KOLOMBÖNCESİ SANAT

KOLOMBÖNCESİ SANAT

Dev hanedan heykelleri

(Venta’da, Meksika’nın bugünkü Tabasco eyaletinde). Ölmekler tören merkezlerini bazalttan yontulmuş bu heykellerin gözetimi altına yerleştirirlerdi.
İÇİNDEKİLER

■ ORTA AMERİKA KLASlKÖNCESl DÖNEM ERKEN KLASİK DÖNEM

klasik dönem

KLAStKSONRASI DÖNEM

■ ARA BÖLGE VE ORTA ANDLAR PRİMİTİF AND SANATI CHAVlN ÜSLUBU NAZCA ÜSLUBU VE MOŞlKA KÜLTÜRÜ HUARI VE CHIMU ÜSLUPLARI INKA UYGARLIĞI
KOLOMBÖNCESİ SANAT

XVI. yy’da İspanyol konkistador Cortes Orta Amerika’da Aztek şehirlerim, Pizarro ise Güney Amerika’da İnka şehirlerini buldukları zaman, bu şehirlerde karşılaştıkları sanat ve mimarlık şaheserleri karşısında hayrete düştüler. Ne yazık ki fetihler, dokumacılığı ve çömlek yapımcılığını bilen, obsidiyenden, yeşimden ve kristal kayaçlardan heykeller yapan, demiri bilmeyen, ama altın ve gümüşü işlemesini veya bronz dökmesini bilen, tekerleğin kullanımım tanımayan ama bir yazı dizgesine sahip olan ve göz kamaştırıcı saraylarla görkemli taş piramitler diken bir kültürler dizisinin ürünü bu parlak uygarlıkları yok etmekte gecikmeyecektir.
Her ne kadar sanatsal ve mimarî yaratıcılık üç bir. başarılı ve son derece zengin üslup çeşitliliği içeren esr Yeni Dünya adım taşımayan kıtanın birçok bölgesir.C; da, bu yaratımın en parlak örnekleri bugünkü Meksika ; kadar uzanan ve Pasifik Okyanusu kıyısıyla buna para.; ri arasında sınırlı kalan kıyı şeridinde toplu bulunmaîcs: Kristof Kolomb’un 1492’de Karayipler’e gelmesinden cr den farklı birçok kültür gelişti. AvrupalIların gelişi uyg;: dar derinden altüst etti ki bu dönemden sonra bölger_’ lomböncesi dönem ve fetihten sonraki dönem olarak Gerçek anlamda Kolomböncesi Amerika uygarü: ği, Orta Amerika adı verilen (Meksiko vadisinden b-j duras’a ve güneyde Nikaragua’nın kimi bölgelerine nan) bölgeyle Andlar’ın orta bölgesidir; birbirlerinder Hindistan kadar uzak olan bu iki odak, aynı zamar— türlerin de geliştiği kuzeyde Nikaragua, güneyde z.-sında yer alan bir ara bölgeyle ayrılırlar. Bu iki büyi~” nı arasındaki ilişkilerin MÖ 1600-MS 1500 arascıü olmasına karşın, bunlardan hiçbiri ötekine bir ge_: empoze etmedi. Avrupalıların gelmesiyle, bütün r: kültürün, Ispanyol kültürünün egemenliği altına giri-
Ay Piramidi. Kerpiçten yapılmış ve cephesi taş kaplı bu piramit, Meksika’da Teotihuacan’da, Ölüler Yolu’nun kuzeyinde yükselir. Erkek heykelleri ve tören baltalan. Yeşimden yapılmış bu eserler, La Venta sitinde bulunmuştur (Ulusal Antropoloji Müzesi, Meksiko).

ORTA AMERİKA

ta Amerika uygarlığı dört döneme ayrılır: klasiköncesi dö-MÖ 1600-100), erken klasik dönem (MÖ 100-250), klasik 21 (250-950) ve klasik sonrası dönem (950-1520).

