Sağlık Bilgisi

kahvenin faydaları

kahvenin faydaları

Top 13 Kanıta Dayalı Sağlık Faydaları
268.740 manzaralı | Kris Gunnars tarafından
CoffeeCoffee bir Tiny Cup Smiling kadın aslında çok sağlıklı.

Bu sizin sağlığınızı iyileştirebilir antioksidanlar ve yararlı besinler ile yüklenir.

Çalışmalar kahve içenlere birçok ciddi hastalıklara çok daha düşük bir risk olduğunu göstermektedir.

İşte gerçek insan çalışmalarında teyit edilmiştir kahve üst 13 kanıta dayalı sağlık faydaları vardır.

1. Kahve Enerji Düzeyleri geliştirin ve Sen Akıllı yapabilir
Kahve insanlar daha az yorgun hissetmenize yardımcı ve artırabilir enerji seviyeleri (1, 2).

Aslında dünya (3) olarak en yaygın olarak kullanılan psikoaktif madde kafein adlı bir uyarıcı içeren olmasıdır.

Kahve içtikten sonra, kafein kana emilir. Oradan, o beyin (4) içine gitti.

Beyinde, kafein bloklar Adenosin adı verilen bir inhibitör nörotransmitter.

Bu olduğu zaman, norepinefrin ve dopamin gibi başka nörotransmiterlerin miktarı aslında nöronların ateş geliştirilmiş (5, 6) ile sonuçlanan, artar.

İnsanlarda birçok kontrollü çalışmada kahve beyin fonksiyonlarının çeşitli yönlerini geliştirir olduğunu göstermektedir. Bu bellek, ruh, uyanıklık, enerji seviyeleri, tepkime süreleri ve genel bilişsel fonksiyon (7, 8, 9) içerir.

Bottom Line: Kafein blokları bir uyarıcı etkiye yol açar beyinde bir inhibitör nörotransmitter. Bu enerji düzeyleri, ruh ve beyin fonksiyonlarında çeşitli yönlerini geliştirir.

2. Kahve Sen Fat Burn Yardım Edebilirsiniz
Kahve Ve Kahve Fasulye Kupası

Eğer kafein hemen hemen her ticari yağ yakıcı ekinde bulunan olduğunu biliyor muydunuz?

Bunun için iyi bir nedeni var … kafeinin yağ yakımını yardımcı olduğu kanıtlanmıştır çok az doğal maddelerden biridir.

Çeşitli çalışmalar kafein 3-11 (% 10, 11) tarafından metabolizma hızını artırabilir olduğunu göstermektedir.

Diğer çalışmalar kafein özellikle kadar (13, 12) yalın insanların% obez bireylerde% 10 olarak ve 29 ile, yağ yakımını artırabilirsiniz göstermektedir.

Ancak, bu etkilerin uzun süreli kahve içenlere azalması olasıdır.
Bottom Line: Çeşitli çalışmalarda kafein vücuttaki yağ yakımını artırır ve metabolizma hızını artırmak olduğunu göstermektedir.

3. Kafein Kökten Fiziksel Performans geliştirin Can
dumbbells

Kafein vücut yağ (14, 15) yıkmak için yağ hücrelerine sinyal göndermek için neden sinir sistemini uyarır.

Fakat kafein, aynı zamanda, kan (16, 17) olarak epinefrin (adrenalin) düzeylerini artırır.

Bu yoğun fiziksel efor için vücudumuzun hazır hale getirmek için tasarlanmış “dövüş ya da kaç” hormonudur.

Kafein yağ hücreleri, vücut yağ yıkmak serbest yağ asitleri gibi kana bırakılması ve yakıt (18, 19) olarak kullanılabilir hale hale getirir.

Bu etkiler göz önüne alındığında, bu kafein (20, 21) ortalama% 11-12 fiziksel performansını artırabilirsiniz görmek şaşırtıcı değildir.

Bu nedenle, bu spor salonuna gitmeden önce bir yarım saat kahve güçlü bir fincan mantıklı.

Bottom Line: Kafein adrenalin düzeylerini artırmak ve yağ dokulardan yağ asitleri serbest bırakabilirsiniz. Ayrıca fiziksel performansa önemli gelişmelere yol açar.

