Kelly, William
(d. 21 Ağustos 1811, Pittsburgh – ö. 11 Şubat 1888, Louisville, Kentucky, ABD), çelik üretiminde hava üflemeli katışkı giderme yöntemini geliştiren ABD’li mucit ve sanayici. Bu yöntemde pik demir banyosuna üflenen hava, katışkı-lan yükseltgeyerek (oksitleme) cürufa çıkmalarım sağlar. İngiliz mucit ve mühendis Sir Henry Bessemer’in de patentini aldığı bu işlemle ucuz çelik üretimi hızla yaygınlaştı ve çelik başlıca yapı melzemesi durumuna geldi.
1840’lann başında Kelly, ortağı olduğu Pittsburgh’daki McShane & Kelly manifatura ve gemi nakliye şirketi için çıktığı bir iş gezisi sırasında, Kentucky’de Eddyville çevresindeki demir sanayisine ilgi duydu ve kardeşini de ikna ederek bir dökümhane kurmaya karar verdi. Kelly kardeşler bu amaçla demir cevheri yatakları bulunan 5.670 ha’lık ormanlık arazi ve bir demir firını satın aldılar; Eddyville Demir İşletmeleri kısa sürede gelişmeye başladı.
Kelly, ormanların ve karbonsuz demir cevheri yataklarının giderek fakirleşmesi üzerine pik demirin arıtılmasında daha etkili bir yöntem aramaya başladı. Hava akımlarının eriyik demirin akkor halde parlamasına yol açtığını biliyordu; bu olgudan
kalkarak demir banyosuna hava üflenmesi durumunda eriyikteki karbonun uzaklaştın-labileceğini ve ayrıca banyonun sıcaklığının yükseltilerek ek ısıtmaya gerek kalmayacağını düşündü.
Bir dizi başarısız denemeden sonra Kelly, 1850’lerin başlarında bu yöntemle demir ve çelik üretmeye başladı. Ama gene de her zaman nitelikli ürün elde etmek olanaklı olmuyordu; bu nedenle hemen patent başvurusu yapmadı, çalışmalannı ve araştırmalarını sürdürdü.
1855’te İngiltere’de Bessemer de benzer bir işlemin patentini aldı; bir yıl sonra bu kez ABD’de çeşitli hava üflemeli çelik üretimi patentleri alındı. Bessemer’in patent aldığını duyan Kelly, öncelik davası açtı ve 1857’de Bessemer’in patentlerini geçersiz kılan bir ABD patenti aldı.
Daha sonraları İngiliz Robert Mushet ve İsveçli Goran Goransson, hava üflemeli üretim yöntemini daha da geliştirerek sanayi çapında uygulanabilir duruma getirdiler. Kelly, 1857 Paniği’nde iflas etmeden önce patentini babasına sattı. 1859’da Pennsyl-vania’daki Johnstown’da Cambria Demir İşletmeleri’ni kurdu ve yeniden deneylere girişti; 1862’de de mali destek sağlayarak Michigan’daki Wyandotte’ta bir çelik fabrikası kurdu. İki yıl sonra, kendi yöntemiyle ilk ticari çelik malzemeyi üretmeye başladı. 1863’te Kelly Pneumatic Process Company’ yi kurdu; ertesi yıl ise New York’taki Troy’da Bessemer’in lisansıyla üretim yapan bir başka şirket kuruldu. Tek başına başarılı olamayan bu iki şirket 1866’da birleşti ve bunun sonucunda çelik üretimi hızla arttı.
Keloğlan, saf ve aptal görünen, ama akla gelmedik kurnazlıklar yapabilen, ufak tefek, çelimsiz masal kahramanı. Bazı masallarda gerçekten kel, bazılarında ise “sahte Keloğlan” denen, başına deri ya da işkembe geçirerek kimliğini saklayan bir tiptir. Türk masallarında olduğu gibi Ortadoğu, İran, Türkistan, Rusya, Batı Avrupa ve Balkan halklarının masallarında da az çok birbirine benzeyen Keloğlan tiplerine rastlanır.