LASİKÖNCESİ DÖNEM

ta Amerika’da, Guatemala’da Ocos ile bugünkü Meksi-aı kuzeyinde yer alan Tlatilco arasındaki eski klasiköncesi 31den kalma köy kalıntılannda çok sayıda seramik figür bu-İçleri dolu ve görece olarak küçük boyutlardaki heykelcik-yapımmda kil topakları, çubuklar ve keskiler kullanılmıştı. : sırasında kilin çadamasım önlemek için içi boş büyük hey-in bir ucuna delik açılmıştı, ölmeklere (MÖ 1200-600) bağ-ve beyaz bir sırla kaplı heykellerse, bakışımlı olmayan çim kabartısı ve dışbükey çizgilerle sağlanan gerekleriyle bu ürünlerin ilkelliğinden ayrılırlar, ta Amerika’nın en batı bölgesinde, Meksi-3 bugünkü Nayarit, Jalisco ve Colima eyalet-: denk düşen alanda elle biçimlendirilmiş hey-eîeneği, klasiköncesi dönemden sonra da kalıcı ğini sürdürecektir. Büyük bir anlatım gücüne sa-u heykelcikler, kayalar içine oyulmuş kuyulardan a odalarına indirilen ölülerin bedenlerini korumak ve ıra hizmet etmek için onlarla birlikte mezarlara gömül-ü. Birçok bakımdan, ölüm sonrası yaşamı yeryüzündeki nın bir devamı olarak tasarlayan sanatçılar, sanatlarına ev sına, giyim kuşama ve barınmaya ilişkin etkinliklerini de ışlardır.

v sahnelerinde bayramlar ve top oyunları,tasvir edilir. Be-: resimciliği, ayrıntıların sunuluşunda anahtar öğe durumu-jrken yakın bir geçmişe kadar temel bir nitelik sunan biçim tısı ve çentikler, uygulamada kullanım dışı kalırlar. Orta ika’nın yeni düşünce ve biçimlerinin MS X. yy’da Toltekle-jyılım döneminde burada uyandırdığı etkilerle batı Meksi-:ltürünün sanatsal yaratımcılığı çoktan yok olmuştu, ta Amerika kültürlerinin anası olan Ölmek uygarlığı, MÖ ,-y’da ortaya çıkar. Monarşi iktidarını, mesleklere göre uz-aşmayı ve yazıyı bilen bu uygarlık kimi uzmanlarca apay-

■ uygarlık sayılır ve Orta Amerika uygarlıklarını tek tek :ıin çerçevesinden çıkararak San Lorenzo ve La Venta merimin egemen olduğu bir dünya içine katar. Bu merkezler-;natsal yaratım çok sayıda insanın katkıda bulunduğu bir ûenme gerçekleştirir: bu insanlar, Ölmek hükümdarlarının :ği nadide taşları seçmek daha sonra bu malzemeyi hü-iarla rahip danışmanlarının şehir içinde daha önceden belgi yerlere yerleştirmeden önce işlemek ve son biçimi ver-;çin binlerce çalışma saatine mal olacak, başkentlere getir-e yükümlüdür.

ştan, belirgin nitelikli iki tür nesne üretilir: yeşimden heykel-: ve bazalttan dev anıdar. Oysa Ölmek şehirleri bu madenle-ıçbirinin bulunmadığı Meksika Körfezi’nin kıyı ovalarında muştur. Ölmeklerin çok değer verdiği camgöbeği renginde-|im, yalnızca kuzeybatının uç bölgelerinde, bugünkü Gerre-aletinde ve o dönemde kısmen işlendiği güneydoğunun uç berinde, Guatemala’da ve Kosta Rika’da çıkarılmaktaydı; ;k uygarlığının çöküşünden sonra bile üsluplaştırılmış ve ze edilmiş bir yeşim heykelcilik geleneği, Mexcala (Guerre-ı Linea Vieja’da (Kosta Rika) varlığım sürdürecektir. Buradan ian nesneler, gezgin satıcılar eliyle, binlerce kilometrelik bir . taşınacaktır. Çoğu demirden tören baltası biçimindeki bir-•arça, La Venta tören merkezinin altında kazılmış, o dönenlerine girilmesi yasak olan ve balta ağzını andıran mozaik bi-ıde tasarlanmış stilize bir jaguar maskesinin koruduğu kuyu-conulma amacına yönelik adak niteliğini taşıyordu.

:rbiri birkaç ton çeken bazalt bloklarsa Ölmek şehirlerinin <uzeyindeki Tuxtla volkanik dağ zincirinden gelir. Bunların eri sallarla taşınmış olmakla birlikte, genellikle karayoluyla, aburlarının oluşturduğu el emeğiyle uzun mesafelerden çe-;k getiriliyordu. Kendilerini kamdamış heykeltraşlar, büyük zenle bu sert ve ağır taşlardan, önderlerin gerçekçi birer be-mesi olan dev başlar veya güçlü bir kas yapısını ortaya ko-jev insan heykelleri yonttular.

mek sanatında her yerde karşılaşılan bir motif olan jaguar, :kçi bir anlayış içinde, avının üstüne çöken bir hayvan veya damaya kadar varan stilize bir maske biçiminde betimlenir. ayvanın ayağı, üzerinde bilinen ilk Ölmek merkezi San Lo-;’nun kurulduğu dövülmüş topraktan bir taraça biçiminde
bile betimlenmiştir. La Venta’da çizikli volkanik koni biçimindeki piramitin ilk örneği olan bir başka tümsek de yükselir.

Son derece gelişmiş ticaret ağını denetim altında tutmak için Ölmekler bir olasılıkla Orta Amerika’nın tümüne yerleşmişlerdir; Morelas, Chiapas eyaletlerinde ve El Salvador’daki kaya tepecikleri üstüne yontulmuş alçak kabartılar, Guerrero mağaralarındaki kaya resimleri gibi Ölmeklerin varlığım kanıtlar. Tek parça kayadan yapılan mezar taşları üzerindeki kabartmalar, Ölmekleri öteki halklarla birleştiren derebeylik bağlarını anımsatır.

ERKEN KLASİK DÖNEM

Erken klasik dönem boyunca, sanat ve mimarlık Orta Amerika’da, bir bölgeden ötekine belirgin değişiklikler gösteren yönelimler sunar. Orta Meksika’da Nahualar mimarîye özel bir ilgi duyarlar. Üstü taşlarla kaplı ve taraçalar biçiminde düzenlenmiş, kerpiç tümsekler Cuicuilco’da daire çevrimsel, Totimehuacan’da dörtgen plana göre yapılmıştır; ayrıca Totimehuacan’daki piramide, yeryüzünün sudan ibaret bağrının simgesi olarak bir su perisini barındıran bir mağara oyulmuştur.

Güneydoğuda, sözlü Maya kültürüne bağlanan (Chiapas ve Guatemala) erken klasik dönem İzapa uygarlığı, dikili taşlarına ayrıcalıklı bir yer verir. Bu taşlardaki alçak kabartma heykeller, yalnızca süslü giysiler içinde ayakta duran kişileri betimlemekle kalmaz, aynı zamanda kutsal ağaçlar ve hayvan tanrılarla bezeli ve kenar süslemesi olaraksa dev ve canavarlarm ağızlarını betimleyen yontularla çevrili görkemli mitolojik sahnelere de yer verir.

MS I. yy’a doğru Teotihuacan hükümdarlarının yaptırdığı piramitten daha yüksek bir yapı, bin yılı aşkın bir süre boyunca yapılamadı; bir mağaranın üstüne yapılan bu piramit, büyük bir olasılıkla kutsal suların tanrısı Tlaloc’a adanmıştır. Kesin çizgileri ve dört kenarı, evrenin dört ana yöne bölünmesini simgeler. Piramitin merkezinde, bir olasılıkla bir tapmak yer alıyordu.
Güreşçi (Ölmek sanatı heykel, Ulusal Antropoloji Müzesi, Meksiko).
KOLOMBÖNCESİ DÖNEMİN BAŞLICA UYGARLIKLARI
MÖ MS
1200 600 Ölmekler
1000 1697 Mayalar
800 1520 Mikstekler
650 1520 Zapotekler
400 1520 Totonaklar
300 1000 400- Teotihuacan
1000 X. yy ortası-1160’a Moşikalar
doğru 1325- Toltekler
1520 Aztekler

TUYLU YILAN
Dikilitaş. MÖ 782’ye tarihlenen ve Honduras’ta Copan şehrinde bulunan bu anıt üzerinde, etrafı Maya yazısının harflerini oluşturan çizgilerle çevrili bir önder portresi bulunmaktadır.
Tapınak-piramit.

