Genel

kamış antilopu

kamış antilopu

kamış antilopu, Artiodactyla (çifttoynakh-lar) takımının, Bovidae familyasından Re-dunca cinsini oluşturan üç antilop türü. Orta ve Güney Afrika’daki seyrek ağaçlı yerlerde ya da açık arazide rastlanan bu antiloplar yalnız ya da küçük gruplar halinde yaşar. Koşarlarken kuyruklannı kaldırdıklarından kuyruksokumlanndaki beyaz ve kabank tüyler görülebilir. Genellikle R. arundinum ve R. redunca türleri su kıyıla-nnda R. fulvorufula türü kayalık ve dağlık
23 kamışçın

kıvnlır. Postları kısa tüylü, üst bölümleri boz ya da kahverengi, alt bölümleri daha soluk renktedir.

kamış kemiği, fİbula olarak da bilinir, bacakta dizin altında yer alan iki kemikten dışta olanı. İnsanda kamış kemiğinin başı, kaval kemiğinin başına bağlarla tutunur ve diz eklemiyle ilişkisi yoktur. Ayak bileğinin dış çıkıntısını oluşturan tabanı kaval kemiğine ve bilekteki aşık kemiğine bağlanır, ince ve kabaca dört yüzlüdür; biçimi kemiğe bağlanan kasların gücüne göre değişir. At ve tavşan gibi birçok memelide, kamış kemiğinin bir bölümü kaval kemiğiyle kaynaşmıştır. İnsanda bu iki kemik birbirine boylu boyunca uzanan ince bir zarla bağlıdır.

kamış sertleşmesi, ereksiyon olarak da bilinir, erkek üreme organlanndan kamışın (penis) hacimce büyüyüp sertleşerek yukan doğru kalkması. Kamış gövdesinde birbirine lifsi yapılarda bağlanan ve dikilgen (erektil) doku olarak bilinen, silindir biçimli üç kitle yer alır. Bunlardan gözenekli cisimler (corpora cavernosa) iki yanda, süngersi cismin (corpus spongiosum) üstünde yer alır. Bu yapılar, gevşek bir doku ağı ve bunların arasında geniş boşluklar içerir. Kamış yumuşakken boşlukların arasındaki bölmeler içe çökmüştür; sertleşme sırasında boşluklara dolan kan kamışın büyüyerek yukan kalkmasını sağlar. Atardamarlara gelen kanın miktarı mekanik ya da psikolojik uyanlarla artırılabilir. Atardamarlann genişlemesi çevredeki dokunun da genişlemesine neden olur; toplardamarlar sıkıştığından bu sırada kalbe geri dönen kan miktarı ve kan akımının hızı azalır.

Süngersi cismin sertleşip dikilme yeteneği gözenekli cisimler kadar fazla değildir. Bu bölgedeki toplardamarlar vücut yüzeyine daha yakın olduğundan daha az baskı altında kalır ve kanın geri dönüşü önemli ölçüde engellenmez. Böylece siyekin (üretra) sıkışıp ersuyunun atılmasına engel olması tehlikesi ortadan kalkar.

Atardamarlar büzülmeye başladıkça kamış da yumuşar ve küçülür. Kan dolaşımı normale dönüp kan dikilgen dokular arasındaki boşluklardan çıkınca toplardamarlar üzerindeki basınç da azalır. Ayrıca bak. ersuyu atımı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir