kemer

kemer

Bazı üsluplarda kemer, taşıyıcı özelliğinin yanı sıra etkileyici bir anlatım aracı olarak da kullanıldı. Bu nedenle belli bölgelerin, belli mimarlıkların simgesi durumuna gelmiş kemer türleri ortaya çıktı. Bunun en iyi örneklerinden biri ortaçağda Gotik üslupta yapının temel öğesi olan sivri kemerdir. Beşik kemer hemen her mimarlıkta kullanılmıştır. Sepet kulpu kemer Rönesans’ta çok
—+.
şişkin kemer beşik kemer sepet kulpu kemer aoanık kemer
pencı kemer
»ıı///
teğet sivri kemer
köşeli kemer
üçgen kemer
armudı kemer
ters eğmeçli kemer
kaş kemer
basık sivri kemer
Çeşitli kemer türleri
Ana Yayıncılık Arşivi
dılar. Kemeri köprü, suyolu gibi mühendislik yapılarından, saray, tapmak gibi anıtsal yapılara kadar yaygın biçimde uygulayanlar Romalılar oldu. Çöğu kez harçsız yapılan Roma kemerlerinin sağlamlığı, taşların özenle yontularak birbirine tam uydurulmasıyla sağlanırdı. Kemer hemen her dönemde, çeşitli yapılarda kullanılmış bir taşıyıcıydı. Yapı tarihi boyunca pek çok kemer türü geliştirildi.
Kemerin bölümleri
Ana Yayıncılık Arşivi
tutulmuştur. Atnalı kemere İspanya ve Kuzey Afrika’daki İslam yapılarında daha çok rastlanır. Hem İslam, hem de Türk mimarlığında çok kullanılan bir kemer de teğet sivri kemerdir. Bu kemerin bir türü Avrupa mimarlıklarında Tudor kemeri olarak anılır. Beşlik kemer ya da Türk kemeri diye de bilinen penci kemer Osmanlı mimarlığının simgesi olmuştur. Köşeleri yuvarlatılmış bir düz kirişe benzeyen Bursa kemeri, taşıma gücü yüksek olmadığından, daha çok dekoratif amaçlarla kullanılır. Düz lentoyla geçilmiş bir duvar boşluğunun üstüne gelen yükü hafifletmek amacıyla hafifletme kemeri (boşaltma ya da tahfif kemeri) kullanılabilir. Bir kemere gelen yükü azaltmak için altına yapılan ikinci kemere de berkitme (takviye) kemeri denir. Abanık kemere benzeyen destek ya da payanda keme’ri, bir tür yarım kemer gibi tek yandan destek yapmaya yarar.
Önemli bir yapı öğesi olan kemerin çeşitli türleri gibi çeşitli bölümleri için de zengin bir terminoloji gelişmiştir. İki yanda kemerin başladığı karşılıklı noktalara üzengi, buradaki taşlara üzengi taşı ya da yastık taşı, kemerin en tepesindeki taşa da kilit taşı denir. Üzengilerin arasındaki mesafe kemer açıklığı, üzengi düzeyinden kilit taşı altına kadar olan düşey mesafe kemer yüksekliğidir. Kemerin eğrisi ve ayaklan arasında kalan boşluk kemer gözü diye anılır. Kemer taşlarının oluşturduğu eğik
Kemer Barajı 170
sıraya kemer kuşağı denir. Bazı kemerler üst üste iki kuşaklı olur. Kemer kuşağının içbükey alt bölümü karın (içlik, lenge), dışbükey üst bölümü sırt, karşıdan görünen yüzü ise alın diye anılır. Kemer karnı arkaya doğru huni biçiminde eğik olarak düzenlenmişse, buna kemer ardı ya da kavsara denir. Anadolu Selçuklu ve OsmanlI mimarlığında büyük taçkapıların kemer kavsaralarının içi mukarnas sıralarıyla doldurulmuştur. Üzengiler arasında bir lento varsa, bununla kemer kavsi arasında kalan bölüme kemer tablası ya da aynası adı verilir (burası genel anlamda bir alınlık tablasıdır[*]). Romanesk ve Gotik mimarlıklarda beşik kemer tablası lünet(’) olarak adlandırılır ve içi kabartmalarla bezenir. Kemerin dışını duvar yüzünde bir bordür çeviriyorsa, bordürün üst ve yan çizgileri ile kemer kavsi arasında kalan üçgenimsi parçalar kemer köşeliği ya da kemer köşe tablası diye adlandırılır. Bazı kemerlerin üst çizgisini bir üzengiden öbür üzengiye kadar izleyen çıkıntılı silme kemer kaşıdır.
