JİMNASTİK

JİMNASTİK

Bu sporun XIX. yy’da yeniden doğuşu, yerleşik düzene geçen insanoğlunun iradesinin ve fizik olarak kendini bu spora vermesinin bir ifadesidir. Jimnastikçi, vücudunun havada yapacağı hareketlere hâkim olmaya ve onları estetik kılmaya çalışır. Bugün, jimnastik yarışmalarında gerçekleştirilen yaratıcılık ve bunun sonucunda elde edilen başarı giderek daha fazla izleyiciyi cezbetmektedir.
TARİHÇE

Bugünkü anlayışa uygun jimnastiğin, yani, bir başka deyişle, beden hareketleri dizisinin kökeni çok eskiye dayanır. Çin imparatoru Huangdi’nin MÖ yaklaşık 2700’de yazdığı bir kitapta, bir dizi bedensel ve zayıflatıcı hareketten söz eden satırlar yer almaktadır.

«Jimnastik» kelimesi Yunanca «çıplak» anlamına gelen «gimnos» kelimesinden türemiştir. Gerçekten de, Yunanlı atletler, beden egzersizlerini tamamen çıplak, vücutlarına yağ sürülmüş ve üzerine de tenin susuz kalmasını önlemek için ince kum serpilmiş olarak yaparlardı. Önce, İyonya şehirlerinde ardından da, kıta Yunanistan’ında ortaya çıkan gimnaz-yum, olimpiyatlarda şehri temsil eden hopliteslerin (silahlı koşucu) antrenman yaptıkları bir yerdi. Romalılar içinse, jimnastik her şeyden önce lejyon askerlerini savaşa alıştırmak için kullanılan bir araçtı; ama aynı zamanda, gladyatör eğitiminin de bir parçasıydı.

Rönesans, insan vücudunu yeniden keşfetti. Vücudun ve düşüncenin eğitiminden sonra, Avrupa’nın hemen her yanında jimnastik kulüpleri kuruldu. Bunların ilki, 1423’te İtalya’da, Manto-va’da kurulan jimnastik kulübüydü. Ama, o dönemde jimnastik seçkinlere özgü bir spordu ve gerçek anlamda bir jimnastik salonundan söz etmek pek mümkün değildi. O dönemin gerçek jimnastikçileriyse, oyuncu ve soytarılarla birlikte panayırlarda gösteri yapan akrobatlardı.

Modern jimnastik XIX. yy’ın başlarında doğdu. O dönemde, Napolyon’un işgali altındaki Prusya’da, Friedrich Ludwig Jahn, 1811 ’de, Berlin yakınlarında halka açık ilk jimnastik salonunu açtı. John’a göre, jimnastik, hem insanları bir araya getirmek ve vücutlarım «biçimlendirmek» için pedagojik bir araç, hem de işgalcilere karşı örgüdenmek için bir bahaneydi. Yine aynı dönemde, insanların boş zamanlarını değerlendirmek istemesiyle birlikte Prusya jimnastiği diğer Avrupa şehirlerine de yayıldı ve jimnastik kulüpleri kurulmaya başlandı. Bu kulüpler, insan yığınlarına ve gruplarına öncelik verdiler; yöneticilerse sadece bu insanların bir araya gelip birer topluluk oluşturmalarıyla ilgileniyorlardı. Bu kulüpler, şehirlerde kasket ve üniformalarıyla, yarı askerî bir kıyafetle geçit törenleri yapıyorlardı. 1873’te kurulan Fransa
1988 Seul Olimpiyat Oyunlan’nda, Romen Daniela Siliv

denge tahtası ve yer hareketlerinde altın, genel yanşmada beygirinde de bronz madalya aldı.

Jimnastik Dernekleri Birliği’nin sloganı, «Vat lak»idi. Nitekim, bazı Doğu Avrupa ülkeleri, jiı ramını, her türlü bireyciliğin reddedildiği ve ar nin veya bir halkın bütünleşmesini göstermek < nin katılımıyla gerçekleştirilen gösterilerde, uzı ganda aracı olarak kullanacaklardı.

Bununla birlikte, jimnastikçinin kendini if; olanak veren bireysel gösteriler de gitgide toplı rilerine yeğlenmeye başlandı. XX. yy’ın başmd tırmanma veya sırıkla atlama gibi adetizm d; beden egzersizlerini de içeren sportif yarışma! başlandı.

