Karadeniz Teknik Üniversitesi

karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), »I-SÎ arasında karadenîz üniversitesi, i’sezi Trabzon’da bulunan yükseköğre-: kurumu.

: Mayıs 1955’te, 6594 sayılı yasayla r_.du. Akademik ve yönetsel örgütü »-j :e oluşturuldu. Aynı yıl İstanbul Tekit Üniversitesi bünyesinde ve Trabzon’da olarak kullanılan bazı yapılarda öğre-K başladı. Başlangıçta Temel Bilimler, a_ene, İnşaat ve Orman fakülteleri vardı, rr’da günümüzdeki kampusuna taşındı. ■«— da bünyesine Yer Bilimleri ve Tıp »■-.teleri de eklendi.

H Haziran 1982’de yükseköğretim kurum-r -1 sayılı kanun hükmünde karamamey-. îrjden düzenlenirken Trabzon ve çevre

■ t ilçelerdeki bütün yükseköğretim ku-l—.nı da KTÜ’ye bağlandı. Üniversitenin ^ ivnı kararnameyle Karadeniz Üniversi-

olarak değiştirildi. Bu düzenlemede i ■ irsi te Fen-Edebiyat, Orman, Fatih Eği-Tıp fakülteleriyle Mühendislik-Mi-tiT-k ve İktisadi ve İdari Bilimler fakülte-:–cen oluşuyordu. Ayrıca rektörlüğe llL- olarak Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri ? >ağlık Bilimleri enstitüleri kuruldu. Da-j : r.ce Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olan Gümüşhane, Ordu, Giresun meslek i_tNîkokullan da üniversiteye bağlandı. :-rîun Eğitim Enstitüsü, Giresun Eğitim …^kokulu adıyla Fatih Eğitim Fakülte–t bağlanırken, gene aynı fakülteye bağlı Eğitim Yüksekokulu, ayrıca bir de
Sürmene Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu oluşturuldu. Karadeniz Üni-versitesi’nin bu yapısı 28 Mart 1983’te çıkanlan 2809 sayılı yasada da korundu.

18 Haziran 1987’de çıkarılan 3389 sayılı yasayla üniversitenin adı yeniden Karadeniz Teknik Üniversitesi olarak değiştirilirken, aynı yıl hemşirelik eğitimi veren Trabzon Meslek Yüksekokulu da üniversiteye bağlandı. Ayrıca bak. üniversite.

karadul, Theridiidae familyasının Latro-deetus cinsini oluşturan örümceklerin ortak adı. Bilinen altı türünün de zehirli olmasına karşın insanlar için ender olarak öldürücüdür.

L. hystrix, L. dahli ve L. pallidus Avrupa’ nin güney, Afrika’nın kuzey ve Asya’nın güneybatı kesimlerinde; L. geometricus Afrika’da; L.curacaviensis Yenidünya’da;
Latrodectus maetans türü karadul ve ağa asılı yumurta kılıfı

Ann Moreton
L. maetans yeryüzünün birçok sıcak yöresinde yaşar. Türkiye’de L. pallidııs türünün yanı sıra Akdeniz ülkeleri ve Arabistan Yarımadasına dağılmış olan L. tredecimgut-latus türü de bulunur.

Karadulların dişisi çoğu kez parlak siyah renklidir. L. maetans türünün karın bölümünün altında kumsaatine benzeyen bitişik iki kızıl leke görülür. Dişilerin uzunluğu bazen 2,5 cm’yi aşar. Erkek dişinin yaklaşık dörtte biri uzunluğundadır ve çiftleşmeden sonra dişi tarafından genellikle öldürülüp yendiğinden ender olarak görülür. Erkeklerde çoğu kez karın beneklerinden başka karnın yanlarında dört çift kırmızımsı çizgi bulunur.

Karadullar ortası huni biçiminde gerilmiş büyük bir ağ örer. Dişiler yaz boyunca birkaç kez yumurta bırakabilir. Yumurtalar beyaz ya da esmer renkli ince bir kılıfla örtülü olarak ağa asılır. Çapı 12 mm’yi bulan kılıflarda 250-750 yumurta vardır. 14-30 günde çatlayan yumurtalardan turuncu ve beyaz renkli yavrular çıkar. Dişiler 1,5 yıldan çok yaşayabilir. Karadulun zehiri şiddetli ağrı, bulantı ve diyafram felci yaratırsa da bu belirtiler başka komplikasyonlara neden olmadan bir süre sonra kaybolur.

Karadzic, Vuk Stefanovic (d. 6 Kasım 1787, Trsic, Sırbistan, Osmanlı Devleti – ö. 6 Şubat 1864, Viyana, Avusturya), dil uzmanı ve Sırp halk edebiyatı araştırmalarının öncüsü. Geliştirdiği yalın ve bilimsel yazım sistemiyle Kiril alfabesini Sırpçaya uyarlamıştır.

Okumayı ve yazmayı, doğduğu köyün yakınlarındaki eski Tronosha Manastırı’nda öğrendi. Osmanlı Devleti’ne karşı ilk Sırp ayaklanmasının başladığı 1804’te, o bölgedeki asilerin komutanının hizmetinde yazıcılık yapmaya başladı. 1804-13 arasındaki ayaklanmalar sırasında çeşitli voyvodaların hizmetinde yazıcılığın yanı sıra öğretmenlik
Karadzic, bir taş baskı

Osterreıchısche Natıonalbıbhothek Viyana
şiir ve şarkılarını-derlemesi, bir Sırpça dilbilgisi kitabı ve sözlük hazırlaması istendi.

Karadzic, Sırpçada 30 ayrı ses olduğunu ve bunlardan altısı için Kiril alfabesinde özel bir harf bulunmadığını saptadı. Bu sesleri belirten yeni harfler geliştirdi, Sırpçanın yazımında kullanılmayan 18 harfi de alfabeden çıkardı. Kilise ve yazarlar bu değişikliklere şiddetle karşı çıktılarsa da, 1859’da hükümet yeni alfabeyle yazılmış kitapların basımına izin verdi. Karadzic 1818’de, 26.270 sözcük içeren ve folklor üzerine birçok önemli açıklamaya yer veren Sırpça-Almanca-Latince Srpski rjecnik’i (Sırpça Sözlük) yayımladı. 1852’de sözcük sayısı 46.270’e çıkartılarak ikinci basımı yapılan, 1934’te de yeniden basılan sözlük, günümüzde de klasik bir yapıt olma özelliğini korumaktadır.

, derleme çalışmaları dolayısıyla sık sık Sırbistan, Bosna, Hırvatistan ve bugün Yugoslavya’yı oluşturan öteki bölgeleri dolaştı. Araştırmalarında elde ettiği ürünlerin birçoğunu 4 ciltlik Srpske narodne pjesme (1832-33; Sırp Halk Şiirleri) adlı kitapta topladı. Öteki yapıtları arasında, bir halk öyküleri derlemesi (1821), Sırp atasöz-lerinden oluşan bir derleme (1837) ve Yeni Ahit’in Sırpça çevirisi (1847) yer alır

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*