Kelsen, Hans
(d. 11 Ekim 1881, Prag – ö.
20 Nisan 1973, Berkeley, California, ABD), Avusturya asıllı ABD’li hukuk felse-
Kelsen
Bild-Archiv, Österreichische Nationalbibliothek, Viyana
fecisi. Saf hukuk kuramı adıyla bilinen pozitivist bir yöntem öne sürmüştür.
Viyana, Köln ve Cenevre üniversiteleri ile Prag Alman Üniversitesi’nde profesörlük yaptı. 1920’de kabul edilen Avusturya anayasasının taslağını Kelsen hazırladı. 1920-30 arasında Avusturya Yüksek Anayasa Mahkemesinde yargıç olarak görev yaptı. 1940’ta ABD’ye göç ettikten sonra Har-vard’da, Berkeley’deki California Üniversitesi’nde ve Newport’taki (Rhode Island) Deniz Harp Okulu’nda dersler verdi. Kelsen saf hukuk kuramını ilk kez Hauptprobleme der Staatsrechtslehre (1911; Devlet Hukuku Kuramının Temel Sorunları) adlı kitabında ortaya koydu. Kelsen’e göre bir hukuk kuramı hem hukuk biliminde açıklayıcı bir işlev görmeli, hem de hukukun emir verici kurallarını oluşturmalıdır. “Saf’ kavramı, hukuk kuramının tüm öteki bilimlerden bağımsız olması ve mantıksal tutarlılık içinde normatif değerlere dayandırılması gerektiğini anlatır. Bir hukuk sisteminin temelinde, toplumun önemli bir çoğunluğunun benimsediği genel ve varsayımsal bir hukuk kuralı olan temel norm (Grundnorm) yatar. Bununla birlikte Kelsen sosyolojinin ve ahlakın da yasa koyma sürecini ve yasaların içeriğini etkileyeceğini kabul eder.
Kelsen’in daha sonraki kitapları arasında General Theory of Law and State (1945; Genel Hukuk ve Devlet Kuramı) ve The Law ofthe United Nations (1950-51; Birleşmiş Milletler Hukuku) sayılabilir. Kelsen, Principles of International Law (1952; Devletler Hukukunun İlkeleri) gibi yapıtlarında her ülkenin hukuk düzeninin üstünde yer alacak bir yasaya dayalı bir dünya birliği tasarlar.
Kelsey, Henry (d. y. 1667, East Greenwich – gömülüşü 2 Kasım 1724, East Greenwich, Londra yakınlan, İngiltere), Kanada düzlüklerini keşfeden ve Hudson Körfezi Kumpanyası’nm kuruluşunda önemli bir rol oynayan İngiliz denizci ve kâşif.
1684’te Hudson Körfezi Kumpanyası’nda çalışmaya başladı. Aynı yıl, Hudson Körfezinin batı kıyılanna düzenlenen bir keşif seferini yönetti. 1689’da küçük bir grupla Churchill Irmağı bölgesine gitti. Bu arada Yerli dillerini öğrendi ve 1690’da Yerlilerle ticareti geliştirmek için, daha da batıya giderek Saskatchewan Irmağı ile daha ötedeki bölgelere ulaştı. İki yıl süren bu yolculuğu sonunda Orta Kanada düzlüklerine ayak basan ilk beyaz oldu. York Kalesi’n-de (bugün York) görevliyken, kaleye iki saldın düzenleyen Fransızlarla teslim görüşmelerini yürütmekle görevlendirildi. Daha sonra uzun yıllar Hudson Körfezi kıyılannı dolaşarak Yerlilerle ticaret yapan bir gemiye komuta etti. 1718-22 arasında Hudson Körfezi Kumpanyası’nın denizaşın yetkilisi olarak çalışan Kelsey, yazdığı raporların birçoğunu yer yer şür biçiminde kaleme almıştır.