Chichen Itza’daki bu yapı, ışınsal bakışımlı mimarîsiyle, karma Maya ve Toltek üslubunu ortaya koyar.
Tolteklerin daha önceden sanıldığı gibi Orta Amerika’nın Kolomböncesi en büyük şehir devletini kurabileceği düşüncesi çürütülmüş olmakla birlikte, bunların uygarlıklarının gelişiminin, bu büyük teokratik metropolün sunduğu sanatsal ve kültürel temellere dayandığı bilinmektedir; Toltek göçü sırasında, bu metropolün geleneklerinin Azcapotzalco’da varlığını sürdürdüğü bilinmektedir. Toltek kültürüne ilişkin mitlerin ve efsanelerin hikâyeleri, Teotihuacan’ın barışçı dinî sisteminin, iik dönemlerde göçmenlerce de benimsendiğini ortaya koyar. Bu göçmenler, birçokları gibi ünlü Tüylü Yılan mitinde de bu sistemden esinlenirler: böylece, Teotihu-acan’da birçok kez betimlendiğine tanık olunan (yukarıda), yeryüzüyle gökyüzünün birleşimini simgeleyen tanrı Guetzaİcoatl, Toltek dininin en önemli tanrılanndan birisi olacaktır.

Daha sonra Azteklerce de benimsenen Tüylü Yılan inancı, 968 veya 980?e doğru Ce Acatl Topiltzin’in (Ce Acaîi, Meksika takviminde doğum gününü gösteren gün olan «Kamış bir» anlamına gelir), babası Mıxco-atl’ın (birinci Toltek hanedanının kurucusu) katili zorbadan kurtulduktan sonra rahip-kral Ouetzalcoatl’ın insan biçimindeki görüntüsü olarak tanınacaktır. Topiltzin Ouetzalcoad ve yandaşlarının, Tolteklerin bir başka kolu, çok daha barışçıl bir tanrı olan gökyüzü tanrısı Tezcalipoca’ya ina-
KLASİK DONEM

Klasik dönem boyunca, bütün Teotihuacan sanatlarında kesin geometrik biçimler ağır basar. Masif ve kübik biçimli heykeller anlatımdaki incelikle dikkati çeker. Tapmak ve saraylardaki mimarîyle birleşen duvar resimlerinde tüylü yılanların yanı sıra tanrı figürleri, adak sunan rahipler, gizemli hayvanlarla (kartallar, jaguarlar, koyotlar) çevrili, silah kuşanmış savaşçılar da betimlenir. Başka duvar resimlerinde, verimli bir doğayla bir su cenneti de görülür. Teotihuacan motifleri, yakın klasik dönem sırasında Orta Amerika alanının tümüne yayılacaktır. Bu da, Veracruz’un Maya topraklarındaki (özellikle Kaminaljuyu’nun) ve Oaxa-ca’daki (Zapoteklerin Monte Alban metropolü başta olmak üzere) mimarîsini ve seramiklerini açıklamaktadır. Copan, Piedras Negras, Ouirigua, Tikal ve Uaxactun şehirlerinde, sanatçılar tören giysileri taşıyan kişilerin betimlendiği dikilitaşlar gibi çarpıcı bir incelikte kabartmalar gerçekleştirdiler. Hükümdarların soyunu ve kahramanlıklarını belirten oyma taşların da gösterdiği gibi bu eserlerde hükümdarların tasviri söz konusudur. Kralın başka-dmı ve ilk oğlu, gerek yazıtlarda gerekse alçak kabartmalarda da gösterilmiştir. Bonampak şehrinde dairesel planlı büyük bir duvarda, hükümdarla ailesinin yanı sıra kutsal dans sahneleri de sergilenir; en üst katla tanrıların başlan ve bunların simgeleri yer alır; resimlerde savaş sahneleri görülür. Bunların 1946’da ortaya çıkarılmasıyla, o güne kadar savunulan klasik Maya dönemi teokrasilerinin barışçı olduğu düşüncesi çürütülmüş oldu.

Aynı biçimde dörtgen planlı ve basamaklı olan Maya piramitleri, Mayaların hükümdar kültünü ortaya koyan iki özel türdedir: çifte piramitten oluşan bütün ve mezar piramit. Tikal şehri birinci türe bir örnektir: hiçbir bezeme öğesi taşımayan dikme taşlar ve yüksek olmayan sunaklarla çevrili geniş bir meydanla birbirlerinden ayrılan katlı ve düz çatılı iki piramit karşılıklı olarak inşa edilmiştir. Bir yanda, içine cumbalı bir kemerle (Maya buluşu) girilen üstü açık bir sur, hükümdarın onuruna yontulmuş bir dikme taşı çevreler. İkinci tür piramitle, yine Tikal’de ama Pa-
nanlarca kovulmaları, yaklaşık yirmi yıl sonrasına, bin yılın*: ye denk düşer. Deniz yönünde kaybolmadan önce, Topiltzır. gelen beyaz ve sakallı bir insan biçiminde geri döneceği keh=: lunduğu söylenir.

