra açık kesimlerde tundralar, rüzgârların etkili olmadrğı yerlerde de huş, dişbudak ve bodur çalılardan oluşan ağaç toplulukları görü
landa ve Iskoç adalarından gelen topluluklar izledi. X. yy’da adaya yerleşmiş olanların sayısı 30 000- 40 000 dolayındaydı. 930’da bölgesel özerkliği otan bir konfederasyon oluşturuldu. Althing (özgür insanlardan oluşan kurul) denen konfederasyon meclisi dünyadaki ilk parlamento olarak kabul edilir. Yasama ve yargı işlerini yürüten Althing yılda bir kez toplanırdı. 1000 yıllarında Althing’in kararıyla Hıristiyanlık kabul edildi. XII ve XIII. yüzyıllarda soylu aileler arasındaki ça
lür. Adadaki hayvan sayısı ve türü sınırlıdır. Kutup tilkilerinin dışında foklar ve gri foklar en çok bulunan hayvanlardır. Buzullarla taşınmış olan kutup ayıları, ren geyikleri, vizon ve kemirgenlere de rastlanır. Adaya özgü İzlanda Şahini’nin ya- nısıra İzlanda’da çok sayıda kuş türü yaşar.
TARİH
- yy’da İrlandalI rahiplerce keşfedilen İzlanda’nın güneybatısına
yy’ın ikinci yarısında Norveç’ten gelen Vikingler yerleşti. On
İZLANDA (IS) i |
|
Resmi Adı | İzlanda Cumhuriyeti |
I Başkenti | Reykjavik 93 425 (1988) |
Yüzölçümü | 103 000 km- |
ı Nüfusu | 248 000 (1988) |
■Kırsal Nüfus | % 12 (1980) |
Yıllık Nufus Artış Hızı (%) | 1 (1987) |
% 100 | |
Dil | İzlandaca |
Din | Hıristiyan (% 90 Evangelist) |
Etnik Gruplar | ■ İzlandalI |
Katıldığı Uluslararası |
UNO, NATO, NK, ER. CCC, ECE. EFTA,1 |
Örgütler |
FAO, GATT. IAEA, IBRD, ICAO. IDA, |
IFC, ILO, IMF, IMO, IPU, ITU, OECD |
|
Ekonomi | UNESCO, UPU, WHO. WMO |
Parası | Krona |
KBYUG | 13 370 dolar (1986) |
Dışalım | 1 115 milyon dolar (1986) |
Dışsatım | 1 096 milyon dolar (1986) |
I |
tışmalar, İzlanda toprakları üzerinde Norveç monarşisinin etkili olmasına yol açtı. 1262-1264 arasında İzlanda, Kilise’nin etkisiyle Norveç kralı IV. Haakon’un egemenliğini kabul etmek zorunda kaldı. IV. Haa- kon da İzlanda’ya belli bir özerklik tanıdı. Norveç egemenliği İzlanda için gerek ekonomik gerekse toplumsal bir gerileme dönemi oldu. XIV. yy’da Danimarka’nın Norveç karşısında zaferler kazanmasından sonra İzlanda ve Norveç, Danimarka’nın egemenliği altına girdi (1381). Danimarka’nın zoruyla Protestanlığı kabul eden (1551) İzlandalIlar 1662’de Danimarka Krallığı’na bağlılık yemini ettiler. Bu arada İzlanda’nın ticaret tekeli 1602’den başlayarak DanimarkalIların eline geçti. XVII ve XVIII. yy boyunca çiçek hastalığı, volkanik patlamalar ve kıtlığın etkisiyle İzlanda nüfusunda büyük bir düşme görüldü. Aynı dönemde Danimarka krallarının İzlanda üzerindeki yönetsel despotlukları arttı. Althing 1800’de kapatıldı. İzlandalılar’ın 1809’deki özerklik girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı. İzlanda 1814 Kiel Antlaşması’ndan sonra da Danimarka’ya bağlı kalmasına karşın bir dizi görece haklar kazandı. 1838’de Reykjavik’te 10 üyeli bir İzlanda meclisi kuruldu. 1843’te Danimarka kralı VIII. Christian, Althing’in yeniden açılmasını kabul etti. 1874’te Althing’e sınırlı
Norman akınlarından kaçan İrlandalI rahiplerin IX. yy. sonlarında İzlanda’ya kaçışı