4. Kahve Essential Besinler Vardır
Kahve sadece siyah sudan daha fazla.Kahve çekirdekleri içinde besinlerin çoğu son içecek haline yapmak.

çekirdeğinden yapılan içecek akla gelir. Tarihte ilk kez, M.S. 900 yılında Arap fizikçi Rhazes tarafından yayınlanan bir kay­nakta, kahveden söz edilmiştir. Başlangıçta besin maddesi, şarap ve ilaç olarak kullanılan kahvenin içecek şeklinde tüke­timi, bundan yaklaşık 7S0 yıl önce başlamıştır. Kahve ağacı­nın kurutulmuş meyvelerini parçalıyarak yağ ile karıştıran in­sanlar, bunları besin maddesi olarak kullanmışlardır. Kahve­nin meyve çekirdeği ile kurutulmuş meyve kabuğundan şa­rap da üretilmiştir.

Bir iddiaya göre kahvenin keşfi, Kaldi adında bir çoba­nın, sürüsündeki hayvanların bir çalılığın kırmızı meyveleri­ni yedikten sonra sıçrayıp oynadıklarına dikkat etmesi ve ken­disinin de bu meyvelerden tatması ile olmuştur. Gerçekten kahvenin zihni uyarması, uyku halini gidermesi, canlılık ve hareket vermesi, yıllar öncesinin dikkati çeken önemli bir gözlemidir.

Ülkemizde kahve Kanuni Sultan Süleyman döneminde (1520-1566) öğrenilmiştir. Yurdumuza kahvenin ilk kez za­manın Habeşistan Valisi Özdemir Paşa tarafından Yemen yo: luyla Afrika’dan getirildiği söylenir. Kahve kısa sürede, halk arasında her kesimde içilen ve aranan bir madde haline gel­miştir. İstanbul’da ilki, biri Şamlı, öteki Halepli iki kişi tara­fından 1554 yılında açılan kahvehaneler kısa sürede büyük ilgi görmüş, sayıları ve müşterileri hızla artmıştır. Varlıklı bazı kişiler konaklarında kahve pişirmekle görevli kimseleri çalıştırmaya başlamışlardır. Hatta Sarayda, kahvecibaşıya bağlı bir kahveciler topluluğu oluşturulmuştur. Din adamlarının karşı çıkmaları sonucu, kahveye ve kahvehanelere Murat III (1574-1595) ve Ahmet I (1603-1617) tarafından kısa süreli yasaklar konmuştur. Murat IV (1623-1640) döneminde ise kahve, tütün ve alkollü içkiler bir fermanla yasaklanmıştır. Bu dönemde kahve içtikleri belirlenen pek çok kişi idam edil­miştir. Mehmet IV (1648-1687) döneminde ise kahve sokak­larda içilir olmuş ve ticareti büyük boyutlara ulaşmıştır.

Avrupa’da kahve içme alışkanlığının Türklerden kaynak­landığı yolunda görüş birliği vardır. Bu alışkanlık 1614 yılın­da Venedik’te, 1944 yılında Fransa’da. 1650 yılında Ingiltere ve Avusturya’da, 1668 yılında da Kuzey Amerika’da geniş ölçüde yaygınlaşmıştır.

Kahve Ağacı ve Özellikleri:

Kahve ağacının kökeni Ethiopia’dır. Oradan Arabistan’a, Uzak Doğu’ya, Orta ve ,Güney Amerika’ya yayılmıştır. Afri­ka’da kahve üretiminin gelişmesi İngiliz, Belçika, Portekiz ve Fransız Kolonileri aracılığıyla olmuştur.

Rubiaceae familyasından olan kahvenin başlıca 3 türü bulunmaktadır. Bunlar Coffea arabica, C.robusta ve C.fı- berica dır. Coffea arabica dünya kahve üretiminin yaklaşık % 90’ını oluştururken C.robusta % 9’unu ve C.liberica ise

I »i Hı ft-ıh? 37.m rjııctnrıır fnmııı.tıılll flım ınlt L ılıur

 

 

Üstteki resimde Güney Amerika’daki (Bre^üyaj kah ve ekim alanları, alttaki resimde ise Afrika k^hue/ı«,vı dı yapılırken görülüyor.

 

 

derek artmaktadır, iriliği nedeniyle Liberica kahv^ çekirdeği, standart olan makinalar için uygun değildir. Anc^|< fo, [üKin tek avantajlı yanı, hastalık ve zararlılara karşı dah,a dayanıklı olmasıdır. 1000 çekirdek ağırlığı Arabica kahve^e ya|daşık 380 g ve Robusta kahvede 280 g iken Liberica kahvede 570 gramdır

Tropik bölge özelliklerine sahip bulunan kahvç 3ğaciı her dem yeşil olup çalı görünümündedir. Tropik ül^e|erTje do ğada yabani olarak bol miktarda yetişen kahve ağaç, 44 metre yüksekliktedir. Hasadının kolay yapılabilmesi içir» ı^yr çe şitlerinde yükseklik 1.5-2 metre civarında tutu|ma|<udır.

Kahve için ideal bir gelişme ortamını belirtr*^ göçtür. Sıcaklık, nem, toprak verimliliği ve ışık yoğunl»jğu gjt)j C( menler kahve ağacının gelişmesini önemli ölçülene elkilcr. Kahve türlerinin temelde aynı olan gelişme orta^, jsteklcrı arasında ayrıntıda farklılıklar vardır. Donma no|<taS|na ya­kın ya da donma noktasındaki sıcaklıkta tüm k^hve türleri olumsuz şekilde etkilenir ya da yaşamlarını yitirir)er Qtekı Icrine oranla daha az sıcaklık isteyen Arabica kal|Vesjmn ye

Iimııılttıi’i hnlnelerrle 1171ın yıllara ait çıraklık nrtal.tnw. ı)
nden daha nitelikli kahve elde edilir.

Gelişmenin normal şekilde olabilmesi için yıllık yağış irinin 1750-2000 mm olması istenir. Yıllık toplam yağış ırından çok yağışın yıl içerisinde dağılımı daha önemli- laşka bir deyişle kahve yetiştirilen toprakta yıl boyu ye- nemin bulunması gerekir. O nedenle toprak yüzeyinin cl artıklarla örtülerek nemin toprakta saklanması bü- ijnem taşır.

(ahve ağacının yasemin kokulu çiçekleri vardır. Çiçek- ömrü üç gündür. Kıyıda ya da kıyıya yakın yerlerde Imuş kahve bahçelerinde çiçeğin kokusu en az üç mil an hissedilebilir. Zeytinimsi meyveleri dalların üstünde ıprakların dibinde salkımlar şeklinde gelişir. Çiçeklen­in 6-9 ay sonra olgunlaşan ve kızaran meyvenin etli kıs- ı içinde zara sarılı bir çift kahve çekirdeği bulunur. Çe- ğin bir yanı düz ve boydan boya yarık olup arkası oval- Ender hallerde meyvenin içinden üzerinde yarık bulun- n tek bir yuvarlak çekirdek de çıkabilir. Kavrulma’anın- ¡ansı uçmadığı için böyle çekirdekler daha çok aranır. Mitelikli ve bol üriin veren ağaçlardan alınan dalların kök- rilmesiyle olduğu kadar doğrudan tohumdan da kahve üretilebilir. Ancak dünyadaki kahve ağaçlarının çok büyük ölümü tohumdan üretilmiştir. Onsekiz aylık fideler ik- e toprak koşullarına bağlı olarak, 2.4-3.6 m aralıklarla »sel açılmış çukurlara dikilir. Dikimden 5-7 yıl sonra ürün eğe başlayan kahve ağacının ömrü 50-60 yıl ise de eko- k ömür 25-30 yıldır. Kahve ağacından ortalama olarak nevsimde birkaç kez yapılan hasat sonucu toplam

0        g arasında değişen miktarda yeşil çekirdek alınabi- ygun koşullar altında bir kişi günde 50-60 kg kadar kahve

breıilya’da kahve işleme tesislerinde kahve mey ayırım ve dağıtımı su kanallarından geçirilerek ılıuor.