Kelso, İskoçya’da, Borders ilinin (region) Roxburgh ilçesinde (district) pazar merkezi kent. Tweed Irmağının sol yakasında, Lam-mermuir Tepelerinin güneyinde zengin ta-nm ovası Merse’de yer alır. Kent pazan ilkbahardaki kuzu satışlanyla ünlüdür. Komşu kentlerin çoğu gibi Kelso da ortaçağda İngilizlerle yapılan sınır çarpışmala-nnda hasar gördü. İskoçya kralı I. David’in (hd 1124-53) kurduğu manastır 13. yüzyılın ortalannda tamamlandı ve İskoçya’nın en etkili manastırlanndan biri oldu. Ama İngiliz akınlanndan zarar gören yapı 1545’te yıkıntı durumuna geldi. 1771’e değin yapının iki kanadı bölge kilisesi, bir mahzeni de kent hapishanesi olarak kullanıldı. Rox-
burgh dükü 1919’da manastırı halka açtı ve yapı onanldı.
Ortaçağda Kelso, krallığa bağlı bir yerleşme (royal burgh) olarak zenginleşen ve gözde bir kraliyet ikametgâhı olan Roxburgh ile şatosunun gölgesinde kaldı. Ama
157 Kelt dilleri
Keltçenin, türemiş olduğu Hint-Avrupa dilinin ünlü ve ünsüz sistemlerini, ad ve sıfat yapılannı büyük ölçüde koruduğunu göste-
fİif*
Kelso yakınlarında Floors Şatosu, Roxburgh
AF Kersting
1460’ta bütünüyle yıkılan Roxburgh önemini yitirince, hızla gelişmekte olan Kelso’nun statüsü 1634’te onaylandı. 1754’te Tweed Irmağının üzerinde bir köprü yapılmasıyla kent Londra-Edinburg arasındaki önemli araba yolunun bir durağı oldu. 1803’te John Rennie’nin gerçekleştirdiği beş kemerli yeni köprü, 1811’de yapılan ünlü Londra Köprü-sü’ne örnek oluşturdu. Nüfus (1981 tah.) 5.609.
Kelt dilleri, Hint-Avrupa dil ailesinin bir kolu. Roma Döneminde ve öncesinde Avrupa’nın batısındaki birçok bölgede konuşulan Kelt dilleri, günümüzde teme! olarak Britanya Adalannda konuşulmaktadır.
Kelt dilleri, yaygın olduklan coğrafi bölgeler ve kronolojik gelişmeleri açısından Kıta Keltçesi ve Ada Keltçesi olmak üzere ikiye aynlır. Daha çok Galya dili olarak bilinen Kıta Keltçesi (ya da Kıta Kelt dilleri) İÖ y. 500-İS y. 500 arasında Galya’dan güneyde İber Yanmadasına ve doğuda Galatia’ ya uzanan bölgede konuşuluyordu. Bu dillere ilişkin yazılı belgeler Eski Yunanlı ve Romalı yazarların yapıtlarında ve bazı yazıtlarda geçen adlarla sınırlı olduğundan, Kıta Keltçesi üzerine çok az şey bilinmektedir. Çağdaş Kelt dillerinden oluşan Ada Keltçesi (ya da Ada Kelt dilleri) ise Goidel ve Briton öbeklerine aynlır. İrlanda’da doğan Goidel dilleri, 5. yüzyıl ya da daha öncesinden beri İrlanda’da konuşulan İrlanda dilini (İrlanda Gaelcesi ya da Gaelce), İrlanda’nın aynı tarihlerde İskoçya ve Man Adasını istila etmesiyle bu bölgelerde konuşulmaya başlayan İskoçya Gaelcesi ve Man Adası dilini (Manks) kapsar. Briton dilleri ise, Britanya Adası ve Man Adasında konuşulan ilk Kelt dilleriydi. İskoçya ve Man Adasında bu dillerin yerini İrlanda dili almış, ama güneyde Galce ve Cornwall dili varlığını sürdürmüştür. Gene bu öbeğe giren Bretonca ise Britonların Anglosakson istilası sonucunda İngiltere’nin güneyinden kaçıp Fransa’nın kuzeybatısındaki Bretan-ya’ya yerleşmeleriyle bu bölgede konuşulmaya başlamıştır. 7. yüzyıla ait Eski İrlanda dilindeki metinler ve sonraki yüzyıllardan kalma Briton dillerindeki yazmalar sayesinde, Ada Keltçesinin ilk dönemi ve gelişmesi üzerine Kıta Keltçesinden daha çok bilgi edinilebilmiştir.
Hem Kıta, hem de Ada Keltçesinin Ortak Keltçe adı verilen bir dilden türediği varsayılır. Çok sayıda belgeyle gününıüze ulaşan en eski Kelt dili olan Eski İrlanda dili, Kelt dillerinin yapı bakımından Ortak Kelt-çeye en çok benzeyenidir. Eski İrlanda dili üzerine yapılan araştırmalar, Ortak
rir. Buna karşılık, Hint-Avrupa dilinde genellikle tümce sonunda yer alan eylem, bütün çağdaş Kelt dillerinde olduğu gibi Ada Keltçesinde de tümcenin başına getirilir. Ortak Keltçenin Orta Avrupa’nın doğusunda, aralarında Germenlere yakınlığı olanlann da bulunduğu halklarca konuşulduğu sanılmaktadır.
Ada Keltçesinden türemiş olan çağdaş Kelt dilleri, bütün özellikleriyle bilinmektedir. Bu diller, öteki Hint-Avrupa dillerinde pek görülmeyen birçok özellik taşır. Bunlar, IÖ y. 500’deki Kelt istilasından sonra da Britanya’da varlığını sürdüren, Kelt kökenli olmayan bir halkın etkisiyle açıklanabilir. Örneğin, çağdaş Kelt dillerinde güçlü ve zayıf ünsüzler birbirinden ayrışmıştır; güçlü ünsüzler bir küme oluşturacak biçimde sözcüğün başında, zayıf ünsüzler ise sözcüğün başka yerlerinde kullanılır. Benzer bir kullanım, öteki Hint-Avrupa dillerinde de görülür; ama bu dillerde güçlü ünsüzler yalnızca sözcüğün ortasına getirilir. Ada Keltçesinde ise ünlüyle biten bir sözcükten sonra gelen bir sözcüğün başında da (baştaki ünsüzü bir ünlü izliyorsa) güçlü ünsüzlere yer verilir. Ada Keltçesinin bir başka özelliği de eylemliğin olmayışıdır. Bunun yerine eylemlerden türetilmiş adlar kullanılır. Uygun bir ilgeç-ten sonra geldiklerinde, bu adlar eylemin sürekliliğini gösteren şimdiki zaman işlevini görür. Ada Keltçesinin Çağdaş İngilizceye çok benzeyen bu özelliği, Keklerden önce Britanya’da yaşamış halkın etkisiyle açıklanabilir.
İrlanda kökenli çağdaş Goidel dilleri (İrlanda dili, İskoçya Gaelcesi ve Man Adası dili) içinde yazılı tarihi en eski olanı İrlanda dilidir. İrlanda’da ogam yazısından (300-500) sonra Latin alfabesi benimsenmiş ve sözlü gelenek yazıya geçirilmeye başlamıştır. 600-900 arasını kapsayan bu dönem, Eski İrlanda dili olarak adlandırılır. 8. yüzyıldaki Viking akınlan dilin anlığını koruyan tarikatların dağılmasına yol açmış, başlangıcı yaklaşık 900 olarak kabul edilen Orta İrlanda dilinde halkın konuştuğu dilin etkileri görülmeye başlamıştır. Anglonor-man istilasının da etkisiyle İrlandalI yazarlar dile yeniden standart bir yapı kazandırmaya çalışmışlar ve 1200’lerde Çağdaş İrlanda dili olarak adlandınlan dönem başlamıştır. 17. yüzyılda İrlanda’daki İngiliz egemenliğinin güçlenmesi üzerine, İngilizce İrlanda diline oranla daha yaygın bir kullanım kazanmıştır. Bugün İrlanda dilini bilenlerin sayısı yaklaşık 300 binse de, anadili İrlandaca olanlann sayısı 50 bini bulmaz.