Günümüzde kemer yapımında çağdaş malzemeler kullanılmaktadır. Çelik, betonarme ya da tutkallanmış ahşaptan yapılmış kemerler daha hafif olmalarına karşın daha büyük yükler taşıyabildikleri için daha geniş açıklıkları geçerler.
Kemer Barajı ve Hidroelektrik Santralı, Aydın’da Nazilli ilçesinin 46 km güneyinde, Büyük Menderes akaçlama alanını besleyen en önemli yan kol olan Akçay Irmağı üzerinde kurulu beton ağırlık barajı. Dar bir vadide yer alan baraj, adını 620 m aşağısında bulunan eski Kemer Köprüsü’n-
Kemer Barajı, Aydın
Anadolu Yayıncılık Arşivi
den alır. 300 ha’lık bir alanın taşkından korunması, 38.000 ha’lık bir alanın tarımsal araziye dönüştürülmesi ve enerji üretimi amacıyla 1954’te yapımına başlanan baraj 1958’de hizmete alındı.
Baraj ve gölü, yaşlı Lydia-Karia Masifi’nin üzerinde yer alır. Başkalaşım sonucu oluşan bu kınklı ve kıvrımlı diziyi oluşturan birimler mika-şistler, kuvarsitler, fillit,.. mermer ve şistoz kireçtaşlandır. Genç Üst Tersiyer kayaçlar (Tersiyer Dönem y. 65-2,5 milyon yıl önce) bu masifi örter. Göl alanının büyük bir bölümünü örten bu genç sistemi oluşturan birimler marn, arenik kil, kumtaşı ve mıltaşıdır. Barajın ekseni oldukça dar bir vadide, mermerler üzerinde yer alır. Sağ yamaç oldukça dik bir eğime sahiptir ve orta derecede masif katmanlı mermer ve şistoz kireçtaşından oluşur. Sol yamaç daha hafif bir eğime sahiptir ve mikaşist, şistoz kireçtaşı katmanlarının bozunmalanndan oluşur.
Temelde ve yamaçlarda toprak örtüsü ve bozunmuş malzeme sağlam kayaya ulaşıncaya kadar kazılmıştır. Talveg bölgesinden,
kum ve çakıldan oluşan 8 m kalınlığında alüvyon çıkartılmıştır.
Barajın temelden yüksekliği 114 m, talvegden yüksekliği 108,50 m, kret uzunluğu 309,70 m, kret genişliği 7,50 m, kret kotu 398,50 m ve toplam beton hacmi 740.000 m3’tür.
Baraj gölünün ölü depolama hacmi 12 milyon m3, ölü depolama düzeyi 214 m, en fazla gölet alanı 16,5 km2 ve en fazla depolama hacmi 544 milyon m3’tür. Serbest düşüşlü dolusavağının kret uzunluğu 142 m, kret kotu 291,50 m ve en fazla boşaltımı saniyede 46 m3’tür. Dikdörtgen biçimli boşaltım kanalı 250 m uzunluğundadır. Üç adet düşey eksenli Francis türbini vardır. Elektrik santralının toplam gücü 48 MW’dir.
Kemerovo, Rus SFSC’nin ortagüney kesiminde yönetim birimi (oblast). Tom Irmağı havzasında 95.500 km2’lik bir alanı kaplar. Kuzey-güney doğrultusunu izleyen ırmak vadisinin doğusunda Yukarı Zub Dağında 2.178 m’ye ulaşan Kutnetsk Aladağları, batısında ise yüksekliği 600 m’yi geçmeyen Salir Sıradağları uzanır. Tom Irmağını besleyen kaynakların bulunduğu alçak Gorna-ya Soriya Yükseltileri güneyde yer alır. Kuzeydeki stepler dışında egemen bitki örtüsünü oluşturan iğneyapraklı ormanlar daha yüksek yerlerde yerini çayırlara bırakır. iki dağ sırası arasındaki Kuznetsk Kömür Havzası ile I. Beş Yıllık Plan’la (1928-32) birlikte bu havzada kurulan ağır sanayi bölgesi yönetim biriminin sınırları içinde kalır. Kentlferde oturanlar (1982’de toplam nüfusun yüzde 87’si) kömür madenleriyle demir-çelik, demirdışı metaller (özellikle Novokuznetsk’te), ağır makine ve kimyasal maddeler üreten kuruluşlarda çalışır. Güneyde Temirtau ve Taştagol yakınlarında demir cevheri, ayrıca az miktarda kurşun, çinko, barit, arsenik ve altın çıkarılır. Kerestecilik, özellikle de maden ocağı direkleri yapımı çok gelişmiştir. Tarım yalnızca kuzeyde önemlidir. Yönetim merkezi Kemerovo kentidir. Nüfus (1983 tah.)
3.047.000.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*