haklar tanıyan anayasanın onaylanmasından sonra İzlanda 1904’te yönetsel özerklik kazandı. Ne var ki özerklikle yetinmeyen İzlandalIlar bağımsızlık isteklerini sürekli gündemde tuttular. 1918’de imzalanan ikili antlaşmayla İzlanda, Danimarka’ya yalnızca kralın kişiliğinde bağlı bir devlete dönüştü. Danimarka kralı X. Christian’ın yönetimindeki bu özel birlik statüsü 1943’e dek sürdü. Bu arada II. Dünya Sa- vaşı’mn başlamasıyla İzlanda büyük bir stratejik önem kazandı. Almanya’nın Danimarka’yı işgal etmesi üzerine Althing bir kabine o- luşturdu ve yönetme yetkisini Sve- inn Björnsson başkanlığındaki kabineye devretti. Mayıs 1940’ta İngiliz birlikleri bölgesel güvenlik gerekçesiyle İzlanda’ya çıktı. 1941‘de Danimarka’yla olan bütün antlaşmalar geçersiz ilan edildi. Yeni yönetim savaş döneminde ülkeye para akışından kaynaklanan enflasyon, dış ilişkiler ve ülke savunmasına ilişkin önlemler almaya çalıştı. Aynı yıl, savaş sonunda çekilmek koşuluyla yapılan anlaşma uyarınca ABD silahlı kuvvetleri adada üsler kurdu. Mayıs 1944’te halkoyuy- la kabul edilen yeni anayasanın hemen ardından cumhuriyet ilan edildi. Björnsson ilk cumhurbaşkanı seçildi. Ve İzlanda bağımsız bir devlete dönüştü. ABD savaşın bitiminden sonra, henüz barış antlaşması yapılmadığını öne sürerek, adadan çekilmeyi reddetti. 1945’te, ülkedeki en büyük ABD üssü olan Kefla- vik’in altı yıl sonra sivil hava üssüne dönüştürülmesi koşuluyla, taraflar arasında anlaşmaya varıldı. İzlanda 1946’da BM’ye üye oldu. 1949’da da NATO’ya girerek geleneksel tarafsızlık politikasından vazgeçti. 1951’de Avrupa Konseyi’ ne kabul edildi. Aynı yıl NATO politikası çerçevesinde ABD birliklerinin Keflavik üssünden yararlanma süresi uzatıldı. Björnsson’un ö- lümünden sonra cumhurbaşkanlığına Asgeir Asgeirsson seçildi (1952). Bu dönemde kıyı sularında trolle yapılan balıkçılık nedeniyle balık kaynaklarının azalması üzerine İzlanda kara sularını 12 mile çıkarma kararı aldı. 1958’de uluslararası antlaşmalarla onaylanan 12 millik kara suları sınırı İzlanda’yla İngiltere arasında gerginlik yarattı. Ingiltere tartışmalı sulara askeri güç göndererek gerginliği bunalıma dönüştürdü. 1958-1961 arasında iki ülke arasındaki çatışmalar sürüp gitti. Sorun 1961’de İzlanda’nın kara suları konusundaki haklarının İngiltere tarafından tanınması, buna karşılık İngiltere’nin tartışmalı sularda 3 yıl süreyle balık avlayabilmesi koşullarıyla geçici olarak çözüldü. 1960‘lı yıllarda başgösteren ekonomik bunalım alman bir dizi önleme karşın aşılamadı. Ekonomik büyüme hızı düştü, işsizlik arttı. Haziran 1967 seçimlerinden sonra Bağımsızlık Partisi ve Sosyal Demokratlar koalisyon hükümeti kuruldu. Bu dönemde ekonominin balıkçılığa dayalı tek merkezli yapısının değiştirilmesi ve yeni sanayilerin kurulması çalışmaları başlatıldı. 1968’de Asgeirsson cumhurbaşkanlığından çekilince, yerine Kristjan Eldjarn seçildi. 1969’da İsviçre – İzlanda ortaklığı olan bir alüminyum işleme fabrikası kuruldu. Bir yıl sonra da İzlanda Avrupa Serbest Ticaret Birliği’ne üye oldu. 1971 seçimlerinden sonra İlerleme ve Komünist partileri ittifakıyla Liberal solcuların birleşmesinden o- luşan merkez sol koalisyonu iktidara geçti. Olafur Johannesson başkanlığındaki hükümet bir yandan ABD üslerinin kapatılması sorununu yeniden gündeme getirir
ken öte yandan ÇHC’yle diplomatik ilişkilere girdi. Toplam dışsatımının % 85’ten fazlasını balıkçılık ürünlerinin karşıladığı İzlanda 1972’de kara sularını 50 mile çıkarma karan aldı. Bu karara İngiltere ve Federal Almanya tepki gösterince üç ülke arasında Morina Savaşı adı verilen çatışmalar başladı. Federal Almanya ve İngiltere, La Haye Adalet Di- vanı’na başvurarak İzlanda’nın kararına uyulmaması konusunda geçici bir karar aldılar. Bunun üzerine İzlanda hükümeti 50 millik kara sularının tanınmaması durumunda korunma önlemleri alacağını açıkladı. Mayıs 1973’te İzlanda açıklarında İngiliz savaş gemilerinin görülmesi, İzlanda balıkçılık bakanının savaş gemileri almak için