 

 

Kahve, yetiştirilişinden işlenişine kadar olan fark­lılıklarına göre fincan testi ile değerlendirilir. meyvesi toplayabilir ve 5 kg kahve meyvesinden, yaklaşık I

kg kadar yeşil çekirdek elde edilir.

Çekirdek kahve pazara Kuru ya da Yaş yöntemden biri ile hazırlanır. Kuru (doğal) yöntemde meyveler olgunluk dö­nemi sonuna değin ağaçta bırakılarak kuruması sağlanır. Ör­tü üzerine silkelenerek toplanan meyveler % 12 civarında nem içerene değin güneşte kurutulduktan sonra elle ya da makinada temizlenerek çekirdekler ayrılır. Diğerine göre daha ucuz olan bu yöntemle elde olunan kahve çekirdeğinin nite­liği iyi değildir.

Yaş yöntemde makina ile parçalanıp sıkılarak meyveler­den çıkarılan çekirdekler geniş bir tankta değişik kimyasal maddeleri içeren çözeltide 24 saat bırakılır. Daha sonra yı­kanarak jelatinimsi zar ve öteki maddelerden kahve çekirdeği temizlenir. Güneşte ya da makinada kurutulan kahve çekir­deği 60 kg’lık çuvallarda pazara sunulur.

İçtiğimiz Kahve

İçecek olarak kahvenin hazırlanması, kavrulmuş yeşil kah­ve çekirdeğinin istenen incelikte öğütülmesi ve daha sonra da ekstraksiyon işlemleriyle gerçekleştirilir. Kahvenin çeşit­lenmesi, kavurmadan başlıyarak, öğütme ve ekstraksiyonda kullanılan teknikle yakından ilgilidir. Kahvenin kavrulmasının nedeni, yeşilken hissedilmeyen koku, lezzet ve tadını belir­gin şekle getirmektir. Kavrulmuş kahvede yaklaşık % 20-30 ham selüloz, % 0-2 şeker ve % 20 şekere dönüşebilen kar­bonhidrat, % 11-15 yağ, % 12-17 protein, % 4-7 kahve taneni, % 4-5 mineral maddeler (kül) ve % 1-2 kafein bu­lunmakta olup bu maddelerin % 20-30 kadarı suda çözüne­bilir durumdadır.

Kavurma anıda sıcaklık hiçbir zaman 200 2I5°C asma-
malıdır. Uygulanan tekniğe vc kullanılan cihaza bağlı olarak kavurma işi 16-17 dakika içinde tamamlanır. Yüksek sıcaklık nedeniyle yeşil kahve çekirdeğindeki su uzaklaşır, termal par­çalanma ve kimyasal değişme olur. Yeşil kahve çekirdeği kah­verengine dönüştüğünde ağırlığı % 16-18 azalır, sakkanozun çoğu basit şekerlere dönüşür, çekirdek orijinal hacminin 2 misli kadar şişer, kokulu yağlar oluşur. Çekirdek öğütülerek hücreler parçalandığı zaman suda çözünürlük artar. Kimya­sal olarak kavrulma sıcaklığında durağan olan kafein etkilen­mez. Kavurma anında yaklaşık % I ve ileri kavurmada %

1  oranında açığa çıkan karbondioksit ise karboksilik asidin parçalanmasından ileri gelir.

Dünyada içilecek kahve olarak Türk Kahvesi, Süzme Kahveve Espresso Kahveen çok bilinenlerdir. Türk kah­vesi, dibekte dövülen ya da değirmende öğütülen kahvenin kalaylı bakırdan yapılmış cezvede kaynayan suya yeteri ka­dar karıştırılmasından sonra köpürdükçe küçük fincana ak­tarılmak suretiyle hazırlanır. Süzme kahve, kalın öğütülmüş kahvenin sıcak su ile işleme tabi tutulduktan sonra filitre edil­mesiyle, Espresso kahve ise ileri derecede öğütülmüş kahve­nin içinden su buharı geçirilmek suretiyle hasırlanır. Espres­so kahvenin süzme kahveden farkı birinde kaynayan temiz su, ötekisindeyse kahvenin özünü almış sıvı bulunan iki haz­nenin İkincisinden ilkine geçilmemesidir. İçilecek kahve ha­zırlanırken öğütülmüş kahvenin suda kaynatılmamasına özel­likle dikkat edilmelidir.

