Keykubad I, tam adı alaeddîn keykubad
(d. y. 1192, Konya – ö. 30 Mayıs 1237, Keykubadiye, Kayseri yakınlan), en ünlü Anadolu Selçuklu hükümdan (1220-37).
I. Keyhusrev’in oğluydu. 1196’da tahtı II. Süleyman Şah’a bırakan babası ve kardeşi Keykâvus (sonradan I. Keykâvus) ile birlikte Konstantinopolis’e (İstanbul) gitti. Orada çok değişik bir çevrede yetişti, özel eğitim gördü. I. Keyhusrev 1205’te Konya’ da ikinci kez tahta çıkınca Danişmend İli (Tokat) melikliğine atandı. 1211’de babasının ölümü üzerine Keykâvus Kayseri’de sultan ilan edilince kenti kuşattı; vanlan uzlaşma sonunda Ankara melikliğini kabul ederek kuşatmayı kaldırdı. 1212’de yeniden ayaklanmak üzereyken Ankara’yı kuşatan
I. Keykâvus’a uzun bir direnişten sonra teslim oldu. Malatya yakınlarındaki Minşar (ya da Masara) Kalesi’ne kapatıldı. Hapis yaşamının bir bölümünü de Kezirpert Kale-si’nde geçirdi.
I. Keykâvus’un ölümü üzerine Ocak 1220’de Sivas’ta tahta çıktı. Sultanlığı Abbasi halifesi Nâsır li-Dinillah tarafından da onaylandı. Moğol istilasının giderek batıya doğru yayıldığı bir dönemde hükümdar olan
I. Keykubad, iç güvenlikle ilgili önlemler
aldıktan sonra Akdeniz kıyısında önemli bir liman olan Kalonoros üzerine sefere çıktı. 1221’de ele geçirdiği kentte yeni bir liman, tersane ve kale yaptırdı. Kalonoros’a Ala-eddin’den türetilen Alaiye (bugün Alanya) adı verildi ve kent Keykubad ile ardıllarının kışlık merkezi oldu.
I. Keykubad, kendisini tahttan indirme girişiminde bulunan emirleri öldürtüp yönetim kadrosunu yeniledikten sonra Kınm’a sefer düzenledi. Sonradan Çobanoğullan beyliğini kuracak olan Hüsameddin Çoban komutasındaki Anadolu Selçuklu donanması ba-şanlı bir çıkarmayla 1224’te Suğdak’ı aldı. I. Levon’un ölümünden sonra başlayan karışıklıktan yararlanarak Kilikya’ya bir ordu gönderdi (1225). Bu arada Antakya prensi
II. Bohemond, Kral I. Hetum’a karşı I. Keykubad’la ittifaka girmişti. Anadolu Selçuklu ordusu önemli bir direnişle karşılaşmadan İsauria bölgesindeki bütün kaleleri ele geçirdi; ama I. Keykubad Kilikya içlerine girmeyip I. Hetum’la anlaşmayı yeğledi. İsauria bölgesine de Türkmenler yerleştirilerek yönetimi Kamereddin’e verildi. Bölge onun adından ötürü Anadolu Selçuklu döneminde Kamereddin İli (daha sonra İç İl, bugün İçel) olarak anıldı.
I. Keykubad, daha önce Anadolu Selçuklularına bağlı olan Artuklulann Eyyubilere bağlanması ve Artuklu emiri Mesud’un Celaleddin Harezmşah’la da ittifaka girmesi üzerine Güneydoğu Anadolu’ya sefer düzenledi (1226). Eyyubi-Artuklu kuvvetlerini yenerek Kâhta, Hısn-ı-Mansur (Adıyaman) ve Çemişkezek kalelerini aldı. Kayseri’ye döndükten sonra, Anadolu Selçuklulanna yeniden bağlanması koşuluyla Mesud’un banş önerisini kabul etti. Öte yandan Moğol tehlikesine karşı Eyyubilerle iyi ilişkiler kurmaya çalıştı. 1228’de Mengücükle-rin Erzincan-Kemah koluna son veren Keykubad, Trabzon Pontus imparatoru Andro-nikos’un Anadolu Selçuklu egemenliğinden kurtulmak için Celaleddin Harezmşah’a bağlanması ve Samsun ile Sinop’u almak için harekete geçmesi üzerine yeni bir sefere çıktı (1229). Trabzon’a kadar ilerleyip kenti kuşattıysa da ağır kayıplar vererek geri çekildi. Bu olayın hemen ardından Celaleddin Harezmşah Ahlat’ı ele geçirdi (1230). I. Keykubad, Eyyubi melikleri el-Kâmil ve el-Eşref’le ittifak kurarak Celaleddin Harezmşah’ı Erzincan yakınlarında yapılan Yassıçimen Savaşı’nda (10 Ağustos 1230) yenilgiye uğrattı ve Erzurum’a kadar ilerleyerek kenti teslim aldı. Ertesi yıl Celaleddin’i ağır bir yenilgiye uğratan Mo-ğollar, İran’ın batı bölgelerini de istila ederek Anadolu Selçuklulannın doğu sınırına dayandılar.
I. Keykubad, aldığı bütün önlemlere karşın Moğol ilerlemesini durduramadı ve halk Moğol akınlan yüzünden batıya göç etmeye başladı. 1233’te Moğol kağanı Ogedey ile elçilik ilişkileri kuran I. Keykubad, onun “ilhan”ı (bağlı han) olmayı kabul etti. Ahlat’ı el-Eşref e bıraktı. Ardından Eyyubi-ler Anadolu’ya girdi (1234). Harput Ovasında Eyyubileri yenilgiye uğratan I. Keykubad, ertesi yıl Siverek, Ürfa ve Harran’ı aldı; ama buradan ayrıldıktan sonra Eyyubi-ler bölgeyi yeniden ele geçirdiler. Bunun üzerine I. Keykubad 1236’da Diyarbakır’ın kuşatılması için yeni bir ordu gönderdi. Kuşatma sürerken Eyyubileri bölgeden tümüyle atmak için Kayseri’de sefer hazırlığına girişti. Ama ordunun hareket etmesinden önce verdiği bir ziyafette zehirlenerek öldü. Konya’ya götürülen canazesi, kendi adıyla anılan caminin (Alaeddin Camisi) yanındaki türbeye gömüldü.
I. Keykubad’ın hükümdarlığında, Anadolu Selçuklulan en parlak dönemini yaşadı.
231 Keykubadiye Sarayı
Anadolu Selçuklu Devleti’nde ilk altın parayı (Keykubadî) bastıran hükümdar olan I. Keykubad, kara ulaşımı ve taşımacılığına önem vererek çok sayıda kervansaray yaptırdı ve yabancıların Anadolu’da ticaret kolonileri kurmalarına izin verdi. Onun döneminde paralı askerlerden oluşan 16 bin kişilik sürekli bir ordu vardı; savaş zamanla-nnda ise asker sayısı 50-100 bine çıkıyordu. Karadeniz ve Akdeniz’de bulunan iki donanma ile Alaiye’deki tersane de deniz gücünü oluşturuyordu. Kentlerin imanna önem veren I. Keykubad, Beyşehir’de Ku-badâbad, Kayseri yakınlannda Keykubadiye, Akdeniz kıyısında Alaiye, Konya’da Alaeddin saraylarını yaptırdı. Aynca onun döneminde, Konya başta olmak üzere’büyük kentlerde çok sayıda cami, hamam ve hastane inşa edildi.