Sovyetler Birll- ği’ne gidişi, Reykjavik’teki İngiltere temsilciliğine yapılan saldırılar gerilimi artırdı. Mayıs 1974’te başbakan Johannesson’un enflasyonu önlemek için ücret ve fiyatları dondurma kararı alması üzerine koalisyon ortağı olan Liberal Parti hükümetten çekildi. Johannesson’un istifasından sonra erken seçimlere gidildi. Ağustos 1974’te Johannesson’un başkanı olduğu ilerleme Partisi’yle muhafazakâr Bağımsızlık Partisi yeni bir koalisyon oluşturdu. ilerleme Partisi başkanı Geir Hallgrimsson’un kara sularını 200 mile çıkarma kararı üzerine yeniden başlayan Morina Savaşı, 1976′ da yapılan anlaşmaya dek sürdü. Aynı yıl Kristjan Eldjarn üçüncü kez cumhurbaşkanı seçildi. 1978’ deki kamu işçilerinin grevinin ardından, Gunnar Thoroddsen başkanlığında yeni bir merkez sol hükümet iktidarı başladı (Şubat 1980). Ağustos 1980 seçimleriyle Avrupa’ nın ilk kadın devlet başkanı olan Vigdis Tınnbogadottir cumhurbaşkanı oldu. Thoroddsen hükümeti Ağustos 1982’de parlamento desteğini yitirince Nisan 1983’teki erken seçimlerin ardından merkez sağ koalisyon hükümeti kuruldu ve Ste- ingrimur Hermannsson başbakanlığa getirildi. Mayıs 1985’te İzlanda yasama meclisi Althing ülkenin nükleer silahlardan arındırılmış bölge olmasını onayladı. İzlanda’ nın, Reykjavik kentinde 11-12 E- kim 1986 günleri Gorbaçov ile Rea- gan nükleer silahların sınırlandırılması görüşmelerini başlattılar. 1987 seçimlerinde partilerin hiçbirisi yeterli çoğunluğu sağlayamayınca Bağımsızlık Partisi’nden Thorsteinn Palsson’un başkanlığında Sosyal Demokrat Parti ve ‘ilerici Parti’nin katılımıyla bir koalisyon hükümeti kuruldu. Ancak e- konomik sorunların çözümünde çıkan anlaşmazlık Eylül 1988’de koalisyon hükümetinin çökmesine neden oldu. Yeni hükümet Bağımsızlık Partisi’nde Steingrimur Hermannsson başkanlığında kuruldu. Mayıs 1988’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini bir kez daha Vigdis Finnbogadottir kazandı. 1988’ de İzlanda’da yer alan en önemli olaylardan biri de kuşkusuz alkollü biranın serbest bırakılmasıydı. Alkollü biraya 1915’te yasak konmuştu.
Yönetim Yapısı: 1944 Anayasası’na göre İzlanda’da başkanlık sistemi yürürlüktedir. Devlet başkanı yürütme yetkisini başbakan ve hükümetle paylaşır. Yasama gücünü elinde bulunduran 60 üyeli Althing üst ve alt meclisler olmak üzere iki bölümlü bir yapıdadır. Üst Meclis Alt- hing’in kendi içinden seçtiği 20 ü- yeden oluşur. Althing üyelerinin geri kalan 40 üyesi de Alt Meclis’i o- luşturur. Althing üyelerinin 49’u genel oy ve nispi temsil sistemiyle, 4 yıl için seçilirler. 11 üye ise partilerin aldıkları toplam oya göre belirlenir.
EKONOMİ
Tarım ve Hayvancılık: İklim koşullarından dolayı % 22’si tarıma elverişli olan toprakların yalnızca % 1’inde tarım yapılır. Güneybatıdaki düzlük bölgelerde gerçekleştirilen tarımsal etkinliğin başlıca ürünleri hayvan yemi, patates ve şalgamdır. Ayrıca sıcak su kaynaklarının yakınlarında kurulan seralarda sebzecilik yapılır. Toprakların beşte biri çayır ve otlaklarla kaplı olan İzlanda’da hayvancılık yaygın ve gelişkindir. Sütçülük ve sığır besiciliği ülkenin et ve süt gereksinimini karşılar. Ekonominin temelini o- luşturan balıkçılıkta modern teknikler kullanılır. İzlanda dünyada en çok balık tutulan ülkeler arasında on dördüncüdür. Adanın çevresindeki soğuk ve sıcak su akıntılarının karşılaştığı bölge Morina, Ringa, Mezit gibi balık türlerinin yumurtlama alanıdır. Kuzeydoğudaki Sighfjördhur ile güneydeki Vest- mannaeyjar ringa ve morina avlama merkezleridir.
Doğal Kaynaklar: İzlanda