Hazırlanması kolay olan, artık madde bırakmıyan ve % 50 daha ucuza mal olan Çözünebilir (instant) kahve tüketimi son yıllarda dünyada hızla artmaktadır, ikinci Dünya Sava­şında başta ABD askerleri olmak üzere batılı ülke askerleri­ne çözünebilir kahve içirilmesi, bu alışkanlığın hızla yaygın­laşmasına neden olmuştur. Süzme, püskürtme ve dondura­rak kurutmâ tekniği ile üretilen çözünebilir kahveye koku, lezzet ve tat yapay olarak katılır. Yeteri kadar kahve konul­muş bardağa sıcak su karıştırılarak çözünebilir kahve içmeye hazır hale getirilebilir.Kahve üzerine sıcak suyun konulması yeğlenmelidir.

Buzlu kahve ise; yeteri kadar çözünebilir kahve konul­muş bardağa yarısına dek soğuk su koyarak karıştırmak ve üzerini buz ile doldurmak suretiyle hazırlanabilir.

Kahve Üretim ve Tüketimi

Dünyada 1983 yılı verilerine göre toplam 5.537.000 m ton yeşil kahve çekirdeği üretilmiştir. Toplam kahve üreti­minin % 60.7’si başta Brezilya olmak üzere Latin Amerika ülkelerinde % 26.0’sı Afrika ve Orta Doğu ülkelerinde, % 12.2’si Asya ülkelerinde üretilmiştir. Kişi başına kahve tüketimi 1983 yılı verilerine göre Türkiye’de 66 g iken, Batı Almanya’da 7490 g, Fransa’da 5760 g, Amerika Birleşik Dev- lenmiştir. Değişik ülkelerden satın aldığımız kahve için 1983 yılında ödenen toplam para 5.272.735 $ olmuştur.

Türkiye’de Kahve Ağacı

Yetiştirilebilir ve Üretim Yapılabilir ml7

Tartışması zamanımızda da süregelen bu konu üzerinde geçmiş yıllarda sonuç vermemiş bazı çalışmalar yapılmıştır. Bilindiği gibi kahve ağacı tropik bölge bitkisi olup soğuktan büyük zarar görmekte ve yıl içinde dağılımı düzgün 2000 mm’ye varan yağışa gereksinme bulunmaktadır. Genel kural lardan gidildiğinde çay bitkisinin de yurdumuzda yetişmeme si gerekir. Ancak Doğu Karadeniz’de ülkemiz gereksinme sinden fazla çay üretimi yapılabilmektedir. Bunun nedenini bir başka yazımızda açıklamıştk (Bkz: BİLİM ve TEKNİK. 17 (201): 26-28, 1984). Özdeş yaklaşımla Orta ve Doğu Kara deniz ile Akdeniz Kıyı Şeridi bölgelerimizde kahve ağacı üre timine elverişli rfıikroklima gösteren yörelerin bulunma ola siliği güçlüdür. Zaman içinde ayrıntılı veriler toplandıkça sorunun yanıtı kolaylaşacaktır. Bu arada, üretimin ekoııo mik olup olamıyacağı konusu da üzerinde durulması ve dik kate alınması gerekli önemli bir noktadır.

Kahvenin insan Sağlığı

Üzerine Etkileri Nelerdir?.

Kahvenin insan sağlığı üzerine etkileri ile ilgili çalışmalar günümüzde de sürdürülmektedir. New York’daki Montefi- ore Hastanesi Başağrılan uzmanlarından Dr. Friedman “Kah ve dünyadaki başağrısı ilaçlarının en eskilerinden biridir, hem de en iyi biri ” demektedir. Massachussetts Hastanesi araş tırıcılan tarafından yürütülen bir çalışmada, iki fincan kahve içen 24 erkek sürücünün fren yapma, trafik ışıklarına uyum vb. gibi ani tepkime istiyen işlevleri çok daha iyi şekilde ye rine getirdikleri saptanmıştır.

