Genel

KİNEZİTERAPİ

KİNEZİTERAPİ

Gerek aktif, gerekse pasif hareketler yaptırılması yoluyla organizma üzerinde etki yapan tedavi yöntemlerinin tümü kineziterapi adı altında toplanır; bu amaçla masajlar, çeşitli hareketler, jimnastikler ve mekanoterapi gibi çok farklı yöntemlerden yararlanılabilir.

Kineziterapi de, ergoterapi ve tıbba yardımcı diğer tedavi alanları gibi, çeşitli alıştırmalar yoluyla vücudun yeniden işlevlerini kazanmasını amaçlamaktadır.
Kinebalneoterapi

suyun fiziksel özelliklerinden (kaldırma kuvveti ve hidrodinamik direnç) yararlanılarak yapılan tedavidir. Suyun içinde durma yerçekiminin etkilerini azalttığı için rehabilitasyon çalışmaları daha çabuk sonuç verir.
Kabat metodu,

bir aktif kineziterapi tekniğidir, günlük yaşamda veya spor faaliyetleri sırasında, bir eksen etrafında (omuz, kalça) yapılan hareketlerin uygulanmasına dayanır. Bu hareketler bazı felçlerin ve eklem sertliklerinin tedavisinde yararlı olur.
İÇİNDEKİLER

KİNEZİTERAPİ ERGOTERAPİ DİĞER PARAMEDİKAL MESLEKLER
KİNEZİTERAPİ

Vücudun bazı hareketlerle eski sağlığına kavuşturulmasını amaçlayan tedavi yöntemleri çok eskiden beri uygulanmaktadır. Çin’de MÖ 3000 yıllarında yazılan Kong Ftı adi: eserde, «ruhun kişiye güçlü ve güvenilir bir şekilde hizmet edebilmesi için, vücudun çeşitli bölgeleriyle zihinsel yeteneklerin belirli bir uyum içinde olması gerektiği», bunun da, ancak masaj ve jimnastikle sağlanabileceği öne sürülmektedir. Hindistan’da pasif hareketler ve beden alıştırmaları tavsiye edilir; günümüzden 1 600 yıl önce yazılan Ayurveda («yaşam bilimi») adlı eserde vücudu arındırmak için çamur banyoları ve elle veya yağla ovuşturma gibi yöntemler önerilmektedir. Yunanistan’da beden eğitimiyle uğraşan hekimler yağ ve kumla masaj uygulamaları yapmıştır. Hippokrates’in hocası olan Selimbrialı (Silivri) Herodikos (MÖ VI.-V. yy’lar), bir çeşit belediye okulu niteliği taşıyan beden eğitimi salonlarında masaj yöntemleri ve jimnastik hareketleriyle ilgili dersler vermiştir. Hippokrates (MÖ V.-IV. yy’lar), «Eklemler» ve «Kırıklar» adlı eserlerinde, «eklemleri sıkılaştır-mak veya gevşetmek» için, tedavi etmekten çok, hastalıkların ortaya çıkmasını önleyecek nitelikte masajlar önermiştir. Daha sonra bu çalışmalar, MÖ 131’de Bergama’da doğan Galenos tarafından yeniden ele alınmıştır. Hükümdarların ve gladyatörlerin hekimliğini yapan Galenos, kas kasılmasını ve harekederi açıklayan bir varsayım geliştirmiştir. «Güç gerektiren bir işi yaptıktan sonra, kişi kollarım uzatır, gevşetir ve ellerini iki yanında tutar. Buna karşın, başka biri ellerinden tutup çektiğinde, bu çekmeye karşı koymak için kaslarını ve kirişlerini kasarak daha da kuvvetlendirir». Galenos’un yaptığı çalışmalar, Fransa ve İtalya’da XVIII. yy’a kadar etkisini sürdürmüştür. XVI. yy’da, Fransız Ambroise Pare (1509-1590), rehabilitasyonun, ameliyat sonrası bakımın bir parçası olarak uygulanmasıyla ilgili çalışmalar yapmış, ancak tedavi yöntemi olarak masaja sınırlı bir önem vermiştir. Bilimsel çalışmaların modem bir nitelik kazandığı dönemdeyse, Halle Üniversitesi’nde dersler veren Alman hekim Friedrich Hoffmann (1660-1742), yayımladığı «En Uygun Tıbbî
Vücut Hareketleri» (De Motu Optima Cer: kitabının bir bölümünü tıbbî jimnastiği -da pasif ve aktif harekedere de yer vi — hareketle tedavi yandaşlarından olan ?z: Nicolas Andry (1658-1742), «Ortcr Çarpıklıklarının Önlenmesi ve Düzelttbuf -Art de prevenir et de corriger dans ies corps) adlı eseri yayımlamıştır. XIX ” başta gelen isimler Joseph Clement Tsn’ li Fer Henrik Ling olmuştur. Ling, ilk Xr:-sü’nü 1814’te Stockholm’de kurmuş i enstitüyü yönettikten sonra, 1840’ta adlı bir kitap kaleme almıştır.

Günümüzde uygulanan kineziter£E-r_’ terapi, kinebalneoterapi ve elektroter£T_ ‘ yöntemlerse, ancak XIX. ve XX. yy’larer * miş ve belirli bir isim altında topIarKr_ş:-

Kullanılan başlıca yöntemler

Rehabilitasyon çalışmalarının başîr__ ve kas işlevleri başta olmak üzere, bsr. olarak belirlenmesini sağlayan yör.zs~-. ting). Bu yöntemlerle elde edilen ser—:..’ nin saptanması, kullanılacak yöntemler* len gelişmelerin gözlenmesi ve tedav.r_-7 ‘ ğiştirilmesi gibi pek çok amaca hizns: ;: daha çok organik yapılarla ilgilenirken . mn günlük yaşamda yapılan hareketler: * : rebildiğini, diğer bir deyişle, yaşamını r: i. yeteneğini ortaya koyar.

Pasif kineziterapi. Uzmanlar tarar: ; yaptırılan hareketler daha çok koruyuc_ alınır ve kaslarda herhangi bir /ayıf.s~ . ‘ nır. Burada asıl amaç, o vücut bölümur—” durmasına bağlı olarak gelişebilecek e*-; mesidir. Bunun yanında, pasif harekeli’ kısıdı hale geldiği durumların düzeltiliri i -rından sonra uygulanan uzun süreli hsr;.‘ davi amacıyla kullanılabilir. Verilen cur_;. lemin kapsül veya bağ gibi çeşidi bo’-r. ; lara belirli bir gerginlik kazandırılır.

Aktif kineziterapi. Hastanın uznar dine yaptığı beden harekederini kapsar 7 : öğesini oluşturan aktif kineziterapi, : ya yemden kazanılması, eklem katılıg.. kemik erimesinin (osteoporoz) önierjr.; dolaşımlarının düzeltilmesi gibi amaç-îr: ketler birbirini izleyen üç ayrı aşamada *5 ve direnç uygulanmayan hareketler, uz.-; ği hareketler ve dirence karşı gerçekleş”

Bütün yöntemlerin ortak amacı, fcırr,:. rarak hareketleri kolaylaştırmaktır. 3_ îl veya eklemi dikkate alan analitik yöntır: küdesi göz önünde bulundurulur. Bu ar~ yöntemler, Kabat ve’ Bobath yöntemler:;
amacıyla bu akımların iki ayrı özelliğinden yararlanılmaktadır: düşük frekanslı akımlar ve tedavide kullanılan maddelerin iyoni-zasyonu yoluyla sağlanan ağrı kesici özellik ve siniri kopmuş veya sağlam sinirli kasların hareketle uyarılması. Özellikle, sesöte-si titreşim dalgaları aracılığıyla gerçekleştirilen mekanik titreşimler ağrı kesici, pıhtı çözücü ve antiimflematuar etkilerinden dolayı kullanılır. Ağrılı bölgeye uygulanan mikrodalgalar veya radar dalgaları hafif bir ısı duyusu ortaya çıkarır; kızılötesi ışınların yarattığı yüzeysel sıcaklık artışındansa gerginlik azaltıcı etkisinden dolayı yararlanılır.
Makara tedavisi. Makaraların ve kolonlann konumuna göre sağlam bir kol veya bacak çalıştınlabilir (solda).

Bir kineziterapi salonunda dirençli alıştırmalar için kafesli bir kabin bulunmalıdır.
temler

e masaj başta gelir; ağrı kesici ve gerginliği azal-len beri bilmen bu yöntem en çok rağbet gören an sonra makara tedavisi gelir. Bu yöntemde, mailen bir sistemle, havada asılı duran bazı ağırlık-iır; bu halat-ağırlık-makara sistemi sayesinde, ne uygun şekilde «dirençli» kas hareketleri yapı-rapide kullanılan bazı duruşlar, ancak bu yön-irilebilmektedir.

pi yöntemindeyse hareketler sıcak su havuzları ıı içinde gerçekleştirilen pek çok beden hareketi Üığı bulunan kimselerin yeniden yürüyebilmesi i sağlayabilmeleri sağlanır, işliği altında çok sayıda yöntem ele alınabilir, çeşitli elektrik akımları kullanılır; rehabilitasyon
Kineziterapinin kullanım alanları

Kineziterapinin başlıca kullanım alanı, hareket sistemini ve solunumu ilgilendiren hastalıklardır. Rehabilitasyona gerek duyulan patolojilerin büyük bir çoğunluğu nörolojik, romato-lojik (artroz, artrit, lumbalji, romatizmal poliartrit ve ankilo-zan spondilit gibi) ve travmatolojik (kırıklar, burkulmalar, çıkıklar, amputasyonlar, yanıklar gibi) kaynaklıdır. Merkez sinir sisteminin tutulmasına bağlı nörolojik hastalıklar arasında he-miplejiler (vücudun bir yarısında görülen felç) paraplejiler (kolları veya bacakları tutan felçler), tetraplejiler (hem kolları, hem de bacakları etkileyen felç), Parkinson hastalığı, beyincik hasarına bağlı sendrom, komalar, beyin kaynaklı hareket kusurları ve plaklı skleroz (multipl skleroz) sayılabilir. Çevre sinir sistemi hastalıklarına örnek olarak da çocuk felci, polinev-ritler, sinir pleksuslarınm, köklerinin veya gövdelerinin hasarına bağlı yakınmalar ve miyopati gibi kas hastalıkları gösterilebilir. Kineziterapinin kullanıldığı diğer alanlarsa ortopedi, (skolyoz, ortopedik cerrahî vb), kardiyoloji (koroner hastalarının rehabilitasyonu, amfizem veya bronşların genişlemesi gibi bazı akciğer hastalıkları) ile kadın hastalıkları ve doğumdur. Bununla beraber, kineziterapinin uygulama alanı her geçen gün daha da genişlemekte, bu yöntemlerin baş dönmelerinin rehabilitasyonu gibi çok çeşitli yakınmalarda da kullanıma girmesiyle yukarıda saydığımız listeye yeni alanlar eklenmektedir.
Elektroferapl, bir fizyoterapi (fizik tedavi) yöntemi olup, elektrik akımının kaslar, özellikle, sinirle dolu kaslar üzerindeki uyancı etkisinden yararlanmaya dayanır.
Aktif kineziterapi. Hastanın istemli bir şekilde gerçekleştirdiği kas hareketlerinden yararlanan yöntemler bu başlık altında toplanır.
279

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir