kontrapunto
İki ya da daha çok metodinin müzikal anlam taşıyacak biçimde birleştirilmesi sanatı; bu durumda, bir melodinin öbürünün “kortrapunto”sunda (“karşı noktasında”) yazıldığı söylenir. Kontrapunto (ya da korıtrpuan) terimi, Ortaçağ’da müzik notalarına “point” (“nokta”) denmesinden kaynaklanmış, melodileri birleştirerek yazılan müziğe “punctus contra punçtum” ya da “point co- unter point” (notaya karşı nota) adı verilmiştir. İlk biçimiyle kontrapunto, bireysel partiler arasında herhangi bir melodi bağımsızlığına hiç olanak tanımazken, XIII.
yy’ın sonlarında tam olarak gelişmiş bir kontrapunto üslubu oluşmuştur.
Konrtrapunto üslubunda bir parça aynı zamanlı tam melodi partileri yazılarak, bütün partiler aynı zamanda işlenerek ya da kontrapunto örgüsü açıldıkça her partinin öbürlerini biçimlendirmesine olanak vermesi sağlanarak oluşturulabilir. Bunlardan birincisi, Avrupa’da çoksesliliğin tarihinde öbür ikisinden daha eski yöntemdir (besteci çoğunlukla daha önce var olan “cantus firmus”, yani “sabit melodi” diye adlandırılan bir melodiyi alarak, ona bir ya da iki yeni parti ekliyordu). XV. yy. sonlarındaysa, bütün partileri aynı anda besteleme yöntemi yaygınlaşmıştır.
Kontrapunto, müzik gerecini bütün bir parçaya temel oluşturabilecek biçimde düzenleme tekniğidir; ayrıca, bestecinin isteğine göre, aralıklı olarak da kullanılabilir. Bazı müzik türleri, sözgelimi, kanon ve füg, nitelikleri gereği kontrapunto üslubundadır. Rönesans dönemi madrigalleri, missaları ve motetleriyse, baştan aşağı kontrapunto üslubunda olabilir ya da birbiriyle karşıtlaşan, eşsesli (akorlardan oluşan) pasajlar içerebilir. Kontrapunto üslubu ayrıca, sonat, senfoni gibi sonraki türlerin çoğunda ve oda müziği türlerinde, özellikle de yaylı çalgılar için dörtlülerde oldukça sık kullanılır.