Türkiye’de jimnastik sporu, 1868’de, Galatas eğitimi öğretmenlerinden M. Moiraux’nun ça Onun öğrencilerinden Ali Faik Bey (Ali Faik Ü bir jimnastikhane açtı ve Mazhar Bey ile (Maz likte jimnastiği yaygınlaştırmaya çalıştı, ilk jim Tatavla’da (bugün, Kurtuluş) açıldı. Türkiye’ye de denilen aletsiz jimnastiği getirense, bu kom tik Enstitüsü’nde eğitim gören Selim Sırrı Bey can) oldu. Türkiye Jimnastik Federasyonu ise,

Bugün, jmnastiğin en tanınmış dalı artistik, I aledi jimnastiktir; ama bazı sporcular ritmik ve tik gibi daha az teknik gerektiren egzersizleri : cih etmektedir.

Türkiye Jimnastik Federasyonu’na kayıtlı k itibarıyla 36’dır; 27’si artistik jimnastik, 9’uysa dalında faaliyet gösteren bu kulüpler İstanbul Adana (1), Aksaray (1), İzmir (4), Konya (3), İzi Bolu (1), Mersin (2), Edirne (1) ve İskenderun ( hirlerdedir. Lisanslı sporcu sayısı ise 852’dir (3( yan). Bugün daha çok kadınlara özgü bir spot etkinlik daha çok gençler tarafından yapılmaktı tegorisinde 397, yıldızlar kategorisinde 240, ; sinde 150 lisanslı jimnastikçi varken, büyükleı sporcu sayısı sadece 65’tir. Jimnastik sporu so. ye’de bir atılım içindedir. 1983’ten bu yana ge piyonası, gerek diğer uluslararası müsabakalarc lar elde edilmiştir.

Sovyet Svetlana Bokinskaya, yer hareketlerinde. Jimnastik bu balerini 1990’lann hemen başında zarafetini ve oyunculı başanlı koreografilerie birleştirdi.
Erkekler artistik Jimnastikte kullanılan bazı aletler.

1. paralel bar, 2. barfiks, 3. kulplu beygir, 4. halka.

mm
a6ai
İSTİK (ALETLİ) JİMNASTİK

:.~iar. bugüne, artistik jimnastik büyük bir gelişme

• : 3- jimnastik dalında kullanılan aletler, Uluslararası 7’2erasyonu (FİG) tarafından 1936’da belirli kurallara

• r Ama bu sporun, artistik patinajla birlikte geniş halk ;’zf-“dan sevilip benimsenmesi, özellikle, televizyon : :_~-jştur. İzleyicilerin bu spora olan büyük ilgisi, «kü-

: * bayan sporcuların» özellikle de, Nadia Comane-‘E’-stü büyük beğeni topladığı 1976 Montreal Olimpi-ie başladı. Bu başarı, jimnastik sporunun, daha —.T-astikçilerin geçirdiği değişimin bir göstergesidir: 32 “î-nsa değişen bir ağırlığa, 1,50 m’nin altında bir boya

– .£ yaşı 14 – 16 arasında değişen genç jimnastikçilerin yer hareketlerindeki ifade güzelliğinin aleyhine ol-zaman çok büyük tehlikelerin göze alınmasıyla, ;_s£er üzerinde gerçekleştirilen çok dinamik ve akro-—Elastiğin doğmasına olanak sağladı.

kler artistik jimnastik

I bar. Jimnastikçinin, yaptığı hareketlere uyum göste-.:jz belli bir esnekliğe sahip iki tahta çubuğun yatay ve rsralel olarak yerleştirilmesiyle oluşturulmuş bir alettir. _3.nn uzunluğu 3,50 m, aralarındaki mesafeyse 0,42 -: Çubuğun tepe noktasının zemin halısından yüksek-~ * =’dir. Jimnastikçi, bu alet üzerinde çubukları bırakıp :.Tirırlni izleyen ttir dizi esneme, yaylanma, salınım -ya’, amut duruşu, denge hareketi gibi hareketler ya-_<3imaşık bir çıkış hareketiyle bitirerek duruş gösterir, s. Zemin halısından 2,55 m yükseklikte iki dikmeyle . .r.r.c yerleştirilmiş çapı 2,80 m, uzunluğu 2,40 m olan 3I-. oluşur. Bu çubuğun üzerinde, ellerle tutunularak irekeder bir dizi sallanma, yarım ve tam dönüşlerden -buğu seri bir biçimde tutup bırakarak yapılan çok de-harekederi gerçekleştirebilmek ve kartal tutuşunu -s. :çm, jimnastikçinin hızlı, becerikli ve güçlü olması =rfis hareketlerinin son kısmını oluşturan çıkış hare-:-emlidir; bu, genellikle burgu ve taklalarla süslenmiş, :s akrobatik bir harekettir.

j beygir. 1,60 m uzunluğunda ve 1,15 m yüksekliğin-orta kısmında 12 cm yüksekliğinde iki tane kulp ^rmastikçi bir dizi değişik hareketi, sadece elleriyle bu -^rjnarak gerçekleştirmek zorundadır: beygirin üzerin-

1 imir Artemov, bir barfiks çalışması sırasında

• dönüş gerçekleştirirken.
de tek ve çift bacaklı devirler, ters ve düz makaslar, destek değiştirme, kulpların üzerinde dengede durma bacaklarda beygire hiç dokunmadan ve duraksamadan yapılmalıdır. Bu alet, büyük kol kuvvetinin yanı sıra, sallanarak sporcunun dengesini bulmasını sağlayabilmesi için bacaklarda büyük bir beceri gerektirir.

Atlama beygiri. 1,60 m uzunluğunda ve uzunluğu yönünde yerleştirilmiş, 1,35 m yüksekliğinde bir alettir. Jimnastikçinin beygirin sırtına (eni 35 cm) yeterince hız kazanmış ve yükselmiş olarak ulaşmasını sağlamak için bir koşu pistinden ve bir de sıçrama tahtasından yararlanılır. Tek veya çift eliyle destek alarak beygirin üzerinden atlayan sporcu, dik olarak inip, duruş göstermek zorunda olduğu zemine ulaşmadan önce, havada çeşitli harekeder (burgu, takla ve bunların ikişer kez yinelenmesi vb) yapar.

Halka. 5,50 metre yüksekliğinde bir çerçeveye asılı, iç çapı 18 cm olan ahşap veya sentetik iki halkadan oluşan bir alettir. Halkaların zeminden yüksekliği 3 m’dir ve iki halka arasındaki açıklık da 50 cm’dir. Jimnastikçi, bu alet üzerinde birbiri ardınca «T» duruşu, açık kollarla amut duruşu, açık bacak duruşu, öne takla, arkaya takla ve takladan dayanmak duruma geliş gibi çeşitli harekederi yapar.

Yer hareketleri. Her kenarı 12 m olan kare bir alan üzerinde yapılır ve gösterinin süresi 50 – 70 saniye arasında değişir. Harekeder, ayaklar alanın dışına çıkmaksızın (1/10 ceza) en az iki yöne doğru (ileri-geri ve yana) gerçekleştirilir; ayrıca, jimnastikçinin denge, esneklik (bacakların tam açılması gibi) ve güç hünerlerini göstermesi gerekir. Bu akrobatik hareketler (burgular, öne ve arkaya saltolar, geriye üçlü salto, vb) giderek daha da güçleşmektedir.

Bayanlar artistik jimnastik

Asimetrik paralel. Birbirine paralel, ama farklı yüksekliklerde (2,40 m ve 1,60 m) yerleştirilmiş, 2,40 m uzunluğuda ve birbirlerinden uzaklıkları 0,90 m – 1,40 m arasında değişen, yuvarlak (çapı 3,90 cm) iki tahta çubuktan oluşan bir alettir. Jimnastikçi, bu iki çubuğu hız almak ve kimi zaman çok tehlikeli olabilen akrobasi hareketlerini yapmada kullanılır.

Denge aleti. Gerçek bir denge ustası olması gereken sporcu, bu 10 cm eninde, 5 m uzunluğunda ve 1,20 m yüksekliğindeki aletin üzerinde, 70 – 90 saniye arasında değişen bir süre içersinde çeşitli hareketleri birbiri ardına ve hiç yere inmeden veya düşmeden yapmak zorundadır.

Atlama beygiri. Erkek atlama beygirinden küçük olan bu alet (1,20 m yüksekliğinde ve 1,60 m uzunluğunda) enlemesine yerleştirilir ve küçük bir sıçrama tahtasından yükseklik kazanılarak aşılır. Yarışmalar sırasında yapılan zorunlu ve serbest adayış-lar giderek daha da karmaşık bir hale gelmiştir.

Yer hareketleri. Uygulamada erkeklerinkiyle aynıdır. Jimnastikçi, bir dizi akrobatik hareketi, bir müzik eşliğinde art arda yapmak zorundadır. Zarafet, ritim ve teknik, bir tür koreografiy-le, diğer aledere oranla daha görsel bir biçimde sunulur.

RİTMİK (MODERN) JİMNASTİK

Jimnastiğin sadece bayanlar arası yarışmalarla yapılan bu biçimi, oldukça yenidir; bu dalda ilk bireysel dünya şampiyonası 1963’te gerçekleştirilmiştir. Bu dal, 1984 Los Angeles Olimpiyat Oyunları ile birlikte oyunlar programına alınmıştır. Artistik jimnastikten daha estetik olan ve koreografiyi öne çıkaran görüntüsüyle giderek daha fazla seyirci toplamaktadır. Bu jimnastik dalı, François Delsarte’ın hareketin ifadesi ve estetizm araştırmaları ile, Emile Jaques-Dalcroze’nin ritim incelemelerinin bir arada değerlendirilmesinin bir sonucudur. İsadora Duncan ve Mary VVigman gibi Amerikalı koreografların yönettikleri dans okulları da bu yeni jimnastik eğilimlerini etkilemiştir.

Kullanılan malzemeler çeşitlilik gösterir ve bu jimnastiğin kökeninin doğudan geldiğini kanıdar. Gerçekten de sporcular hare-kederini daha görsel kılmak için kauçuk veya plastik, çapı 18-20 cm olan esnek halkalar (ağırlıkları 400 g), tahta veya plastikten, 80-90 cm çapında ve en az 300 gram ağırlığında çemberler, uzunluğu sporcuların boylanyla orantılı olması gereken kenevir ipler, göz zevkini okşayan hareketlere eşlik eden, en çok 1 cm çapında 50-60 uzunluğunda ve en az 35 gram ağırlığında tahta veya plastikten değneklere bağlanmış renkli saten kurdeleler, toplar, lobutlar, vb. çeşidi aksesuarlar kullanırlar. Bireysel yarışmalarda önce top, çember, lobut, ip veya kurdele olmak üzere, dört alet üzerinden en iyi on sporcu seçilir, daha sonra her alet için ayrı bir final yapılır. Takım yarışmalarıysa iki gösterinin bir arada sunulmasıyla yapılır: altı yarışmacıdan (üç top ve üç ip, altı kurdele) meydana gelen takım, aynı zamanda, bir bağ oluşturur. □

45
DİĞER JİMı DALLAK

Aerobik. 19801i yıllarda ABD’de çok moda olan bu alıştırma programının amacı» liği ve dinamizmi artırmak ve> niden kazandırmaktır. Dans ve v nastiğin bileşiminden oluşan aek bik, salonda, sırasıyla hangi değışiK hareketlerin nasıl yapılacağını gös-\ teren bir öğretmenin denetiminde, müzik eşliğinde gerçekleştirilir. Akrobatik jimnastik. Kendi ayn federasyonu olan bu jimnastik dalı, esas olarak sadece Çin’de uygulanmaktadır. Hareketler son derece akrobatiktir (eller üzerinde ters köprü, atlama, yuvarlanma, insan piramidi); Çinli jimnastikçiler, halk dansla-nndan ve modem danslardan esinlenerek, müzik eşliğinde hareketlerini daha uyumlu hale getirmeye çalışmaktadırlar.

Senkronize yüzme. Bu jimnastik dalı, havuzda yapılır. Kineterapisder tarafından uygulanan etkin tedavi tekniklerinden kaynaklanmıştır. Havuzun derinliği 1,20 – 1,60 m arasında, büyüklüğü de 6 – 12 m dolaylarında olmalı ve en az 20 kişiyi alabilmelidir. Ya aletsiz olarak veya şamandıralarla, tahta levhalarla, palmiye dallarıyla, toplarla yapılır. Yumuşak jimnastik. Jimnastikteki bu yeni eğilim, vücudu zorlayarak değil, ahenkli ve yumuşak bir biçimde çalıştırmayı amaçlar. Hareketler müzik eşliğinde ve sakin bir biçimde, genellikle de yerde gerçekleştirilir.
Bayanlar jimnastikte kullanılan aletler

1. asimetrik paralel,

2. denge tahtası,

3. atlama beygiri.
AYRICA BAKINIZ

 

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*