kapsaisin, biber (Capsicum) meyveleı acı ve yakıcı bir tat veren azotlu orga bileşik. Lipit grubundan bir madde olm na karşın, bazı uzmanlarca alkaloitler £ smda sınıflandırılır.
İlk kez 1876’da biberden özütlenen re siz, kristal yapıda bir maddeye kapsaisin verildi; ancak, 1960’larda bu doğal ürün
bileşikten oluşmayıp kapsaisinin a ara kimyasal olarak ona çok benzeyen «a bileşikleri de az miktarlarda içerdiği as-Ci.
pnmlayış (Yunanca synekdokhe: “bir-e ele almak”), parçanın bütünü temsil se sanatı. Türkçede “boğaz” sözcü-iÎl- “doyurulması gereken kişi” anlamın-4 ^-anılması, bu sanata örnek gösterile-rr Yaygın olmamakla birlikte, kapsamlara ?ütiin de parçayı temsil edebilir (örn. »» i üs” sözcüğünün “yüksek tabaka” an-KLlTCa kullanılması). Düzdeğişmeceye r -rzcüğün yerine, onu çağrıştıran bir sözcüğün kullanılması) çok benzeyen B-Mclayış, canlı imgeler yaratmak için s -.–lan önemli bir şiir tekniğidir.
psil. detonatör ya da fünye olarak da sır:- suçlu patlayıcılarda çarpma etkisiyle turtayı başlatan düzenek. Detonatör BTiiü temel olarak, ateşlendiğinde şok eçis: yaratan kolay ateşlenebilir zayıf cavsalar için, fünye ya da kapsül ise •ur^törü ateşlemek için ani bir alev r.i-~ası oluşturan yemleme bileşikleri için ııürılıı. Fünye, yanan bir fitilden ya da E*-r.jJe ısıtılmış bir telden elde edilen ani r s. itkisiyle ya da sürtünme ve mekanik k silahın ateşleme iğnesinin çarpma-î’iisiyle harekete geçirilebilir.
►”«danayı başlatmada kullanılan yönteme y- jlarak, kapsüllerde ateşleme barutu s -aşma ya da bir detonatör ile birlikte
Lİ.JLT. UT •
0<ûl. olgunlaştığında açılarak tohumları-kuru meyve. Kapsül tipi meyveler »ardan aşağıya doğru yarılarak (örn. ssr- va da üst bölümde oluşan deliklerle rr gelincik) ya da kapak biçiminde (örn. BT.T-rj.’: açılabilir. Karayosunlarınm spor B5-_ran organları da genellikle kapsül erik adlandırılır.
jotan. Arif (d. 1906, İstanbul), soyut EUi ‘lta çalışan ressam.
te Bahriye Mektebi’ni bitirdi. Öğrenim -.’Harında Nazmi Ziya Güran’dan resim
<to«-oczsyon’’, Arif Kaptan’ın bir yapıtı, 1967; uman Devlet Resim ve Heykel Müzesi
mury^-.ı, «etlik Arşivi
ı–i,er. aldı. Daha sonra bir süre Güzel ianaiar Akademisi’ne devam etti. İlk ser-p;— I935’te akademide düzenledi. 1940’ta “ıırnuriyet Halk Partisi’nin yurtiçi gezi -r:”Camları çerçevesinde Kastamonu ve lücrikkale’ye gönderildi, bir süre Bursa’da »undu. 1947’de kendi olanaklanyla gittiği »irs :e Andre Lhote’un atölyesinde çalıştı. •»_rf Kaptan başlangıçta doğaya bağlı kalafat ienimci anlayışta manzara resimleri Daha sonra kübizmden ve yapımcı-mrın etkilendi. Paris’te bulunduğu sırada anlayışa yöneldi ve doğaya olan
tutkusuyla renkçi, geometrik bir soyutlama geliştirdi. Zaman zaman salt soyut örnekler de veren Kaptan 1970’lerde yeniden eski üslubuna döndü