Kriz IQ’suna dikkat!

Bazı insanlar deprem, kaza, bela demeden nasıl hayatta kalıyor?

Sadece deprem gibi afetlere karşı binaları hazırlamak, sonrasında afetzedelere yardım için organize olmak da yetmeyecek. Bir de Kriz IQ’larımızı ölçtürüp geliştirmeliyiz. Şimdilik Türkiye’de böyle bir imkân olmayabilir ama en azından bu yazıyla bir tartışma da başlayabilir.<br /> <br /> İki yıl kadar önce, Newsweek Dergisi’nde Ben Sherwood imzalı bir yazı yer almıştı. Büyük felaketlerde bazılarımızın nasıl olup da hayatta kaldıkları soruluyordu yazıda. Bilimsel verilerle destekli ilginç bilgiler veriliyor, şanstan ziyade kriz IQ’su diye bir şeyden söz ediliyordu. Van’da bir çocuk tiyatrosunu izleyen ilköğretim öğrencilerinin deprem anında birkaçı hariç salondan kaçarken görüldüğü video internete düşünce, yazı daha da ilginç hale geldi. Sherwood’a göre hayatta kalanların ortaya koyduğu acı gerçek şu: Pek çok insan aslında tersi mümkünken bu tür olaylarda hayata veda ediyor. Neden? Dr. John Leach, bunun nedenlerini açıklayabilecek bir isim. 20 yılı aşkın süredir İngiltere’nin Lancaster Üniversitesi’nde hayatta kalma psikolojisi üzerine dersler veriyor. Kendi tecrübeleri de derslerinde işe yarıyor. Kasım 1987’de Leach bir gece Londra’nın King’s Cross metro istasyonunda aktarma yapıyordu. Burası, işe gidiş geliş saatlerinde 30 binden fazla yolcunun gelip geçtiği bir istasyondu. Bir duman fark etti; gördüğü “en yoğun, en yağlı, en iğrenç duman”dı. Başta anlam veremedi. Gayriihtiyari zemine yöneldi ve aceleyle çıkışa doğru yürüdü. Olaydan 20 küsur yıl sonra, Leach hâlâ o pis dumanın kokusunu hissedebiliyor ve üniformalı bir demiryolu işçisinin bağrışı da kulaklarında: “Aşağıda insanlar ölüyor.” Nedense bir taraftan alevler yayılırken trenler istasyona gelmeye devam ediyordu. Bu arada üst katta yetkililer yolcuları, alevlerin ortasına götüren yürüyen merdivenlere yönlendiriyordu. İnsanlarsa duman ve alevlere rağmen her zamanki güzergâhlarını takip ediyordu. King’s Cross yangınında 31 kişi hayatını kaybetti ve metro personeli ne yangın söndürme cihazlarına elini sürdü ne de alevlere bir damla su sıktı.<br /> <br /> KRİZ IQ’SU<br /> <br /> Leach bu sendroma bir isim vermiş: “İhtimal vermeme tepkisi.” İnsanlar gördüklerine inanmıyordu. Dolayısıyla yollarına devam ettiler; yani “normallik önyargısı” olarak bilinen tarzda bir davranış sergilediler. Tehlikenin ciddiyetini küçümsüyorlardı. Bazı uzmanlar buna “akıl kilitlenmesi” de diyor. İnsan karar verme yeteneğini kaybediyor. Leach’e göre, bir felaketle karşılaşan insanlar tepkilerine göre üçe ayrılıyor: İlk sırada, felaketlerden kurtulmayı başarabilenler var. İkinci grupta, kaçınılması mümkün olmayan felaketlerin yol açtığı ölümler var; 2004’te Güneydoğu Asya’da tsunamide ölen 200 bin insan gibi. Üçüncü grupta ise, aslında yaşayabilecekken ölenler yer alıyor. Sayısız felaketi inceleyen Leach, 10-80-10 kuramı olarak adlandırılabilecek bir sonuca vardı. Buna göre, yüzde 10’umuz bir felaket anında nispeten sakin kalarak mantıklı düşünebiliyor. Bu, tepedeki yüzde 10’luk grup. Van’da enkaz altında kalan ancak 17 günlük Azra adlı bebeğini sütü bitince tükürüğüyle beslemeyi akıl eden annesi Semiha Karaduman bu gruba dahil. Anne ve bebeğin tedavisinin sürdüğü Ankara Dr. Sami Ulus Hastanesi Başhekimi Nurullah Okumuş, böyle şey görmediğini söylüyordu. Bu yönde bir eğitim almasalar bile Kriz IQ’ları yüksek ve öyle bir anda normaldeki gibi algıları açık, detaylara dikkat edebilen, böylece işe yarayacak bir yol bulabilen insanlar onlar.<br /> <br /> DEPREM ÇANTASI<br /> <br /> Leach, yaklaşık yüzde 80’imizinse ikinci kategoriye girdiğini söylüyor. Bir tehlike anında çoğu insanın yapabildiği, sadece şaşkınlıktan afallayıp kalmak. “Muhakeme ve düşünme yeteneğimizin ciddi ölçüde azaldığını fark ederiz. Neredeyse otomatik ya da mekanik davranışlar sergiler, reflekslerimizle hareket ederiz” diyor Leach. “Terleriz. Zihnimiz ve duygularımız karmakarışık bir hal alır, adeta hissizleşiriz. Algı daralması yaşarız ya da görme yeteneğimiz azalır. Etrafı neredeyse duymayız. Zaten bu durum sonsuza dek böyle sürmeyecek diye düşünürüz. Bu beyin ya da akıl kilitlenmesinden kurtulmanın yolu, şoku atıp ne yapmak gerektiğine karar vermektir.” Son yüzde 10’luk grupta ise bir tehlike anında kesinlikle yanında olmak istemeyeceğiniz insanlar var. Açıkça söylemek gerekirse, onlar tehlike anında yapılmaması gereken her şeyi yaparlar. Kendilerini kaybeder ve davranışlarına, sözlerine hâkim olamazlar. Ve bu gruptakiler genellikle hayatta kalmayı başaramaz. Aslında kaderinizi sandığınızdan daha çok kontrol ediyorsunuz. Hepsinden öte, zihniyetiniz farklılık yaratıyor. Mesela bir uçakta acil çıkışıyla aranızdaki koltukları sayabilirsiniz. Bir deprem acil durum çantası hazırlayıp sağlam bir eşyanın yanına koyabilir, sarsıntı anında orada ezilmeyeceğiniz bir yaşam üçgeni yaratabilirizsiniz. En kötü durumlarda şansınızı siz yaratırsınız.<br />

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*