kilise müziği
Resmî Hıristiyan dinsel törenlerinin işlevsel bir parçası olarak kullanılan müzik. Kilise müziği gelenek, dogma, beğeni, mali destek ve müziksel ustalık farklılıkları nedeniyle, dinsel topluluklar ârasında büyük ölçüde değişiklik gösterir.
En büyük miktarda ve en yüksek sanat düzeyli kilise müziği, kilise korosu için yazılan (koro müziği) müziktedir. Kilisenin geleneksel koro biçimleri (missalar, motet- ler, anthemler ve kantatlar), kaynaklandıkları ayinin gereksinmelerini karşılamak için geliştirilmişlerdir.
Erken dönem kilise müziği teksesli, yani aynı ses üstünden söyleyen koro için yazılıyordu (düz şarkı); ama Ortaçağ’da çoksesliliğin genel olarak benimsenmesi, partiler halinde müzik yorumunu koroya da taşıdı; seslendirmeye çalgılar da katılınca, koro bundan büyük ölçüde yararlandı. Sonraki yıllarda, Rus ortodoks ve İsa’nın havarileri gibi mezhepler, koro müziğine ağırlık vermekle birlikte, kilisede çalgı kullanılmasını yasakladılar.
Org, kilise müziğinin önemli bir öğesini oluşturur; çünkü koro müziğine, çeşitli çalgılardan oluşan bir topluluk yükünü ve giderlerini yüklemeden, koroya eşlik ederek çeşitlilik gereksinmesini karşılar; aynı zamanda da, ayine katılanlarm dinsel ezgileri seslendirmesine yol gösterici işlev görür.
Kilise müziğinde, din dışı müzikten yararlanma konusu, yüzyıllarca süren bir tartışmaya yol açmış, XIV. yy’da papa Giovanni XXII, “kulakları sarhoş etmek” amacıyla din dışı kaynaklardan müzik alınmasını kınamış, o tarihten bu yana sorun doyurucu bir biçimde çözülememiştir. Bu arada Rönesans cantus firmusları çoğunlukla din dışı canzonelerden alınmış, Luther, korallerine din dışı ezgiler uyarlamış, XX. yy’ın ortalarından
Pieter Lastman’ın bu tablosunda, dönemin kilise müziğini seslendiren bir erken dönem barok topluluğu canlandırılmıştır. Gelişme
durumunda olan barok teksesli üslubu, XVII. yy. boyunca, çalgı eşi iki i ya da çalgı eşliksiz seslendirilen Rönesans çoksesliliğiyle yarışmıştır.
aen Kinse muzıgınae eiKiıı oımaya uaşıamışııı.