Normalin üzerinde kahve alan insanlarda lipoproteinlt* rin yükseldiği şeker hastalığı, gut hastalığı, mide ve onikı parmak bağırsağı ülseri, mide ve kalın bağırsak kanserleri, yıık sek kan basıncı yanında kalp kası infaktüsü, kalp ritm bo zuklukları, kalp çarpıntısı ve idrar yolları kanseri daha sık görülmüştür. İngiliz bilim adamlarına göre kahvenin kanserr yol açma olasılığı fazladır. Kahve, nitnosamin sentezini 1000 kat artırmaktadır. Nitrosamin ise nitritin, aminoasitlerle bıı leşmesi sonucu oluşan kanser yapıcı bir maddedir. Bir sürr önce Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir çalışmada, günde 5 fincandan fazla kahve içenlerde kanserin daha sık görüldüğü saptanmıştır.

Bugün pek çok tıp uzmanı tarafından da belirtildiği gibi kahve kendi başına öldürücü herhangi bir hastalığın nedeni olamaz. Az miktarda kahve içmenin vücuda zararı yoktur. Parola, günümüz dünyasında hemen her şeyde olduğu gibi,

BİLGİSAYARLA TOMOGRAFİ

Bilgisayarla tomografi konusu, tıp ve bilgisayar grafiği­nin içiçe kaynaştığı en son gelişmelerden birisidir. Hastanın herhangi bir organından kesitler alarak üç boyutlu görüntü­ler elde etmek ve döndürmeler yapmak, bilgisayar komutla­rıyla gerçekleşebilmektedir. Görüntü işleme Sistemleri adı altında değerlendirilebilecek bu bilgisayarların en önemli bö­lümleri, renkli ekranlarıdır.

iyilerinde 1024×1024 piksellik kapasiteye kadar çıkabi­len ekranlarda, görüntü netliği çok önemlidir (piksel, ekran üzerindeki görüntüyü oluşturan noktalara verilen addır).

Bu konuda önemli çalışmalar yapmış olan Amerikalı araş­tırmacı Edward Farrel, üç boyutlu görüntü elde etmek için değişik bir yöntem kullanmaktadır. İki boyutlu görüntüleri alarak kat kat eklemeye ve derinliği ışık ayarlamalarıyla dü­zenlemeye dayanan bu yöntem, diğerlerine göre daha hızlı ve hassas sonuçlar vermektedir.

Cerrahi müdahalelerden önce hasta bölgenin tanımı için son derece yararlı olan bu sistem, özellikle beyin hastalıkla- nnda daha da önem kazanmaktadır. Kafatasından beyine doğru girilen bir probla görüntüler alınarak, üç boyutlu bir şekilde doktorun önündeki ekrana yansıtılmaktadır.

Bu konuyla ilgili çözülmesi gereken en büyük problem, bu sistemin daha kolay kullanılacak bir şekilde programlanmasıdır.

BİLGİSAYARLA YAŞLANDIRMA

5 yıl önce, Etan Patz adlı bir çocuk okula giderken ka­çırılmıştı ve o zamandan sonra bir daha görülmedi. Polisle­rin karşılaştırırı en büyük sorun, şimdi M yaşında olması ge­reken Etan’ın eldeki fotoğraflarının 5 yıl öncesine ait olması idi.

Geçtiğimiz yıllarda Nancy Burson, bir fotoğrafı (fotoğ­rafın ait olduğu kişinin), ilerideki bir zamanda nasıl olacağını göstermek üzere değiştiren bir sistem geliştirdi. Burson’un tekniğine göre, bir TV kamerası nesnenin yüzünü taramakta ve görüntü bilgilerini, bunları bilgisayar diline çeviren bir ci­haza yollamaktadır. Bundan sonra bilgisayar, yaşlanmadan do­layı doğacak değişiklikleri yansıtacak şekilde, görüntü bilgi­leri üzerinde ayarlamalar yapmaktadir.

—4 nolu fotoğraflar doktorların yaygın olarak kullandıkları iki boyutlu görüntülerdir. Bilgisayara bir ko­mut girerek bu görüntüler üç boyutlu hale gelmektedir (foto 5). Bu görüntü döndürülebilmekte (foto 6) ve bilgi­sayar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir