Kane, John

Kane, John 

Kane, John, asıl adı john cain (d. 19 Ağustos 1860, West Calder, İskoçya – ö. 10 Ağustos 1934, Pittsburgh, ABD), İskoç asıllı ABD’li ressam. Naif bir üslupla Pittsburgh ve İskoçya görünümleri yapmıştır.

Küçük yaşta kömür madeninde çalışmaya başladı. 1879’da ABD’ye göç etti. Demircilik, demiryolu işçiliği, kaldırım döşeyiciliği,

oğle tatillerinde zevk için manzara

— yapıyor, öğleden sonraları bunla-■— _-:ur.ü yeniden boyayla örtüyordu. Oğlu Ttr-e^ien ölünce evden ayrıldı. Ağaç levha-jr jrine Pennsylvania kırlarını, Pittsburgh »^-‘.”.ien görünümleri resmetmeye başladı.

; r’:~!erinden biri Pittsburgh’daki Uluslar-Camegie Sergisi’ne kabul edilince adı n-.-_.iu. İki yıl sonra bir ödül kazandı ve —üLrelsr resimlerini satın almaya başladı. « Hooks (Gök Çengelleri) adlı otobiyo-r”iix ölümünden sonra yayımlanan (1938) vinc in en tanınmış yapıtı “Kendi Portresi” cr 1929, Modern Sanat Müzesi, Nevv

taael kömürü, donuk siyah cilalı, kimi -v- -n da mum parlaklığında, hidrojen -ii:~ından zengin bir sapropelik kömür -i-. Kolayca tutuştuğundan ve uzun sarı yandığından eskiden mum kömürü ürik adlandırılırdı. Mikrinit, eksinit gru–vrian maseraller ve bazı inorganik mad-j= iz içerir (bak. maseral). Kimi zaman -» m kalınlığa ulaşan bağımsız damarlar :j_.nde bulunabilir, ama daha çok öteki , —urlerin altında ya da üstünde yer alır.

kömürünün büyük olasılıkla, rüzgâr : v-yla taşınan sporların, çamurun içinde *’’ s.: artıklarıyla karışarak biriktiği göl ve su -pintilerinde oluştuğu sanılmaktadır. 19. _r-:;da aydınlatma gazı üretiminde ve .;”se kömürü olarak kullanılırdı.

«unelolar, Ekvador Andları’nın doğu ya-

– ularındaki Napo, Bobonaza ve Pastaza —aklarının yukarı kesiminde yaşamış Gü-tcv Amerika Yerli halkı. Hıristiyanlığı -<;-:~seyen ilk Amazon Yerlilerinden ol-;_».ları için özgün dilleriyle kültürlerine lisaı çok az bilgi vardır. Bir Dominiken -_-;.onuna yerleştirildikleri 1581’den sonra iTÜülerini bırakarak, misyonerlerin ko-

* _-:ağu Keçuva dilini ve İspanyol gelenek-e~2İ benimsemişlerdir.

r-eleneksel olarak ağaçlan kesip yakarak elde i’rkleri topraklarda tarım yapan Kanelolar, -jz: manyok, mısır ve fasulye yetiştirirlerdi. s.:lomb sonrası dönemde ise muz ve acı ranyok yetiştirmeye başladılar; muzu ken-^.sri tüketiyor, açı manyoku ise işleyip un -^jne getirerek İspanyollara satıyorlardı, sirgı, zıpkın ve pamuk ya da palmiye •ır.den yapılmış ağlarla balık tutar; uzun ^omlarla ok atarak ya da ağ, tuzak, kargı, rsiirleme gibi yöntemler kullanarak kuş, r-iymun ve küçük memelileri avlarlardı. Günümüzde Hıristiyan misyonlarında ya ü bunların yakınındaki köylerde yaşayan i; sayıda Kanelo kalmıştır. Büyük çoğunluk And Dağlarında çiftçilik yapan Mestizo l?er-Yerli kanşımı) nüfus içinde erimiştir.

kanelür bak. yiv

Kanem-Bornu, 9. yüzyıldan 19. yüzyıla ;sğin Çad Gölü çevresindeki toprakları denetimi altında tutan Seyf hanedanının

■ enettiği Afrika İmparatorluğu. Bugün Cad’m güneyini, Kamerun’un kuzeyini, Ni-irya’nın kuzeydoğusunu, Nijer’in doğusu-r.u ve Libya’nın güneyini oluşturan toprak-.31, değişik dönemlerde imparatorluk sınırın içinde kalmıştır.

9. yüzyıl ortalarında kurulduğu sanılan Kanem-Bornu’nun ilk başkenti Çad Gölünün kuzeydoğusundaki Njimi’ydi. Seyf sul-:anı (mai) Umme’nin (sonradan İbn Abdül-;elil) 11. yüzyılın sonuna doğru İslamı ?enimsemesiyle Kanem-Bornu bir Müslüman devleti oldu. Coğrafi konumunun yar-iımıyla Kuzey Afrika, Nil Vadisi ve Sahra bölgesinin alt kesimleri arasında yürütülen Ticarette önemli bir merkez durumuna geldi.
Seyfler, Kanem’in 14. yüzyılın sonunda Bulalalar tarafından ele geçirilmesi üzerine, başkenti Çad Gölünün batısında yer alan Bornu’daki Birni Ngazargamu’ya taşıdılar.

16. yüzyılın başlarında Kanem’i geri almala-nna karşın başkentin yerini değiştirmediler.

Muhammed Dunama, Abdullah, özellikle de İdris Alauma (hd y. 1571 – y. 1603) gibi yetenekli hükümdarların başa geçtiği 16. yüzyılda sınırlarını daha da genişleten ve güçlenen Kanem-Bornu, bu tarihten sonra zaman zaman yalnızca Bornu adıyla anılmaya başladı.

Bornu’nun Çad Gölünün batısındaki Hau-sa Devletleri üzerindeki egemenliğine son vermek amacıyla 19. yüzyılın başında Bor-nu’ya savaş açan Nijerya’nın Müslüman halkı Fulaniler (Peuller), yaklaşık 1808’de Sultan Ahmed’i başkentten sürdüler. Ama Ahmed’in yardım isteğini kabul eden Ka-nemli bilgin, asker ve diplomat Muhammed el-Kanemi’nin müdahalesiyle Bornu’dan çekilmek zorunda kaldılar. Fulani saldınlan-mn sürmesi nedeniyle, Ahmed’in yerine geçen Dunama’ya da yardım etmek zorunda kalan el-Kanemi, bu sırada Bornu’yu bütünüyle denetimi altına aldıysa da, devlete eski gücünü yeniden kazandıramadı ve Seyf hanedanı 1846’da son buldu.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*