Türk masallarında Keloğlan öteki masal kahramanlarından birçok yönden ayrılır. Boylu boslu, yakışıklı, yiğit bir delikanlı değil, çirkin görünüşlü bir gençtir. Çoğunlukla babasızdır ve yaşlı anasıyla birlikte yaşar. Saf ve aptal görünürse de gerçekte zekidir. Başkalarıyla alay eden, onları kandıran ve amacına bu yolla ulaşmaya çalışan bir tip olarak da belirebilir. Aklını kullanarak ve olağanüstü güçlerden yararlanarak yükselir; böylelikle yoksulluğunun, öksüzlüğünün acısını çıkarır. Tembel, uyuşuk yaradılışta biridir, ama masaldaki çok basit birkaç gelişmeyle zorluk içindeki kişi ya da varlığa yardım ederek kolayca zengin olur. Keloğlan’ın güçsüzken güçlenme, törelerin ve egemen güçlerin baskılarını etkisiz kılma, ardından da rahata kavuşmadaki ustalığı halkın bazı özlemlerini dile getirir.
Halk arasında çok sevilen masalların kahramanı olan Keloğlan halk öykülerine, Karagöz ve ortaoyununa, türkü, mani, atasözü gibi halk edebiyatı ürünlerine girmiştir. Başta I. Künos ve P.N. Boratav olmak üzere pek çok araştırmacı öteki Türk masallarıyla birlikte Keloğlan masallarım da derlemiş, Keloğlan tipini inceleyen Tahir Alan-gu derlediği masalları Keloğlan Masalları’ nda (1967) yayımlamıştır.
keloit, yara bölgesinde ortaya çıkan ve lifsi bağdokunun aşırı miktarda çoğalmasıyla oluşan yapı. Keloit genellikle yalnız deride oluşur; mukoza ya da daha derin dokulardaki yaralanmalarda görülmez. Zaman zaman lifsi bağdokunun urlarıyla bir tutulsalar
da, birçok patolog bu oluşumun ur olduğunu kabul etmez. Siyah ırk ve Moğol ırkından olanlarda yaralanma ve darbelerde keloit oluşumuna daha sık rastlanır; bu eğilimin kalıtsal olduğu düşünülmektedir.
Kelowna, Kanada’da İngiliz Kolumbiyası’ nın güney kesiminde kent. ABD (Washington eyaleti) sınırının 129 km kuzeyinde, Okanagan Gölünün doğu kıyısında, Van-couver’m 457 km kuzeydoğusunda yer alır. 1859’da Meryem Ana Keşişleri örgütünden Rahip Charles Pandosy’nin kurduğu bir misyonun çevresinde gelişti. Pandosy, bölgeye meyve ağaçlan dikerek, günümüzde kent ekonomisinde önemli bir yere sahip olan elma üretiminin temelini attı. Kent günümüzde Kanada’nın en büyük meyve üretim bölgelerinden birinin merkezinde yer alır. Önemli ekonomik etkinlikler arasında kerestecilik, meyve paketleme ve konserveleme, fidancılık, şarapçılık ve tesviyecilik sayılabilir. 1906’dan bu yana kentte her yaz uluslararası bir yelken yarışı düzenlenmektedir. Turizm gittikçe önem kazanan bir gelir kaynağıdır. Kelowna, Yerli dilinde “boz ayı” anlamına gelen sözcüğün bozulmuş biçimidir. Nüfus (1981) 59.196.
kelpkuyruğu (Phleum pratense), buğdaygiller (Poaceae) familyasından, anayurdu Avrupa olan çokyıllık ot. Yaygın biçimde
Kelpkuyruğu (Phleum pratense)
Hartmut Noeller-Peter Arnold
yem ve çayır bitkisi olarak yetiştirilir. Büyük kümeler halinde büyüyen bu bitkinin uzunluğu 0,5-1 m arasında değişir; silindir biçimli, uzun çiçek salkımları vardır.