kandil, eski çağlarda çok kullanılan, ağzı oldukça küçük, yayvan bir yuvarlak kap biçiminde, bir yanında içinden fitil çıkan bir emziği, öbür yanında da kulpu bulunan aydınlatma aracı. Yakmak için içine sıvı yağ
Helenistik dönemden kalma pişmiş toprak bir kandil
Celal Kolay
konurdu. Önceleri pi§miş topraktan yapılırdı. İlk örneklerine İÖ 3. binyılda Mezopotamya’da, daha sonra da Mısır’da rastlanan kandillerin biçimleri bölgeden bölgeye değişirdi. Örneğin kayık biçimindeki Mısır kandilleri Tanrıça İsis’in simgesiydi. Çift hazneli olarak yapılan ve bir haznesine yağ, ötekine fitil konan kandillerin en iyi örneklerini Urartular yaptılar. İÖ 6. yüzyılın başlarında Lidya’da, özel kandilci dükkânlarında satılacak kadar çok kandil üretiliyordu. Eski Yunan’da ilk kandiller taştan yapıldı. İÖ 5. yüzyılda çok yaygın olarak kullanılan kandiller, zamanla dinsel amaçlara da hizmet etmeye başladı. Eski Roma’da da metal kandiller kullanıldı.
kandilböceği, gerçek ateşböcekleri gibi kesikli ve kısa süreli değil, sürekli ya da uzun süre ışıldayabilen çeşitli türden böceklerin ortak adı. Bu böcekler arasında Batı Yarıküre’nin tropik bölgelerinde yaşayan, Pyrophorus cinsi taklaböcekleri, yine Yeni-dünya’ya özgü Phengodes ve Phrixothrix cinslerinden bazı kınkanatlılar sayılabilir. Ayrıca tropik bölgelerde ve mağaralarda yaşayan bazı sinek türleri de ışık verme özelliklerinden ötürü kandilböceği adıyla tanınır (bak. biyolojik ışıldama).