Bütün eski Meksika’ya yayılmış olan bu kehanetin, sonu; : tes’in 1519’da Orta Amerika’ya Meksika takviminin (yukan-i kodeksi) ilginç bir rastlantıyla Ce Acatl’ın 1. yılını gösterdiği basması üzerine Topiltzin’in döneceğine inanmış olan Aztc.-. tezuma’yı yanılgıya düşürdüğü sanılmaktadır. Ne olursa o:s-: lan-tanrının kovulması ve Tezcatlipoca’nın ortaya çıkışı K:. halklar arasında, Teotihuacan türü klasik büyük şehirlerin bar. layışının giderek ortadan kalkmasına yol açtı.

Ce Acad, X. yy’da Tula’yı kurdu; bu şehrin yıkıntıları ara~. Yılan inancına adanmış çok sayıda anıda birlikte (aralarında I piramidinin de yer aldığı) önemli Toltek sanat kalıntıları orta . Ayrıca Ce Acad’ın Maya ülkesine yapılan bir Toltek seferinr. de yer aldığı sanılmaktadır; bu da, son derece zengin bir V.= mimarîsinin temelleri üstünde Chichen Itza şehrinin, Yuka:-: şehrine karşılık olarak kurdukları bir şehir niteliği taşımasın. ;
lenque’de de karşılaşılır: bugüne kadar bulunan me^: rin her biri cehennemin dokuz katını simgeleyen cz -oluşmaktadır. Piramidin altındaki kral mezarında 5; çakmaktaşından ve yeşimden cenaze adakları bulunu: den sonra hükümdarın kişiliğine, mezarının üzerine tapmakta, bir tanrı olarak saygı gösterilir.

Maya topraklarında ve komşu Veracruz’da genel—-yanma konulan dökme seramikten heykeller kimi zı~ sal süsler ve parlaklık içinde dinî yanı ağır basar özelli: mi zamanda oylumların ve süs eşyalarının verilişır.u kaygılar taşır. Klasik Veracruz sanatında yüzleri garr.”-ve ağızlan yarı açık olarak gösterilen çocuklar gülır.s ■ yacak oldukları izlenimi uyandıracak biçimde be~r Kilden, doğal boyutlarda yapılan tören kişileri El Zaç: de yapılanlar gibi dehşet verici törenleri yerine getr; ve rahipleri anımsatırlar; bu şehirde, bir odada bulur
i^—B
!!bbss

KOLOMBÖNCESİ SANAT
ş dökme bir heykel, bıyık altından sırıtkan gülüşüyle, islindeki ölüm tanrısını betimlemektedir.

Amerika felsefesinin anahtar kavramı olan, gerektiğinde de kurban etmek üzere doğa üstü güçlere karşı savaş-runluluğu, klasik top oyununda açıkça görülür. Oyuncu-:şi simgeleyen kauçuktan dolma bir topu kalçaları üstün-:arak hareket halinde tutmaya çalışırlar. Göğse takılan içi lu ağır kemerler, oyuncuları korur ve topun hızını daha r; bu kemerlerin üstündeki oymalar genellikle ölümü ve .arın güneşin simgesini korumaya çalıştıkları yeraltı dün-etimler. Yuvarlak dilimli taşlar ve küçük taş parçaları ta-belirtmeye, aynı zamanda top oyunu alanı üzerindeki i sınırlamaya yarar. Toprağa gömülü, bu yuvarlak biçim-taşları Maya top oyunu sahalarında yaygındır. El Tajin’in .de bir top oyunu sahasında bulunan bir alçak kabartma-yunda kaybedene uygulanan kaçınılmaz işkence tasvir tedir. Bir taşın üzerine kol ve bacakları ayrılarak uzan-ıncunun kalbi de sökülüp çıkarılmıştır; bu adak, güneşi lünyasından geri getirmek içindir. Geç dönem klasik Matında (MS 600-950) bu üslubu örneklendiren mitolojik :, cenaze vazolarını ve mezar taşlarını süsleyen çokrenk-erin temalarını oluşturur.
KLASİKSONRASI DÖNEM

