KELEBEKLER
Pulkatıatlılar takımında yer alan kelebekler, göz kamaştırıcı renkleriyle böcekler dünyasının belki de en güzel ve en ilgi çekici üyeleridir. Kırlarda kelebeklerin peşinde koşmak çocukların sevdiği bir oyundur. Bunun yanında pek çok amatör kelebek meraklısı, nadir bulunan türleri incelemek veya koleksiyonuna katabilmek için tropikal ormanların derinliklerine ve buzul bölgelerinin yakınlarına kadar gidebilmektedir.
Büyük tavuskelebeği (Attacus atlas), Saturnidae familyasından büyük bir kelebektir, Güneydoğu Asya’da yaşar.
Pulların yapısı. Fotoğrafta Morpho cinsinin en nadir türü olan Morpho cypris türünün kendine özgü mavi renkli kanatlan görülüyor (erkek bir kelebeğin kanadından ayrıntı).
İÇİNDEKİLER
BİRAZ PALEONTOLOJİ MORFOLOJİ VE FİZYOLOJİ TEMEL GRUPLARIN SINIFLANDIRILMASI KELEBEKLERİN YERYÜZÜNDEKİ DAĞILIMI KELEBEKLER VE İNSAN
BİRAZ PALEONTOLOJİ
Evrim süreci içinde iki hayvan grubu yaşamını su ortamının dışında sürdürebilme yeteneği kazanmıştır: omurgalılar ve eklembacaklılar. Karada yaşayan böceklerle, sıvı ortamda yaşayan solucanımsı canlılar arasındaki geçiş türleri bugün için bilinmemektedir; bununla beraber kanatsızböcekler (Apterygota) altsınıfında yer alan altı ayaklı ilkel böcekler gibi bazı hayvan grupları, o dönemden günümüze gelebilmiş «canlı hayvan modelleri» olarak kabul edilebilir. Bu nedenle pek çok böcekbilim uzmanı tüylü kuyruklular veya kılkuyruklular denen ilkel böcekleri (Thysanurd) farklı bir sistematik birim olarak ele almakta ve kanatlı böceklerden (Pterygota) ayrı tutmaktadır.
Thysanura grubunda yer alan kanatsız böcekler, yaklaşık 300 milyon yıl önce Devoniyen Dönemi’nde ortaya çıkmıştır. Bunları izleyen ilk kanatlı böcekler, genel hatlarıyla günümüzün gün-lükböceklerine benzetilebilir. Birinci Zaman’da bu böceklerden bazıları büyük bir çeşitlilik göstermiş ve bugün çok iyi bilinmeyen boyutlara ulaşmıştır; Commentry’de (Allier, Fransa) bir kömür madeninde bulunan Meganeura sp. cinsi dev kızböceğinin iki kanadı arasındaki açıklık 1 metre kadardır.
Akrep sinekleri de denen gagalısinekler (Mecoptera) takımında pulkanatlılarla (Lepidoptera) birlikte ikikanatlılar (Diptera), pireler (,Siphonaptera) ve evcikliböcekler (Tricoptera) altsınıfları yer alır. Bilinen ilk gagalısinekler yaklaşık 260 milyon yıl önce Üst Karboni-fer Dönemi’nde ortaya çıkmıştır. Avustralya’da bulunan Trias Dö-nemi’nden kalma (- 175 milyon yıl) bir pulkanatlı fosilinin (Eoses__ triastica), gagalısineklerle pulkanatlılar arasında geçiş niteliği taşıdığı düşünülmektedir. Bu ilkel «kelebekler», günümüzde yaşayan eşdamarlıkanadılardan biri olarak Avustralya’da çok yaygın bulunan Hepialidae familyası üyelerine benzemektedir.
İlk gerçek pulkanatlı fosilleri, Üçüncü Zaman’ın başlarında yer alan Eosen Dönemi’ne (- 60 milyon yıl) aittir. Bu fosillerden yalnızca küçük bir bölümü günümüzde de varlığını sürdüren Bomby-cidae, Hesperidae, Noctuidae, Papilinoidae [gündüz kelebekleri], Nymphalidae, Tineidae gibi familyalara dahil edilebilmiştir.
Bununla beraber pulkanatlıların İkinci Zaman’dan beri bulundukları varsayılır; bu varsayım biyojeografik kanıtlarla da desteklenmektedir.
Kelebeklerin ilk ortaya çıktıkları bölge lımlarıyla çelişkili gibi görünmektedir. Bu rı alanlar tropikal bölgeler olmakla birlikt bölgelerde ortaya çıktıkları düşünülmekı guların azlığı, pulkanatlıların Çin ve Sibiı de; İkinci Zaman’da ortaya çıkmış olabil lanmaktadır. Kelebeklerin yeryüzüne dağ nemi’nin başlarına rastlar. Daha sonrak çekli bitkiierinkiyle (Angiosperma) paralel
MORFOLOJİ VE FİZYO
Kelebekler evcikliböcekler denen phryganidae familyası üyeleriyle benzer yaşayan bazı ilkel pulkanatlılarda, tüylü marlanması ile ağız organları, bu grupta çok benzer. Boru biçiminde bölütlerin dış iskelet, hafif ama dayanıklı bir yapıy pulkanatlıların ağırlıklarını fazla artırm; gelebilmelerini sağlamıştır (kanatları ileı uçan böceklerin «sırrı» da budur). Kelel since geçirecekleri ilgi çekici değişimler netik şifresi içinde «programlanmış» du
Yumurtalanan yumurtaların sayısı tü lik gösterir (25 – 10 000 tane) büyüklüği dır, ama biçimi ve rengi, yumurtalandık liğe uğrar. Değişim süreci sona erdikter tası özgün niteliğini kazanmış olur. En şil, sarı ve kahverenginin tonlarıdır. Yu olabileceği gibi enlemesine çizgili, dil kabarık çizgili de olabilir. Yumurtaların İm ve çok dayanıklı bir kabukla kaplıdıı nıldığı gibi kitin yapısında değil, kerat: oluştuğu anlaşılmıştır; bu kabuk sayesi dan gelebilecek darbelere, hem de -80 ğişebilen sıcaklık farklılıklarına dayana lik kelebeklerin kökeninin soğuk bölge ya’nm kısa süren yazında uçarak, y\ varsayımım desteklemektedir.
Bir veya daha çok sayıda spermatozı etmesi, yumurtanın merkezine kadar ı lar aracılığıyla gerçekleşmektedir. Kuh saat ile yirmi gün arasında değişebilir, şı gelişimi hızlandırıcı etki yapar; bun beği (Bombyx morî) gibi bazı kelebekler nun etkisinden yararlanabilmek için a resince bekler.
Tırtıl
Kelebeklerin büyük bir bölümü ya olarak tamamlar (bazı türlerde tırtıl ev tadan çıkma sırasında küçük tırtıl çok rar ve kuvvetli çenelerinin yardımıyla çiğneyerek deliği büyütür. Kelebek laı şeklinde uzun bir vücudu vardır ve ü; le kaplıdır.
Tüysüz türlerde vücudu oluşturar ayırt edilebilir: başın arkasında yer al birinden bir çift pullu bacak (gerçek I rın bölütünden de beş çift zarsı bac ayaklar) çıkar. Tırtılın kitin yapılı dış ve larva birkaç kez deri değiştirmek ; sayısı türlere göre 2 – 17 arasında dej
İki yanı taraklı duyargalar. Burada Attacus ati da kıllıdır) görülen bu duyarga tipi bütün tavus
188