Klasiksonrası dönem başında yapılan’toplu göçler Orta Amerika kültürel görünümünü önemli oranda değiştirir. O zamana kadar sanatçılara pek ilgi göstermeyen göçebe Toltekler Teotihu-acan’ın kuzeyinde Tula’ya yerleşirler ve egemenliklerini Veracu-ruz halklarına hatta Mayalar gibi uzun bir süreden bu yana yerleşik düzene geçmiş halklara kabul ettirirler. İç kesimlerdeki sık ormanlarda kurulu şehirlerini henüz terk etmiş ve Yucatan’m kuzeyindeki Uxmal gibi şehirlerin nüfusunu kalabalıklaştırmışlar-dır. Toltekler güneydeki çağdaşlarıyla aynı ustalıkla, tapmak veya sarayların ön duvarlarına yerleştirdikleri taşları yontmaya başladılar. Chichen İtza’da Puuc denilen bu üslup yerini biçim bakımından yalnızca Tolteklere özgü bir sanat anlayışına: sütunlara, kemerli girişlere, üzerine tören alaylarının yontuldu-ğu alçak sahanlıklara, çatı ve masaları taşıyan insan biçiminde heykellere, arabalara ve Meksikalı sürücülerin tasvirine bırakacaktır. Daha önce Teotihuacanlı savaşçıların betiminde karşılaşılan resim anlayışı çerçevesinde kartal, jaguar ve koyot betimlemelerini de unutmamak gerekir. Çizgilerdeki saldırganlık ve ölüm motifinin ağır basması, dinî sanadarın savaşçıları konu alan sanat karşısında gerilediğinin habercisidir.

Bu göçler Orta Amerika halklarını birbirlerine yaklaştırır, ilişkilerin yoğunlaşması, sonunda bunların sanat biçimlerinde giderek artan bir benzeşmede ifadesini bulur.

Akordeon biçiminde katlanan, tezhipli elyazmaları, köşeli Toltek üslubunun en mükemmel aktarıcısıdır. Bu kodeksler iki türdendir: tanrıların, yılın farklı gün ve dönemlerini denetlemesini betimleyen ayin kitapları ve hanedanların evrimini dile getiren soyağacı (batı Oaxaca halkı Miksteklerin koruduğu) tek ki-tao türü. Kodekslerin üslubundan esinlenen çokrenkli çömlek yapımcılığıyla, yalnızca Mikstek topraklarında değil, Puebla-Tlaxcala vadisinde ve Totonakların oturduğu Veracruz’un kıyı bölgelerinde de karşılaşılır.

Doğu Maya topraklarında binaların içini süsleyen duvar resimlerinde, Mikstek-Puebla üslubunun izleri görülür. Bir süredir başlayan altın işçiliğiyse Mikstek-Puebla konulanın gerçekleştirilmesinde ince bir malzemenin kullanımına izin verir. Zaman zaman bölmeli olarak yapılan gözalıcı seramikler, Micho-acân’dan Colima’ya oradan da Sinaola’ya kadar tüm Batı Meksika’da, motiflerle üslup arasındaki belli bir yakınlığı ortaya koyar.

İspanyolların gelişi sırasında (1519) Orta Amerika’da egemen siyasî güç olan Aztekler, Toltekler gibi yerleşik düzene geçerek kültürlerini benimsedikleri kuzeyin göçebe halklarının kökenini oluşturur. Aztekler Tenochtitlanin (bugünkü Meksiko) başkentindeki iki piramitin tepesine, birisi yağmur tanrısı Tlaloc’a ve öteki de kabilenin tanrısı Huitzilopochtli’ye adanan ve böylece eski ve yeni tanrıları bir araya getiren iki tapınak yaparlar.

Bin yıl önce Teotihuacan’daki tapmaklar gibi Aztek tapınakları da, siyahlara boyanmış rahiplerin, önlerine kurban edilen bıldırcınlardan insan yüreklerine değin çeşitli adaklar bıraktığı tanrıları temsil eden dev heykellerle süslüdür. Ölmekler bir yana bırakılırsa, Aztek halkı heykelcilikte daha önceki uygarlıkların sahip olmadığı yüksek kabartma tekniğini oldukça ileri götürmüştür: piramidin de içinde yer aldığı merkez kompleks, klasiksonrası dönemin birçok şehrinde olduğu gibi bir savunma duvarıyla çevrilidir.

Azteklerin öteki tüm sanat biçimleri Mikstek-Puebla geleneğiyle karışarak varlığını sürdürecektir: değerli taş yontuculuğu, kuyumculuk, elyazmaiarınm resimlenmesi, duvar resimleri, alçak kabartma heykeller, tüylü süslemeler İspanyol fatihlerinin birkaç örneğini Avrupa’ya getirdiği bu eşyalar yapılışlarındaki incelik ve ustalıkla sanatçıları şaşırtacaktır.
Çift başlı yılan (XV. yy). Yılanı önemli bir dinî simge olarak kabul eden Aztekler, ince bir sanat anlayışı geliştirmişlerdi: resimde, turkuaz renkli ince bir mozaik işçiliği görülmektedir.

(British Museum, Londra.)
Ölü külü kabı: eski Zapotek başkenti Monte Alban’da bulunmuştur: Zapotek kültürünün klasik dönemde ulaştığı çömlek yapımcılığı anlayışındaki inceliğin olağanüstü bir örneğidir. Bereket tanrısı Xipe-Totec’i betimler. (Ulusal Antropoloji Müzesi, Meksiko.)
Çokrenkli atlant:

Tlabuizcatpantecuhtli (Tula) Tapmağı ’nda sunak altı olarak bulunmuştur (Ulusal Antropoloji Müzesi, Meksiko).

Paracas kültüründen kumaş. Eski Peru kültürleri, dokuma sanatlarında sıradışı bir ustalığa ulaşmışlardı: burada, dokumacı, siyah zemin üzerinde ışıklı renk tonlannı ve motiflerin uyumunu ustalıkla kullanmasını bilmiştir. (Tekstil Müzesi, Washington.)
Granitten yontulmuş savaşçı heykeli:

Cerro Sechin’de bir tapınak sahanlığının destek duvarianndan çıkanlmıştır. Peru’nun kuzey kıyılannda Casma Vadisi’nde yer alan bu şehir, Chavin üslubuna bağlıdır. (Ulusal Antropoloji ve Arkeoloji Müzesi, Lima.)

Dövme altından göğüslük

(400-700), güney Kolombiya’da yayılmış olan Calima üslubunu yansıtır. (Altın Müzesi, Bogota.)
■ ARA BÖLGE VE ORTA ANDLAR

Orta Amerika’nın güneyinde, ara bölge olarak adlandırılan alanın sanatı, altından veya tumbaga’dan (altın ve bakır bileşimi) veya seramikten yapılmış küçük boyutlu eşyalar konusunda uzmanlaşmıştır; değerli taş ve kemik kullanımıyla çok seyrek karşılaşılır. Bu bölgenin küçük şefliklere bölünmesi, burayı kuzeyden ve güneyden çevreleyen uygarlıkların, bölgenin sanatçılarınca benimsenmesini kesin bir biçimde engelleyecektir. Birkaç durum dışında, önderler hiçbir zaman anıtsal yapılar yaptırmayı düşünmemiştir: taştan dev heykeller, Nicaragua Gölü bölgesiyle, Barflles kültürüyle, Panama’yla ve özellikle de Kolombiya’da San Augustin’le sınırlı kalır. Ara bölgenin güneyinde, Orta And uygarlığı, Orta Amerika’daki gelişmiş uygarlıkların yarattığı eserler kadar geniş bir yelpaze sunar. Andların orta kesimi için, bütün bölgeye yayılacak olan üç kültüre (Chavin [MÖ 1200-300], Huari [MS 600-1000] ve İnka [1450-1540] kültürleri) tekabül eden özel bir sınıflandırma benimsemiştir.

PRİMİTİF AND SANATI

ilk sanat geleneği, kıyı bölgelerinde veya kuzey And eteklerinde ortaya çıkar. Deniz veya akarsu kıyılarında yer alan köylerde, Kızılderililer yüksek ısıda pişirilen kilden kaplara biçim verdiler. Çömlekçiliğin beşiği, MÖ 3000’den daha eskilere giden tarihlerde Kolombiya’da Puerto Hormiga olarak görünse bile en anlamlı ve en gelişmiş seramik heykeller Ekvador’da Valdivia gibi köylerden çıkmaktaydı. Bu kültürün ilk sanatçıları, son derece farklı boyutlarda vazolar yaparak ve bunların kulplarını, ağızlarını ve karınlarını küçük figürlerle bezeyerek düş güçlerini alabildiğine serbest bırakmışlardı. Ayrıca, kilden yumuşak taştan yapılan, dört köşeli en eski insan betimlemelerinde karşılaşılandan ifadece daha zengin ve gerçekçi heykelcikler de yapmışlardır.

Peru’nun kuzey kıyıları boyunca sıralanan köylerde, seramik tekniği MÖ 2000’lerden önce tanınmamakla birlikte, Valdivia kültürüne yakın bir sanatı andıran primitif bir sanat ortaya çıkar. Buna karşılık Huaca Prieta’da en büyük sanatsal etkinlik, asmakabağı üstüne dağlama tekniğiyle yapılan dikine çizgili motiflerdir. Daha o dönemde en belirgin Peru sanat biçimi olan pamuklu kumaş parçaları, geometrik siluetli insan figürleriyle süslü efrizleri, cepheden görünen yırtıcı kuşlan, aynı bedenden çıkan uzun boyunlu su kuşlarının başlarını bir ağaç gibi süsler: Chancay kültüründen kumaşların gösterdiği gibi bu motiflerin neredeyse tümü, merkez And-ların sanat tarihi içinde resim temaları olma niteliklerini korurlar. Kıyı bölgelerindeki bazı köyler ortada yarı yarıya toprak altında yapılar ve yüksek platformlar içeren bir dizi geniş meydan biçiminde düzenlenmiş kerpiçten (saman katılmış ve güneşte kurutulmuş çamur) etkileyici bir kamu mimarlık anlayışını yansıtır. Bu merkezlerin eskiliği (MÖ 1600’e ve kimileri de bir olasılıkla MÖ 2800’e uzanır) büyük ölçekli yapıların, burada, Orta Amerika’dan çok öncesine uzandı-
CHAVİN ÜSLUBU

Seramiğin Ekvador’dan öğrenilip Orta Anı sından hemen sonra, MÖ 1200’e doğru, gör kuzeyin yüksek yaylalarında, kesme taştan y Huantar tapmağı olan yaygın bir ilk üslup orta de U biçiminde düzenlenmiş bir geçitler labi mayan bir devin bedenini betimleyen ve tek s me izlenimi uyandırdığı, çentikli ve alçak ka süslü bir kesme taşa açılır; devin gövdesine üretkenliği simgelediği kuşku götürmeyen k fışkırır. Kirişlere, kornişlere ve tapınak dişinde meleri üstüne kazılmış yaratıkları tanımak da lar, jaguarlar ve timsahlar, ayrıca ganimet olaı rı sallayan, yandan çizilmiş savaşçılar.

Kuzey kıyılarında, yalancımermerle kaplı! bartma jaguar maskeleriyle süslü birçok ta| ru’nun orta-kuzey kıyısında, Coşma Vadisi’r tapınağıysa, büyük taşlarda savaşçı figürlerin: lardaysa kesilmiş insan kol ve bacaklarının ta kabartılarla süslü bir duvarla çevrilidir. Tekrı gerçekçi bir yaklaşımla biçimlendirilmiş jagu, san ve evler görülür. Güney Peru kıyılarında hiçbir mimarî esere rastlanmamakla birlikte,, rımadasından alan geometrik çizgili ve pişirik renklerde boyanan seramiklerde, Chavin üslı ler halinde çizilmiş gülümseyen tanrı ve soyı si motifleri yinelenir. Ayrıca, kahverenginin ı yanmış pamuklu dokumalarda, Chavin dokuj lirgin özelliği olan köşeli geometrik biçimler

Chavin’in çöküşünün hemen ardından, MC Paracas’ta (dokumalar bir mezarlıkta bulunç pol» adı verilen olağanüstü motiflerle bezeli t taya çıkar. Önde gelen kişilerin mumyalarını üzerinde, yuvarlak hatlarla yünlü veya pam on iki farklı renkte iplikle mitolojik kişiler miştir. Bazı tasvirlerde, pençelerini çıkartmış, diler» görülür; dövme altınla kaplı başlıkları ran bu hayvanların kuyruklarının ucu da insaı bunlar, ellerinde iplerin ucunda ganimet olaı sallamaktadır, bu da Amazon bölgesindeki Ji’ rutarak küçülttükleri kafataslarını akla getiri kelederinkini andıran çıkık kaburgalarıyla ins lecek veya öne doğru sendeleyecekmiş gibidi tif kumaşın tersinden de görülebilmektedir. î riyle tam olarak eş iki motifle karşılaşılması kaldırır.

Tiâhuanaco da bulunmuş bir anıtsal baş (La Paz’da bir

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*